Gıda maddesi fiyatları!
ARKA PLAN / Mehmet Uğur Civelek Başta hububat olmak üzere, son bir yıl içinde gıda maddesi fiyatlarında yaşanan yükseliş çok ciddi kırılganlıklar yaratıyor. Son on yıl ortalamasına göre pirinç ve mısır fiyatları 3 katına, buğday, soya, arpa, yulaf ve kanola fiyatları ise iki katına yükselmiş. Asıl önemlisi bu yükseliş dalgası gelip geçici spekülatif bir dalga gibi durmuyor; zira tüketici fiyatlarına yansıma aşamasına girilmiş olması olumlu düşünmeyi zorlaştırıyor. Bu aşamada sıkıntı yaratan bu sürecin sebep ve sonuçları üzerinde durmak, orta vadede gündeme gelecek gelişmeleri öngörerek tedbir alabilmek açısından hayati önem taşıyor. Önce söz konusu fiyatların daha da yükselmesi veya yüksek düzeyini koruması durumunda ortaya çıkacak gelişmeleri tanımlayalım; sosyal, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık kontrolsüz bir şekilde büyür ve çok ciddi bir kaos yaratır. Ya da farklı bir ifade ile küresel düzeyde ekonomik aktivite durgunlaşır, enflasyon ve işsizlik yükselir, daha önce alınmış borçların geri dönüşü zorlaşır ve risk alma isteği kısa vadede düzelmemek üzere hızla daralır; küreselleşme lanetlenirken korumacı eğilimler güçlenir, küresel düzeyde güç dengeleri değişir, uzlaşmazlıkları kaba güç ile çözmeye çalışma eğilimi ön plana çıkar. Gıda maddesi fiyatlarının yükselmesi ile ortaya çıkacak gelişmeler, en tehlikeli silahların birlikteki etkisinden çok daha tahripkar olabilir. Dünya ekonomsinin son 30 yılına baktığımızda tüketici fiyatlarına yansıyacak kadar uzun soluklu ve genele yayılmış tahripkar bir hareketi gıda maddelerinde görmüyoruz. Bugün yaşanan gelişmenin benzer bir örneği yok. Hal böyle olunca sebepleri sorgulamak gerekiyor. Öncelikle söz konusu hareketleri bugüne kadar olduğu gibi spekülatif diyerek geçiştirmek büyük bir gaflet olur. Son söylediğimiz yanlış anlaşımasın, spekülasyonun olmadığını söylemiyoruz, spekülasyon ortadan kalksa bile sorunun büyümeye devam edebileceğini iddia ediyor, gümrük vergilerini aşağı çekmenin sorunun daha seri bir şekilde ağırlaşması ile sonuçlanabileceğini ifade etmeye çalışıyoruz. Gıda maddelerinde yaşanan fiyat yükseliş dalgasının sebepleri ise muhtelif. Arz dalgalanmaları var fakat küresel talepteki artış baskısı, bunlar üzerinde de küresel dengesizliklerin belirleyici olduğu dikkat çekiyor. Likidite bolluğu talep artışını güçlü bir şekilde desteklerken yarattığı dengesizliklerle arz dalgalanmasının da sebebi oldu. Üretim maliyetleri düzenli olarak artarken, fiyatın değişmemesi durumunda arzın daralması kaçınılmazdı; Enerji fiyatları hızla yükselir ve bio enerji amaçlı ekim alanları genişlerken gıda maddesi ekim alanlarının genişlememesi veya daralması, sonuçta yükselen talebi karşılayamayarak fiyat artışı ile sonuçlanması kaçınılmazdı. Bu gerçekler ortada iken durumu spekülatif ve geçici olarak niteleyerek gümrük vergilerini indirerek sorunu çözmek büyük bir gaflet oluyor. Zira arz dalgalanmalarını önlemek adına hiç bir şey yapılmazken, talebi artırarak fiyat yükselişlerini daha da hızlandıracak bir yaklaşım sorunu büyütmekten başka bir işe yaramaz. En önemlisi finansal kırılganlığın yükselmesini önlemek ve günü kurtarmak adına yapılan tercihler gecikmeli olarak gıda maddesi fiyatlarını da etkiledi, aynı yönde etkilemeye devam edecek...