Girişim sermayesi performansı nasıl değerlendirilir?

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

 

 

Girişim sermayesi yatırım yaklaşımının KOBİ'lere sunduğu fırsatları irdelemek amacıyla önceki hafta başladığım yazım da başarı örneklerine başlamadan önce girişim sermayesi yatırım stratejileri ve değer yaratma süreç ve kriterlerini değerlendirmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Girişim sermayesi şirketleri sermaye ortaklığı yolu ile hedef şirketlere yatırım yapmaktadırlar. Şirketlerin içerisine konulan kaynaklar tohum, dönüşüm ve büyüme amaçlı olarak konulur.
Tohum sermayesi (TS) olarak adlandırılan yatırımlar erken aşama ürün ve hizmet geliştirme amacı taşıyan girişimlerin desteklenmesi amacını taşır. TS yatırımları da ürün veya hizmetin satılabilir hale gelmesi öncesi ve sonrasında olmak üzere kendi içerisinde çeşitlilik içeren yaklaşımlarda gerçekleşebilir. TS yatırımcıları genellikle yatırıma konu olan yenilikçi ürünün içerisinde bulunduğu sektöre dair tecrübe ve know-how sahibidirler. Uluslararası anlamda TS teknoloji, biyoteknoloji gibi özellikli alanlarda olduğu gibi sosyal etki amaçlı alanlara da yönlenir. Ülkemizde TSnin bu dönemde ağırlıklı olarak internet teknolojileri ve e-ticaret alanları ile yazılım ve donanım yatırımları ağırlıklı olarak yapılmaktadır. Bu konuda en etkin yatırımcıların başında Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gelmektedir.


TS yatırımcıları yenilikçi ürün ve hizmetin geliştirilmesi ve ticarileşmesi aşamasını takiben bayrağı büyüme sermayesi yatırımcılarına devir ederler. Genellikle küçük yatırımlardan oluşan ve büyüme öncesine şirketi taşıyan bu yatırımlar şirketi sıfır noktasında büyüme vizyonu olan ticari işletmeler haline getiriler. Oldukça riskli olan bu yatırım yaklaşımı, literatürde bu yönüyle risk sermayesi olarak da adlandırılır. Yüksek risk ve yüksek getiri hedefleyen bu yaklaşım genellikle sektör konusunda uzmanlığı olan yatırımcılar tarafından gerçekleştirilir. Bu alanda yatırımın başarısı ürün ve hizmetin ticari hale gelmesi ve sürdürülebilir bir büyüme perspektifi yaratması ile ölçülür.
Büyüme sermayesi yatırımları girişim sermayesi yatırımları içerisinde en büyük sınıflardan birisidir. Büyüme potansiyeli olan, hem işletme sermayesi hem kapasite yatırımı ihtiyacı olan bir taraftan da geriye dönük finansal tablolarının ileriye dönük potansiyeli bankalar nezdinde temsil edemeyecek olan ve borçlanma için teminat eksikliği yaşaması nedeniyle sermaye ortaklığı yönüyle şirketin içerisine kaynak sokmayı amaçlayan yaklaşımdır.


Büyüme organik (içsel) veya inorganik (satın almalar) yolu ile gerçekleştirilebilir. Bir şirketin tamamlayıcı bir ürün için kapasite yatırımı yapması, yeni mağazalar açması, hatta rakiplerini satın alarak büyümeleri büyüme sermayesinin gerçekleştirmeyi hedeflediği hususlardır.


Büyüme sermayesinin başarısı şirketin büyüme sayesinde değerleme katsayısında artışa, ortaya çıkan ölçek ile maliyet avantajları nedeniyle daha yüksek karlılık oranlarına ulaşmasına, güçlenen piyasa erişimi ve pazar pay ile fiyatlama konusunda elinin güçlenmesi ile ortaya çıkan karlılık ile değer yaratmayı amaçlar. Büyüme amaçlı yatırımcılar farklı yöntemler ile yatırımlarından karlı çıkışı hedeflerken ağırlıklı olarak stratejik yatırımcılara satış veya halka arzı yöntem olarak benimsemektedirler.


Dönüşüm sermayesi, finansal darlığa düşmüş, işletme sermayesi ihtiyacı olan, konvansiyonel kanallardan kaynak yaratma imkânlarını tüketmiş olan şirketlere sermaye ortaklığı ile kaynak yaratıp dönüşümü sağlayarak değişim yaratmayı hedeflemektedir. En kârlı yatırım stratejilerinden biri olan dönüşüm sermayesi yatırımları, yine kendi içerisinde önemli zorlukları da içermektedir.

Burada kritik olan hususlardan birisi sıkıntıya düşmüş olan şirketin finansal sorunlarının farklı ve daha sonra ortaya çıkabilecek çözülmesi zaman ve beklenenin üzerinde kaynak ve zaman gerektirecek sorunlardan kaynaklanmadığının belirlenmesidir. Ürünle ilgili sorunlar, ortaklar arasında çözülmesi zor husumetler gibi konular finansal sorunlara yol açmakla birlikte sadece kaynak sağlanarak çözülmesi mümkün olmayan konulardır. Bu sebeple dönüşüm sermayesi yatırımları belli hedef ve kriterler çerçevesinde borçlanma benzeri ve teminatlı yapılar seklinde oluşturulması kabul gören bir uygulamadır.


Dönüşüm sermayesi yatırımlarındaki başarı da finansal hedeflerin belirlenen sureler içerisinde gerçekleşmesi ve şirketlerin kararlı ve sürdürülebilir şekilde karlılığa geçmesi ile ölçülür. Şirketin değeri varlıkların tasfiye değerinden ticari ölçüyle belirlenen yeni bir sınıflandırmaya gideceğinden başarılı olunması halinde önemli bir sıçrama yaratabilmektedir.


Özetle girişim sermayesi yatırımcıları farklı ölçekteki ve durumdaki şirketlere sermaye ortaklığı ile kaynak yaratarak değer yaratmayı amaçlayan stratejiler uygulamaktadır. Her yatırım yaklaşımının başarısı da kendi içerisinde farklı ölçülere göre değerlendirilmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar