Girişimci liderlikte işte size doğal model!
Günümüzün yönetiminde liderlikte en geçerli model, ‘girişimci liderlik.’ Şirketleri başarıya götüren yolda önemli bir kavram. Bu kavramı, şirket içinde yaymak, şirketin liderinden çalışanına girişimci gibi düşünmesini sağlamak için pek çok çaba sarf ediliyor. Tabii bu bir kültür ve yapılanma konusu… Kültür oluşturmadan bunları yapay programlarla gerçekleştirmek mümkün değil… Şirketler gerekliliğin bilincinde ancak yöntem ve liderlikte problemler yaşanıyor. İşte size kendiliğinden doğal oluşmuş bir örnek… Belki biraz sıra dışı ama farklı bakış açıları sunuyor…
Patron şimdi CEO olunca!
İklimlendirme sektöründe kurduğu Airfel şirketini önce Sanko’ya sattı daha sonra da Japon Daikin satın aldı. Şimdi şirketi hâlâ patron gibi yönetiyor Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder. İlk gün şirketi nasıl kurduysa, ruh hali hiç değişmemiş… Sanko ve Daikin grupları mı ona uydu, yoksa onun heyecanından onlar etkilendi de onlar mı Hasan Önder’e uydu tam olarak ayırmak zor. Ama onun kurduğu felsefe ve yarattığı kültür ile şirket devam ediyor. Hep heyecandan bahsediyor. “Tutkun varsa her işi yaparsın” diyor. Dünya iklimlendirme pazarının lideri, 17 milyar dolarlık cirosuyla dünya devi Daikin’in efsanevi başkanı Noriyuki Inoue de bundan etkilenmiş. 20 dakikalık ilk görüşme tam 3 saat sürmüş. Muhafazakar Japonlar için önemli işaret! Başkan, “Bu şirkette farklı bir enerji var” demiş.
6 ayda Avrupa yönetimi
Önder bunu şöyle anlatıyor: “Daikin tarihinde en hızlı yönetim kuruluna giren kişiyim… 6 ay sonra Daikin Avrupa yönetim kurulundaydım. Ben çalışmayı kabul etmesem Daikin almayacaktı. Bazen de alıp çıkarıyorlar… Ama benim daha şirketin ilk kuruluşunda ortaya koyduğum prensipler vardı. Bunların onlarda da olduğunu anladım. Hâlâ patron hissediyorum kendimi burada. Çünkü, Daikin’in 3 temel değerinden biri ‘girişimci liderlik.’ Çalışma tarzım ile şirketin yeni düzeni çok uyuştu. Şu anda bir dönem ortak olduğumdan çok daha fazla yetkim var. İnanılmaz bir yetkim var. Mutlak güvenilirlik var bana... Arkanızda büyük bir güç var. Liderlik gücünüzde geriye düşmüş hissetmiyorsunuz. Tabii rapor veriyorsunuz bu da işlerin yürümesi için...”
3 ana kural ile uyum
Hasan Önder, tüm yaşam felsefesiyle Daikin’in uyumunu da onların 3 kuralıyla bağdaştırıyor. Bu kadar esnekliğin her Japon şirketinde de olmadığını, başkan Noriyuki Inoue’nin buradaki rolünü de özellikle vurguluyor. Hasan Önder,
“Japonya da şirketlerin kutsal kitap gibi değerleri var. Daikin’in 3 değeri var. ‘Mutlak güvenirlik.’ Tüm çalışanlarıma sonuna kadar güvenirim. İnanılmaz güveniyor. ‘girişimci liderlik.’ Her çalışan şirket patronu gibi çalışmalıdır. Bir şey varsa müdahale etsin inisiyatif alsın, fikir üretsin. Sonuncusu ‘uyumlu ilişkiler.’ Şirketimde kartal ilişkiler yoktur. Şunun yerini alayım müdür olayım gibi hırslı bir tarz yok. Ekip çalışması, zamanı gelince hep birlikte yükselme var” diyor.
‘Girişimci liderlik özelliği çok yok’
Aslında Hasan Önder’in ilk günden girişimcilik öyküsü, bugünkü özellikleri ile uyumlu bir çizgi yaratıyor. Değişmeyen özellikler ve tecrübeler var. Ben geçmişten çok fazla bölüm aktaramıyorum. Biraz günümüze odaklanmaya çalışıyorum… Önder, “Girişimci liderlik çok bulunan bir özellik değil… Hem en tepe yönetici, hem kendi malın gibi çalışacaksın hem kreatif olacaksın hem gruba değer katacaksın… Daikin bizde sanıyorum bunu buldu… Girişimciydim, liderlik anlayışım çok kötü değildi, hem de değerlerimiz tutu. Daikin, bizi ziyaret ettiğinde bizde de çok uyumlu ilişkiler vardı. Şirket bizde de aile gibidir. Huzur vardı bizde… Sürekli hedeflerimizi yükseltiyor ve tutturuyorduk. Bunun getirdiği kendine güven, lidere inanç vardı. Katlayarak büyüyorduk. Arkadaşlarımızın hepsi bu hedefler için söylemeden gece gündüz çalıştı. Hem paylaşmayı biliyorduk, mutlu çalışıyorduk. Hep birlikte çalışıyorduk… Çaycı da genel müdür de kendini kıymetli hissediyordu” diyor. Aslında burada oluşan kültürü de anlatmış oluyor.
