Gidora’ya kadar Titanic’e binmeye devam
Haftaya Joe Biden’ın başkanlık yarışından çekilmesiyle başladık ve ben bu yazıyı hazırlarken Demokrat Parti’nin yeni adayı henüz resmi olarak açıklanmamıştı.
Ancak Kamala Harris en güçlü aday gibi görünüyor. Parti içinde en güçlü aday olarak görülse ve Başkan Biden’ın desteğini almış olsa bile Trump’ın karşısından şansı aynı oranda yüksek değil gibi gözüküyor. İlerleyen zamanlarda bu konu çokça konuşulacak ve çeşitli veri setlerinden kimin daha fazla şansa sahip olduğunu takip edeceğiz.
Ama geçen hafta yazdığım gibi daha şimdiden hisse senedi piyasalarındaki akımlar net bir şekilde bir Trump başkanlığından fayda görecek şekilde düzenlenmeye başladı bile. Bu, Titanic gibi kolay dönmeyen ama çok masif giden bir gemiye benzer.
Bu büyük gemi giderken yapılacak en iyi şey önünde durmamak ve kendimizi güverteye atmak – gemi, içinde Gidora’nın (üç başlı donmuş ejderha) bulunduğu bir buz dağına doğru gitse bile. Neden böyle dediğimi az sonra daha açık anlatacağım. Ama şimdi gemi gidiyor ve yeni bir havucun peşinde. Havuçları geçen hafta paylaşmıştım.
Gelelim işin buzdağı ucuna…istihdamdan ücretlere, ISM’lerden üreticilerin siparişlerine baktığımızda Amerikan ekonomisinde yavaşlamanın artık kapıdan içeri girdiğini görebiliyoruz. Buna karşılık hisse senedi piyasası hala karmaşık bir fiyatlama yapısı içinde.
Özellikle yapay zeka ve yapay zeka ile anılan diğer konulara yakın hisselere gelen kar satışlarının nereye kadar süreceği belirsizken genel hisse senedi piyasasının seyrini anlamak zor. Buna karşılık temel ölçütlerle yatırım kararı alan ABD’li makro serbest fonlar (hedge fund), Covid sonrası gelen ve 2021’de sonlanan ralliden sonrasını fiyatlamamışlar. Çünkü bu fonların hisselerdeki uzun/kısa oranı 1.7’lerde bulunuyor. Oysa ralli dönemlerinde 2’nin üzerine gider. Nitekim 2021 sonunda zirveye ulaşan ralli 2022’nin son çeyreğinde düzeltmesini tamamladıktan sonra endeksler yeniden yükselişe geçerken makro fonlar endekslerde yeni rekorlara neden olan bu son ralliyi neredeyse hiç satın almayıp nötr pozisyonlarda kalmışlar.
Bunu neden önemsiyorum? Çünkü verilerin güçlü veya zayıf gelmesi bir para kaybı veya kazancından dolayı olmaz ve veri setinin toplanmasından ibarettir. Yani aslında izleriz ve karar veririz. Oysa fonların davranışları konularında uzman olan kişilerin verdiği kararlar sonucu paranın hareketini gösterir bize ve nihayetinde her şeyin gelip dayandığı yer paranın hareketidir. Bu düşünceden hareketle paranın bu kısmı son ralliye katılmamış görünüyor. Şimdi buz dağının altını göremesek de muhtemelen bir, bilemedik 2 seneye buz dağı ters dönecek ve altından çıkan bir Gidora (üç başlı ejderha) bir çok riski fiyatlayacak gibi duruyor.Buna rağmen hala Titanic’e binme zamanı.
Trump ve elektrikli arabalar
Bu konuyla ilgili anlaşılması çok güç mesajlar veriyor Trump. Elon Musk’ın Trump’ın kampanyasının önemli bağışçılarından olduğu herkesçe bilinen bir durum. Buna karşılık Donald Trump’ın elektrikli araçlar (EV) konusundaki en son açıklaması elektrikli araç üreticilerinin ve kullanıcılarının hayatını zorlaştıracağını ortaya koydu. Şimdi insan düşünüyor; Elon bunun böyle olacağını biliyordu mutlaka.
Bu durumda SpaceX ve X (eski Twitter) tarafında başka bir beklentisi olmalı ve Tesla’yı biraz ikinci plana atıyor, ya da Trump’tan bir kazık yedi. İkinci olasılık bence sıfıra yakın. O nedenle SpaceX ile ilgili olarak hükümet kanadına yakın çalışacağını değerlendiriyorum.
Bunun yatırımcı olarak şimdilik bize pek faydası olmaz, sonuçta daha önce SpaceX için yatırımcı toplama turlarına çıkıldı, yapabilenler yatırımlarını yaptılar. Bu nedenle şimdilik o kısmı izleyeceğiz.
Trump’ın açıklamasına rağmen ne Tesla’da, ne Lucid’de, ne de Rivian’da önemli satışlar geldi. Muhtemelen bunun temel nedeni Trump’ın konuşmasında “elektrikli araçlar için olan sorumlulukları” sonlandıracağını söylemesi. Ama bugüne kadar başkanlık bazında elektrikli araçlar konusunda imzalanmış bir sorumluluk/görev belgesi yok.
Sadece otomotiv üreticilerinin emisyon hacimlerini kontrol altında tutmalarına dair bir bazı kurallar var ama bu kurallara uyarken bunu EV’lerle yapmaları gerektiğine dair bir kural yok. Belki de bu yüzden piyasa bunu çok dikkate almadı ama ben olsam yine de bu sıralar sıkı yükselişler yapmasına rağmen EV hisselerini portföylerde minimum seviyelerde tutardım.