Girişimci olmak.....

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

İbrahim Elbaşı - İTO Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Direktörü

Devasa başarısızlıkların, yıkıcı mağlubiyetlerin ve tarifi olmayan acıların ürünüdür başarı. Girişimci için gerekli olan da budur. Girişimcinin bakışıyla dünya farklı bir manzarayı temsil eder. Marjinal olmak onun doğasında vardır, zira bakışıyla farklı olanın duruşu da farklı olacaktır.

Onlar diğerlerinin göremediği, görüp de fark edemediği olguları analiz eden, etüt edenlerdir. Bu analiz, hayali bir muhtevayı kavramsallaştırmaktan geçer. Hayal etmenin de bir usulü olduğu çıkarımını yapmamız mümkün. Hayal etmenin bir usulü olması, sadece rasyonel hedefler doğrultusunda somut yaklaşımlarla hayal edilebilir demek değildir. Bilakis özne, yöntem ile hayali bağdaştırıp ütopyayı tasarlar. Ütopik fikirlerle var olur girişimci, varlığı ile çevresindeki olguları yorumlar, öteki nesneyle iletişim kurar; “var olan” duruşuyla fikirsel ayrımlaşma ile öze dair kanaat sahipliği yapar ve ütopya yerini makul tasarımlara bırakır. Dolayısıyla girişimci olmak; öze dair, var olmaya dair deneyimler vasıtasıyla olgusal nesnelerle iletişim kurmak demektir.

Evet! Girişimci hayalperesttir.

Hayal eder. Pes eder. Tekrar hayal eder. Yılmaz, yorulmaz. Sendelediyse de düşmez, düştüyse de hemen kalkar. Bakıp da görür, görür ve harekete geçer. Yürür, koşar, durur, zıplar, oynar, bağırır, çağırır, güler, ağlar. Heyecanını yitirmez, heyecanına yenik düşmez. Sağlamcı değildir, sağlamacıdır. Daima ilerler. Tekrar sendeler. Tekrar düşer. Ama daima devam eder. Ne zaman yürüyeceğini, ne zaman koşacağını bilir. Nerede ve niçin orada olduğunu bilir. Bilmeyi öğrenir. Bilmemeyi yeğlemez. İflah olmaz bir mütefekkirdir girişimci.

Bunlar bir girişimcinin sivrildiği özelliklerdir ve yine bunlarla birlikte bir girişimcinin olmazsa olmazı da aslında bir bileşkeyi temsil eden ekiptir. Ekip; aynı motivasyonu paylaşan, bir olarak hareket etme yetisi olan, müşterek eğilimlerde buluşan sosyal bireylerin oluşturduğu bir bileşkedir. Bileşenler; sosyal bireylerin davranışlarından, birbirlerini tanımlama ve tamamlama konusundaki tutkusundan ve amaç birliğinden oluşur. Dolayısıyla girişimcilik; hem muhteva hem de paydaşları bakımından müşterek tecrübeyi, faydayı ve değeri ifade eden bir konsepttir.

Girişimcinin ödevi ise bu bileşkeden doğacak tasviri hayatla ve insanlarla bütünleştirmektir.
Girişimci için özne olmak bir ödevdir; yerine getirilmesi gerekli olan, ihmal edilirse “–mış gibi yaşamın ve yaşanmışlığın” çemberi içindeki kaçınılmazlıktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar