Girişimciye desteğe yeni imkan
15 Şubat tarihinde risk içermesi ve finansa erişme zorluğu nedeniyle büyüme aşamasındaki şirketlere ve iş fikrini gerçekleştirmek isteyen girişimcilere destek için yürürlüğe giren Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik, girişimciliğe yeni imkan yaratıyor. Melek Yatırımcı olarak girişimciye destek verecek Bireysel Katılım Yatırımcısı’na ve Melek Yatırımcı Ağı oluşturacak kurumlara yeni haklar getiriyor. Büyümek isteyen bir küçük yatırımcıya ve iş kurma amacındaki bir iş fikri olan girişimciye desteğe ivme kazandıracak bir imkan yaratıyor.
Eğer kişi kendi başına Bireysel Katılım Yatırımcısı olarak girişimciye destek verecekse, bu alanda lisans alabilmesi için son iki yılda yıllık gelirlerinin 200 bin lira ila 1 milyon lira arasında olması gerekiyor. Bu durumda olan melek yatırımcılar, 5 yıl süre geçerliliği olan Bireysel Katılım Yatırımcısı Lisansı alarak, uygun gördükleri girişimcilere Melek Yatırımcı olarak destek verebilecekler. Yıllık gelirleri 200 bin liranın altında olanlar ise Bireysel Yatırımcı Ağları Şirketleri içersinde yer alarak azınlık hissesi sahibi olacaklar. Her iki grupta yatırımlarının yüzde 75’i oranında vergiden muaf olacaklar.
Melek yatırımcıların yatırım yapacakları şirketin, yatırım öncesi toplam aktiflerinin 10 milyon lirayı aşmaması ve çalışan sayısının 50’den az olması gerekiyor. Yatırım miktarını, yatırımcı ve girişimci ortak olarak belirleyecekler ve ortak hesap içersinde değerlendirecekler. Yatırım ağları ise en az lisanslı 5 yatırımcıdan oluşacak ve gerçekleşen yatırımlarını altı ayda bir Hazine Müsteşarlığı’na rapor edecekler. Şu anda ülkemizde 3-4 ağ bulunuyor, yeni düzenleme sonrası, bunların sayılarının artacağı belirtilirken, bu yıl sonuna kadar Bireysel Katılım yatırımcılarının sayılarının da 100’ü aşabileceği tahmini yapılıyor.
Dünyada geçen yüzyılın son çeyreğinde gelişen Melek Yatırımcılık, Avrupa’da EBAN bünyesinde, Dünyada WBAA bünyesinde örgütlü. Ülkemizde de Baybars Altuntaş’ın başkanlığını yaptığı TBAA çatısı altında bir örgütlenme söz konusu ve bu örgüt uluslararası ilişkiler içersinde deyer alıyor.
Melek Yatırımcı ağlarının yatırımcıda aradıkları özelliklere ve sektörlere baktığımızda şu tablo ile karşılaşıyoruz: Yatırım yapılacak girişimcilerde aradıkları özellikler arasında girişimcide geçmiş tecrübe ve performans, yatırım alanının rekabetçi olması, özgün satış ve pazarlama imkanlarının bulunması ve ilk yatırımda ise özgün alanda özel bir yaratıcı ürüne sahip olması gibi özellikler arıyorlar. Sektör olarak da internet, mobil iletişim, yazılım ve telekomünikasyon gibi alanların tercihleri olduğunun altını çiziyorlar. Biyo teknoloji ve gayrimenkul gibi alanlara ilgi duymadıklarını belirtiyorlar.
Bence Melek yatırımcıların, bireysel ve ağ içersinde yer alanlar olarak, Kalkınma Ajanslarıyla işbirliğine girip, onların portföyünde yer alan girişim projelerinden yararlanma imkanı aramaları başlangıç aşamasında ivme sağlamalarına yol açabilir. Aynı şekilde Adana İŞGEM gibi yazılım ağırlıklı kurumlarda bulunan kuruluşlarla temasta yeni imkanlar bulabilirler. Ayrıca tekno parklardaki sermaye ihtiyacı olan bazı teknoloji firmalarıyla işbirlikleri de sinerji yaratabilecek bir sonuç verebilir.
Doğaldır ki Melek Girişimci Ağlarının yapmayı düşündükleri girişimci yarışmalarından da sonuçlar elde edilebilecektir.
Girişimcisi kıt bir ülke olan Türkiye’mizde Melek girişimcilerin sayılarını ve desteklerini artırabilecek imkan yaratan 15 Şubat tarihli Melek Girişimci yönetmeliğinin hayırlı olmasını dilerim…