Girdiye zam serbest, ürüne yasak olursa iflaslar artar

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Türkiye, birçok alanda ithalata bağımlı hale geldi. Özellikle tarımsal üretim girdilerinde bu dışa bağımlılık çok daha yüksek oranlarda.

Çiftçinin üretim yapmak için kullandığı girdilerin çok büyük bölümü ithal. Son aylarda dövizdeki artışa bağlı olarak bütün girdilerin fiyatı arttı. Bazı girdilerdeki fiyat artışı yüzde 50, bazıları yüzde 100’ün üzerinde. Dışa bağımlılık oranına göre fiyat artıyor.

Girdilerdeki zamlar üretim maliyetini artırıyor. Çiftçi veya onun ürününü alıp işleyen sanayici artan fiyatları ürüne yansıtmak zorunda. Bunu yapamazsa zarar eder ve üretimi sürdüremez. İflas eder.

Fakat bugünlerde öyle bir noktaya gelindi ki, girdi fiyatlarının artması doğal karşılanırken veya bu artış ile ilgili kimse sorumluluk almazken, ürün fiyatına zam yapmak “vatan hainliği” olarak nitelendiriliyor. Üstelik devlet kurumları elektrik, doğalgaz ve diğer ürünlere her ay zam yapıyor. Doğalgazı, elektriği zamlı kullanan üretici bunu ürettiği ürüne yansıtınca “vatan haini” oluyor. Böyle bir sistem, üreteni iflasa götürür. Nitekim son dönemde iflaslar arttı.

Seranın artan maliyetini kim karşılayacak?

Geçmiş yıllarda sera üretimi sadece bir kaç üründe ve bir kaç ilde olurdu. Yaygın olarak Antalya, Mersin ve İzmir’de domates, salatalık, biber, patlıcan gibi ürünler üretilirdi. Bugün Türkiye’nin her ilinde sera üretimi var. Muzdan, kayısıya, çilekten, kavuna kadar hemen her ürün seralarda üretiliyor. Ülke geneline yaygınlaşan seracılıkta girdilerin önemli bir bölümü ithalatla karşılanıyor. Özellikle gübre, ilaç gibi temel girdilerde dövize bağlı olarak yüzde 100’e varan oranlarda fiyat artışı oldu. Yerli üretim gibi görünen sera örtüsü, naylon ve diğer malzemelerin de hammaddesi ithal. Bunlarda da benzer fiyat artışı var.

Üretici sera malzemelerini geçen yıla göre yüzde 100 pahalıya alıyor. Sermayesi olmadığı için banka kredisi ile almak istediğinde kredinin de maliyeti geçen yıla göre yüksek. Bu kadar yüksek maliyetle üretim yapmak zor. Bu nedenle üretim yapmayacağını söyleyenler var. Her şeye rağmen üretim yapacaklar için ise çok ciddi riskler var.

Üretim yapmanın riskleri

En büyük risk artan girdi fiyatlarını ürettiği ürüne yansıtamazsa zarar eder. İflas eder. Elindeki varlığı da kaybeder. Bu nedenle devletin üretim yapan çiftçiye girdi fiyatlarındaki artış kadar destek olmalı. Sera kredilerinde uygun faiz ve ödeme koşulları getirilmeli. Aksi taktirde üretim yapılamaz ve doğrudan ürün ithalatı olur.

Özetle, girdi fiyatları ne kadar artarsa artsın, üretim maliyeti ne kadar yükselirse yükselsin, domatesi, biberi, salatalığı ve diğer ürünleri hep aynı fiyata, ucuza tüketelim anlayışı üreticiyi iflasa götürür. Bu sadece yaş meyve ve sebzede değil, buğday, un, ekmek, süt, peynir, et yani aklınıza gelen her ürün için geçerlidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar