Global köyün Türkleri
Dünyada giderek daha sık olarak söylenen bir tanım var “Global köy”. Bu tanımı yapanlar bir yandan dünyanın bir yerindeki gelişmenin diğer ülkelere hızla yayılması nedeniyle bunu söylüyorlar. Bir yandan da eskiden sadece gelişmiş kapitalist birkaç ülkenin uluslar arası şirketlere sahip olduğu dönemin son bulmasından, artık gelişmekte olanlar dahil birçok ülkenin uluslar arası firmalara sahip olması nedeniyle bu tanım sık kullanılıyor.
Arkadaşımız İbrahim Ekinci’nin araştırma haberi artık bu alanda “Global köyün Türklerinin” sayılarının da hızla arttığını gösteriyor. Ekinci’nin haberinde 5 ya da daha fazla ülkede fabrika sahibi olan 11 Türk şirketinin yurt dışında 20 ülkede 117 fabrikaları olduğunu öğreniyoruz. Haberde yurt dışında bir yada iki fabrikası olanları bu listeye eklediğimizde kayıtlı olan fabrika sayısının 227’e yükseldiği
belirtilirken, saptanamayanlarla sayının 300’ü aşacağı tahmini yapılıyor. Türklerin fabrika sahibi ülke sayısının da 50 ülkeye ulaşmış olabileceği belirtiliyor.
İbrahim Ekinci’nin araştırmasında ortaya koyduğu tablo Türkiye kökenli Türk şirketlerinin globalleşmesini belirten bir liste. Bunun yanı sıra Türk işçilerin işçilikten patronluğa geçenlerinin
yaşadıkları ülkelerde kurdukları fabrikalar listede yer almıyor. Onların da katılmasıyla sayının daha da yükseleceğini tahmin etmek yanlış olmaz.
Haberde Anadolu İçecek Grubu’nun 12 ülkede 31 fabrikası, Şişe Cam Grubu’nun 7 ülkede 16 fabrikası, Eczacıbaşı’nın 6 ülkede 12 fabrikası, Yıldız Holding’in Ülker Grubu’nun 9 ülkede 10 fabrikası,
Orhan Holding’in 12 ülkede 13 fabrikası ve Zorlu Grubu’nun 6 ülkede 10 fabrikası ile globalleşme yolunda önemli ivme kazandıklarını ortaya koyuyor.
Bu alanda yeni bir gelişmeye yol açacak girişim de Ekonomi Bakanlığı’ndan geliyor. Bakanlık cari açığın azaltılması konusunda hammadde zengini alanlarda Türk üretim bölgeleri kurulmasını planlıyor. Bu bölgelerde üretim yapacak Türk firmalarına çeşitli destekler verileceği de bakanlığın açıklamalarında yer alıyor. Doğaldır ki, bu projenin hayata geçmeye başlanmasının ardından da yurt dışında üretim yapan Türk firmalarının sayılarında hızlı bir artış olacaktır.
1990’lı yıllarda Arçelik’in Romanya’da Arctic’i satın alıp, Romanya, Macaristan pazarında güçlü hale gelmesine tanık olduğumuzda bu ilklerden birisiydi. Sonra, Gürcistan’da ve Bulgaristan’daki fabrikalarının kuruluşlarına tanık olmuştuk, Efes’in Rusya pazarında fabrikalar kurarak ve yerel markaları da satın alarak hızlı büyümesini gözlemlemiştik. Ama yaklaşık 15 yıllık dönemde marka ve fabrika satın almaları ulaşılan, fabrika kurmalarıyla Türk şirketlerinin ulaştığı haberde belirtilen yaygınlık ve büyümeyi o günlerde tahmin etmemiz mümkün değildi. Ama Ekonomi Bakanlığı’nın Türk üretim bölgelerini kurmasıyla Global Köyün Türklerinin sayılarının hızla artacağını tahmin etmek şimdi o kadar
zor değil.