GL Events Türkiye Genel Müdürü Gülperi Erkanlı: Sıfır kilometre felsefesi gıdayı da sarsıyor
Sürdürülebilirlik artık tekerleme gibi geliyor dile; her yerde görüyor, tam yazılımı ya da söylemi konusunda hep bir endişe duyuyor ama hakkını da teslim ediyorsunuz sözün. Çünkü olanca sertliğiyle gezegen insanlığa “Beni bitirdiniz” diyor. Serzeniş sitemden öteye geçti, tehlike en kapitalist zihni bile korkutur oldu. Sık kullanılan ekonomi terimleri arasında artık sürdürülebilirlik de var.
Sürdürülebilirliğin fuarcılık alanında nasıl bir etki yarattığını, Fransız kökenli GL Events Türkiye Genel Müdürü Gülperi Erkanlı ile konuştuk. Fuarcılığın birçok sektörü kapsayan, farklı dinamiklere sahip bir sektör olduğunu söylüyor Erkanlı. Bu nedenle sürdürülebilir yaklaşımın fuarcılık alanından ayrı düşünülemeyeceğini ifade ediyor.
- Yeni akımlar fuarcılık sektörünü nasıl etkiliyor?
Değişimi gözlemliyor musunuz? Elbette değişim var. İş dünyası bunun farkında. Görmezden gelinemez. Artık fuarlarımızda sürdürülebilirliğe ayrı alanlar ayırıyoruz. Örneğin firmalar “Ben broşür dağıtmayacağım” diyebiliyor. Onun yerine dijital mecraları kullanıyor. Bu durum gıdayla ilgili fuarlarda daha da önem kazanıyor. Çünkü sürdürülebilirliğin en yoğun hissedildiği alanlardan biri.
- Peki gıda fuarlarına nasıl yansıyor bu durum?
Dünyanın gıda üretimi konusunda sıkıntıları var. Araştırmalara göre dünyada ekilebilir alanlar 27 milyon kilometrekare. Bunun yüzde 68’i hayvancılık için kullanılıyor. Geri kalanın da 3’te 1’i yine yem sanayi için ekiliyor. Yani sebze ve meyve konusunda sadece yüzde 20’lik bir alanla tüm dünya besleniyor. Öte yandan gıda üretiminin karbon salımı, toplam global salımın yüzde 25 ila 33’ü arasında. Burada çeşitli savlar var. Bir araştırmaya göre 2050’ye kadar tüm insanlar vejeteryan olursa karbon salımı yüzde 60 azalacak, vegan olunursa da oran yüzde 70’e çıkıyor. Ama öte yandan az gelişmiş ülkelerde hâlâ açlık sorunu var. Orada karbon salımından bahsetmek lüks kaçıyor. İnsanlara "hadi vegan olun" denilemez. Vegan felsefe fayda sağlamıyor. Dolayısıyla sosyal bir çatışma da söz konusu.
- Siz bu alanda uzmanlaşmış bir fuar şirketi olarak ne yapıyorsunuz?
İki yıl önce Sirha Green fuarını tasarladık. İlkini Fransa’da yaptık. Amacımız Türkiye’ye de getirmek. Dünyada tek sürdürülebilir gıda fuarı olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki yıl ikincisini yapacağız. Bu fuarı tamamen çevreci, sürdürülebilir bir felsefeyle düzenliyoruz. Tüm dünyada organik gıda trendi büyüyor. Fransa’da ev dışı organik gıda tüketimi yıllık yüzde 7 büyüdü. Önemli bir başka veri de 18-25 yaş arası gençler yemek hizmeti alırken, lokal kaynakları tercih ediyor. Bulundukları yerde üretilen, karbon izi daha düşük süreçlerden geçen bir beslenme felsefesi bu ve giderek yaygınlaşıyor. Sıfır kilometre felsefesi beslenmeye de hızla giriyor.
- Peki Sirha Green dışındaki fuarlarda nasıl bir çevreci yaklaşım var?
İyi bir atık yönetimi söz konusu. Lojistik hizmetleri kendimiz sunmaya çalışıyoruz. Kaynak tasarrufuna önem veriyoruz.
Türkiye’de satın alma yapabiliriz!
Türkiye’deki fuarcılık sektörünü ve Sirha’nın hedefl erini değerlendiren Gülperi Erkanlı, metrekare değil uzmanlık satmayı hedefl eyen bir felsefe ile çalıştıklarını söylüyor. Diyor ki, “Türkiye’de fuarcılık sektörü gelişime çok açık. Biz Fransız yatırımcı olarak 6-7 yıldır buradayız. Önemli olan fark yaratmak, biz de bunun için geldik. Gastrodiplomasi gibi kavramlara odaklanıyoruz.” Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ortamında yabancı bir şirket olarak nasıl bir planlama yaptıklarını sorduğumuzda ise tipik bir uzun vadeli yatırımcı yanıtı alıyoruz Erkanlı’dan: “Sirha çok cesur bir grup. Türkiye’yi tanıyor. Uzun yıllardır burada olduklarından Türkler için krizlerin çok da sıkıntı olmadığını biliyorlar. Burada panik yapmıyorlar. Türk şirketlerinin değişim gücünün farkındalar. GL Events’in grup olarak agresif bir yapısı yok. Tutarlı ve istikrarlı şekilde burada büyümeye odaklanmış durumda. Türkiye’de yıllık yüzde 10’luk istikrarlı büyüme şu anda iyi geliyor. Sirha 35 yıllık bir fuar. Avrupa’da üç ülkede yapılıyor. Fransa, Macaristan ve İstanbul. İstanbul’da hedef Lyon’u yakalayabilmek. Bu yıl kasımda İstanbul’daki fuara 13 bin ziyaretçi ve 400 katılımcı markanın gelmesi bekleniyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bir satın alma yapabiliriz. Bu arayış her daim var. Türkiye’deki etkinliğimizi artırmak için bunu yapmamız gerekiyor.”