Aradaki farkı nasıl tanımlarız?
Hasan Önder, kendi refleksleri ve bakış açısıyla aradaki ayırımı şöyle yapıyor: “Normal bir profesyonel verilen direktif doğrultusunda, örneğin klima üretiyorsunuz, ne kadar satar, bunu en kârlı nasıl satırımı düşünür… Girişimci lider ben bunu optimize edeyim de bunun yanında başka ne satarım? Oradan ciro nasıl büyür? Yanında hava temizleyici de satabilir miyim, hava dağıtıcı da olabilir mi? Homojen yayılması için neler yapabilirim? Çok kısa özetle bir sermayedar gibi düşünür. Kendi iş yeri gibi düşündüğü için bütün dünya pazar, bütün dünya üretici gibi bakabiliyor. Profesyonel daha çok anlık verilerle ilgilendiği için oyun alanı dar oluyor.”
Yetki verirseniz olur…
Burada tabii yetkiyi size birinin vermesi gerekiyor. Eğer şirket size o özgürlüğü tanırsa, siz de kullanabilirsiniz. Geçen hafta, Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Gelis ile konuştuklarımıza aslında ne kadar benziyor… Hasan Önder’den dinleyelim biraz: “Burada hedef her halükârda tutacak ama katma değer olarak buna başka ne katabilirim. Bu nasıl başarılı olacak? Hem işe saygıdan hem de özgür düşünce tarzından geliyor başarı. Daikin’de başkan bizi gördükten sonra hemen bizi serbest bıraktı… En son halkalardan biri olmamıza rağmen en serbest iştirak biziz şu anda… Kazan satan tek Daikin ülkesiyiz. Airfel markası devam ediyor. Daiken dışında bir marka kullanan tek şirketiz.”
Başkan kararda haklı çıktı
Değişimi hiç hissetmeden uyumlu bir başarı yakalandığını söyleyen Hasan Önder böylece başkanın da haklı çıktığını düşünüyor. Önder gelinen noktayı şöyle özetliyor: “Türkiye Daikin içinde farklı artık… Şirket bu birleşmeden sonra 3 yılda 3 kat büyüyerek bu kararı da doğru çıkardı. Başkan bizi serbest bırakarak haklı çıktı. Eğer bizi kurallar zincirine boğsaydı, bizim prensiplerimiz böyle, sizde böyle satacaksınız deselerdi aynı performans olmazdı. Çok minör değişikliklerle kültürü oturttular. Daikin’in bizi satın aldığını bile hissetmedik. Sadece çekik gözlüler dolaşmaya başlamıştı! Bu çok özenli ve küçük yavaş bir değişim oldu. Biz hiç kültürümüzü kaybetmedik. Sonra anladım ki Daikin her ülkeye kendi kültürünü empoze etmek değil her ülke için bir Daikin kültürü oluşturmak istiyor. Biz farkında olmadan Daikin Türkiye kültürü oluşturuyorduk.”
DÖNÜM NOKTALARI
- Hasan Önder, askeri lise mezunu. Disiplini oradan aldığını söylüyor. İTÜ Makine mühendisliğinden mezun. Hayatı boyunca ısıtma soğutma ile uğraştı. Bir konuda uzmanlaşmanın başarıyı getireceğine inandı.
- 1994 yılında Hasan ve Cemal olarak HaCe Mühendislik’i kurdu. Neden STFA gibi olmayalım diye düşünüyordu. 6 ay hiç iş yapamadı ‘sabır’ın önemini anladı.
- İlk işleri Fransız Lape Hastanesi, Kiliseler Birliği ve yabancılara yaptı. Orada güvenin hep önemli olduğunu düşündü.
- 1999 yılında Airfel’i kurdu… Bütün Çin klima markalarının distribütörü oldu. Dünyada ve Türkiye’de ilk defa yapı marketlerinde klima sattı. İlk seyyar klima, ilk split klimayı getirdi. Hızlı hareket etmesiyle rakipleri ona cevap veremedi.
- 2001’de 1 milyon TL’ye kurduğu şirketi 4 milyon TL’ye SANKO’ya sattı. Şirketin başında kaldı ve SANKO şirketlerinde yönetim kurulu üyesi oldu.
- 2011 yılında Daikin, Airfel’i 265 milyon dolara satın aldı. Hasan Önder yine şirketin başında kaldı. Daikin, ömür boyu kontrat önerdi. O şu anda 3’er yıllık kontratlarla ‘patron’ gibi, işine devam ediyor.