‘Girişimcilik önemlidir, akıllı girişimci olmak başka bir şey…’

Emre ALKİN
Emre ALKİN PAYLAŞMASAK OLMAZDI [email protected]

Bu hafta konuğumuz Baybars Altuntaş. Türkiye Melek Yatırımcılar Derneği Başkanı. Bu konuda Uluslararası Kanaat önderlerinden biri. ABD Başkanı Obama’nın takdirini almış bir iş insanı. Her şeyden önce dinamik ve bilgili bir Türk. Geçen hafta İstanbul’da düzenlenen Dünya Melek Yatırım Forumu’nun ev sahibiydi. ‘Melek Yatırım’ nedir diye başladık, dinamik yaşantısına kadar devam ettik. Paylaşmasak olmazdı.

Nasıl bir çocuktunuz?  Hep böyle aktif ve enerjik miydiniz?

Çocukken çok aktiftim ancak aktifliğimi ne zaman gösterip ne zaman göstermemem gerektiği konusunda ilginç ve farkında olmadan bir eğitime tabi tutulmuştum. Babam emekli asker olduğu için, onun yanında uslu çocuk olup, o odadan çıkınca gerçek Baybars’ın odaya girdiği bir ortam mevcuttu. Evden ayrıldığımdan beri gerçek Baybars’ı yaşayabilmek beni hem mutlu hem de daha  başarılı yaptı diyebilirim. Ancak, babamın bu baskın karakterinden dolayı yeri geldiğinde ya da adamına göre susmamız gerektiği yerlerde de susma becerisine ve ardından yine kendi bildiğimizi okuma özelliğine sahip olduğumu düşünüyorum. 

Aileniz kararlarınızda etkili oldu mu? 

Annem de ilkokul öğretmeniydi. Klasik bir memur ailesinden benim gibi 50’den fazla ülkeden girişimcilik konferansı vermiş, hatta Obama’nın bile baş başa görüşme yaptığı dünyadaki tek girişimci olmamı, ailemin geleceğimle ilgili tavsiyelerine pek te kulak asmamam olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Girişimcinin kulakları iyi işitecek, ancak akıllı girişimci daha da iyi işitecek. ‘The Judge’ isimli filmini seyredenler beni anlar. 

‘Obama, Clinton gibi güçlü insanlarla tanışıklığım faydalı oldu’

Türkiye'de melek yatırımcılık işini yapan kişilerin başında geliyorsunuz. Hatta kanaat önderisiniz. Bu işe nasıl girdiniz?  

2010 yılında BBC’nin dünyaca meşhur Dragons’ Den melek yatırım programını Türkiye’ye getirdi. Ben de dünyada 22 ülkede süren programın 110 dragonundan biri olarak Türkiye’deki programda davet üzerine yerimi aldım ve girişimcilere yatırımlar yapmaya başladık. Sonra bireysel anlamda yaptığım bu melek yatırımcılığın Türkiye’de örgütlenmesi ve tanıtılması için Türkiye Melek Yatırımcılar Derneği’ni kurdum. Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Melek Yatırım Ticaret Örgütü’nün dört yıl önce başkan yardımcısı seçildim. Ardından merkezi Washington’da bulunan GBAN–Global Melek Yatırım Ticaret Örgütü’nde de başkan yardımcısı seçildim. Geçenlerde de Dünya Melek Yatırım Forumu’nun Başkanı olarak Türkiye’deki foruma ev sahipliği yaptım.

Bu işte de mutlaka ciddi mücadeleler oluyordur. Bu konuda öneriniz var mı?

OECD istatistiklerine göre her 100 girişimciden yaklaşık biri melek yatırımcıdan yatırım alabiliyor. Bunlardan da sadece onda biri başarılı olabiliyor. Bu yüzden melek yatırımcılar arasında kıyasıya bir rekabet var. Bu yüzden, hem girişimcinin aynı anda daha fazla know-how, mentorship ve network’e ulaşabilmesi hem de melek yatırımcıların daha az riskle yatırım portföylerini yürütebilmeleri açısından, melek yatırım ağlarına üye olmalarını ve yatırımlarını toplu şekilde gerçekleştirmelerini öneriyorum.

Üstlendiğiniz vazifeler sebebiyle dünyanın en önde gelen simalarıyla tanıştınız. Bu durum size ne gibi avantajlar sağladı? 

Sağladığı avantajlara güzel bir örnek vermek gerekirse, Dünya Melek Yatırım Forumu’nun 46 ülkeden gelen toplam 102 konuşmacısının 15 gün içinde teyidini alabildim. Ayrıca, Başkan Obama ile görüşmem, ardından Sırbistan Kralı ve Bahreyn Emiri ile de yakın dostluk ilişkisi geliştirmeme sebep oldu. Hillary Clinton’dan tutun IMF Başkanı’na kadar dünya çapında onlarca kanaat önderi ve politikacıyla kendiliğinden gelişen bu yakın ilişkiler sayesinde Türkiye’yi global girişimcilik ve inovasyon hub-center haritasında önemli bir yere oturtabilme şansına sahip oldum. 

Türkiye'deki iş anlayışıyla küresel ölçekteki iş anlayışı arasında ne gibi farklar var?  

McDonald’s dünyada 5.000 şubem ver diyerek bundan gurur duyuyor, bizdeki kebapçı ise yazar kasanın arkasına kocaman bir yazı asıp ‘hiçbir yerde şubemiz yoktur’ deyip bundan gurur duyuyor. Türkiye’de işler mezara kadar, yurt dışında ise halka açılana kadar planlanıyor.

‘İlk işimi üniversitedeyken kurdum’

Eğitiminiz bugünkü başarılarınızda ne kadar etkili oldu? 

Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezunum. İlk işimi de öğrenciyken üniversitede kurdum. Başlarken erkek yurdunda kalıyordum, ertesi yıl okulun bahçesinde sıfır BMW ve şoförüm bekliyordu. Boğaziçi Üniversitesi’nin başarımda önemli rolü vardır diyebilirim. Bu yüzden sorunuzu şöyle cevaplamak isterim: Aldığım eğitimden ziyade, eğitimi aldığım yerin çok etkisi oldu. İlişki ağının yerini bir daha gösteren somut bir örnek gibime geliyor.

Nasıl bir yöneticisiniz? ‘Keşke yapmasaydım’ dediğiniz oldu mu hiç?

Zaman içinde kendinizi tanıdıkça bazı işlerin size göre olmadığını anlıyorsunuz. Hangi işi kurarsanız kurun mali işler, ürün, pazarlama ve yönetim birimleriniz olmak zorunda. Bu birimlerden benim en keyif aldığım ve iyi performans ortaya koyduğum kısım pazarlama. Hiç tartışmasız. Keşke yapmasaydım dediğim şu oldu: Beyoğlu’nda satın aldığım binaların restorasyonunu yaparken keşke daha az para harcasaydım.

‘Eğitim şart… Ama ilişki ağı büyük önem taşıyor…’

Bu işte para kazanmak kadar kaybetmek de var. Öneriniz nedir? 

Girişimci olmak önemli bir şey, akıllı girişimci olmak başka bir şey. Bu dediğiniz girişimciler için geçerli. Akıllı girişimciler için değil. Akıllı girişimci risk sınırını çok iyi belirleyip atıl kapasiteyi nakde çevirebilen olduğu için, önce sat ve sonra harca prensibini de uyguladığı için kaybetmesi çok zor. Girişimcilere tavsiyem ise, akıllı girişimcilerin hareketlerini iyi gözlemlesinler ve ders çıkarsınlar.

Melek yatırımcı olmak isteyenler ne okusunlar veya ne yapsınlar? 

Melek yatırımcı olmanın iki metodu var. Birincisi, zaten yıllardır girişimcilik yapıyorsanız zaten sizde oluşmuş bir sermaye, know-how, network mevcuttur. Bunlar da melek yatırımcı olmak için en önemli şartlar ve biraz da bu konuda eğitimlere katılırsanız ve ardından Hazine Müsteşarlığı’ndan da lisansınızı alırsanız profesyonel bir melek yatırımcı olabilirsiniz. İkinci metot ise girişimcilikten gelmeyen ancak sermayesi olanlar için geçerli. Melek yatırım gruplarına üye olarak bir müddet “sessiz yatırımcı” olarak yatırımlarınızı yapıp, tecrübeli melek yatırımcılardan girişimcilik prensiplerini kaptıktan sonra bu işi tek başınıza da yapmanız çok mümkün.

Evlatlarınız da sizin yaptığınız işi yapsın ister misiniz? 

Evlatlarım da kendi sermaye, know-how ve ilişki ağlarını sağladıktan sonra melek yatırımcı olmalarında bir sakınca yok. Melek yatırımcılar, netice itibariyle ülkemize paylaşım kültürünü getiren insanlar ve yeni istihdamın kaynakları. Ülkeye böylesine önemli bir katkı sürecinde evlatlarımın da tuzu ve biberi olması beni gururlandırır ve sevindirir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar