Girişimcilik zenginlik demek...
Kayseri, teşvik almadan, dişe dokunur hiçbir doğal kaynağa sırtını dayamadan kararlı duruşu ile adını ülkenin önde gelen sinai üretim merkezleri arasına yazdırmış bir il. Kayseri’nin bu konuma gelmesinde, girişimci düşüncenin kararlı duruşu kadar, etkin ve ‘belirleyici faktör’ olarak gelişimde ağırlığını hissettiren yöneticilerin de büyük payı var.
Doğru… Kayseri büyüyor; büyümekle kalmıyor, her gün biraz daha gelişip serpiliyor. Teşvik dışı kalmasına, kişi başına geliri (10 bin 847 dolar) ülke ortalamasının altında kalmasına rağmen başarıyor bunu. Özgüvenini seferber ederek, ‘kendi kendine kalkınma’ modelinin inceliklerini keşfederek yapıyor bu işi…
İş dünyası, gerek ‘girişimci gücü’, gerekse ‘ekonomideki ağırlığı’nın Kayseri’yi hem ülke içinde hem de dış ekonomik ilişkilerde önemli bir konuma getirdiği görüşünde. Bu görüşü paylaşanlar arasında kuruluşlar da var. Nitekim Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, kentte yaşanan gelişimi, özel sektörün temsilcileri ticaret ve sanayi odalarının, ticaret borsasının, yerel yönetimlerin ‘ortak hedef’ doğrultusunda, ‘ortak aklı’ bir araya getirmelerine bağlıyor. Fakat yine de, bunun yeterli olmadığına vurgu yaparak; “Girişimcilik zenginlik demek. Kayseri girişimcilikte cazibe merkezi olmalı. Artık ticarette sanayide şehirler yarışıyor. Dünyada birbiri ile yarışan 600 metropol var. Kayseri, birbiri ile yarışan bu metropollerden biri olmalı. Altyapısı ile teknolojisi ile rekabet gücüyle… Zira küresel trendler bunu gerektiriyor” diyor.
Kayseri’de gerek üretim ve istihdam, gerekse ihracatta bugün gelinen nokta, kararlı bir duruşla geleceğe yeşil ışık yakan girişimci genç kuşakların ürünü. Ancak bu yeterli değil. Yeterli olabilmesi için, Kayseri’nin öncelikle, orta ölçekli iller ortalamasının altında olan gelir düzeyini yukarılara çekmesi gerekiyor.
Ve tabii, kenti Avrupa Birliği ölçütünde çağdaş bir kent kimliğine kavuşturma yolundaki uğraşların boşa gitmesi istenmiyorsa, ekonomik gelişmeyi hızlandıracak teknoloji ağırlıklı yatırımlara, bunları gerçekleştirecek girişimcileri yüreklendirmeye ihtiyaç olduğunun da unutulmaması gerek.