“Gıda enflasyonunu tarımsal endüstri ekosistemi ile çözeriz”
“Gıda ürünlerinin fiyatları, gelecek 10 yılda iki katına çıkacak. Dünyada tarım alanları kısıtlı, biz ülke olarak 280 milyon dönüm tarım arazisine sahibiz. Ancak biz bunun yüzde 35’ni kullanıyoruz. Özetle yaklaşık 180 milyar dolar toprak altında yatıyor. Ülke olarak ne petrolümüz ne de doğalgazımız var. Bizim en büyük doğal kaynağımız tarım. Türkiye’nin 250 milyar dolarlık tarım potansiyeli var. Tarımsal endüstriyi ticaret değil üretim odaklı olarak yeniden şekillendirmek durumundayız. Ancak bu şekilde dünyada bu konuda söz sahibi olabilir, aynı zamanda gıda enflasyonu ve istihdam sorununu aşabiliriz. Geleceğin dünyasında söz sahibi olmak için ülke olarak tarımsal endüstri ekosistemini oluşturmak durumundayız.”
Bu sözler TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kurdoğlu’na ait. Kurdoğlu, Türkiye’nin gıda enflasyonunun tarımsal endüstriyi ticaret değil, üretim odaklı hale getirerek çözebileceğini söylüyor.
Ata Şirketler Grubu’nun gıda yatırımı olan TFI TAB Gıda bugün 4 kıtada 5 ülkede faaliyet gösteriyor ve yatırımlarını bu hedef doğrultusunda şekillendiriyor.
“İnsanlar dışarıdan bizi hızlı servis restoran işletmecisi olarak görebilir ama bunun arkasında ekmek, patates, salata, süt ve et üretimini kendi bünyemizde çözdüğümüz çok büyük bir ekosistem var” diyen Kurdoğlu, yaptıkları yatırımlarla tarımsal endüstri ekosistemini oluşturmaya öncülük ettiklerini söylüyor.
TFI TAB Gıda’nın hedefi, Türkiye’de 170 milyon dolar yatırımla kurduğu et, patates, salata, süt ve ekmek fabrikaları ve üretim tesisleri ile Türkiye’den dünyaya açılan global bir işletme markası olmak.
2000’i aşkın restoranı ve 50 bin çalışanı olan grup, operasyonlarını Türkiye, Çin ve ekosistem şirketleri olmak üzere 3 alanda yürütüyor. Şirketin en büyük itici gücünü ise, tamamı Türkiye’de kurulu olan fabrika ve üretim tesisleri, satın alma, depolama ve lojistik hizmetlerinden oluşan ekosistem oluşturuyor. Grubun patates ve ekmek fabrikasının ardından 80 milyon dolar yatırım ile Amasya’da kurduğu Ekur Et Entegre Tesisi, grubun endüstriyel tarıma yönelik en önemli yatırımlarından biri 40 bin m2’si kapalı olmak üzere toplam 92 bin m2’lik alana kurulu olan tesis, yılda 120 bin büyükbaş hayvan kesimi ve 36 bin ton karkas et işleme kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük 3 entegre et üretim tesisinden biri.
Tesis, grup bünyesindeki Burger King, Arby’s, Sbarro, Usta Dönerci ve Döner Stop restoranlarının kırmızı et ihtiyaçlarının yanı sıra, ‘Amasya Et Ürünleri’ mağazalarında “kaliteli et herkesin hakkı diyerek” et ve şarküteri ürünlerini uygun fiyata tüketiciyle buluşturuyor. Çin’de 148 şehirde bin 100 restoranı ve 30 bin çalışanı bulunan grup, cirosunun büyük bir bölümünü bu ülkede gerçekleştiriyor. Yakın zamanda Katar’a yıllık 2 milyon dolar tutarında ihracata başlamaya hazırlanan grubun gelecek planları arasında Afrika pazarına ihracat yapmak da yer alıyor.
Çin’e patates ihraç ediyor
Amasya’da bulunan Ekur Et Entegre Tesisi’ne yaptığımız ziyaret sırasında, grubun endüstriyel tarım alanındaki çalışmalarını anlatan Erhan Kurdoğlu, patates ve ekmek üretimi konusunda şu bilgileri veriyor: “Ekmek Unlu Mamulleri, aylık 25 milyon sandviç ekmeği ve 1 milyon dilim ekmek ile Türkiye’nin en çok üretim yapan fabrikalarından biri. Özgörkey Grup ile yüzde 50- 50 ortaklığını paylaştığımız Atakey ise, yıllık 90 bin ton kızartılmaya hazır patates üretimi ile dünyanın en büyük üreticilerinden biri. Bölgedeki çiftçilerimizle sözleşmeli tarım yapıyoruz. Türkiye’de üretilmeyen kızartmaya uygun beyaz patatesi çiftçilerimiz, kendilerine verdiğimiz tohumlarla üretiyor; biz de satın alma garantisi doğrultusunda ürünü onlardan alıyoruz. Patateslerimizi hem Türkiye’deki restoranlarımıza veriyoruz hem de Çin’e de ihraç ediyoruz.”
Yerli tedarik ve çözüme dayalı entegre iş modeli
“Liderliğimizi yerli tedarik ve çözüme dayalı tam entegre iş modeline borçluyuz” diyen TAB Gıda CEO’su Caner Dikici ise, TFI TAB Gıda Yatırımları’nın ekosistem şirketlerinin sadece ekmek, patates, salata, süt, et fabrika ve üretim tesislerinden ibaret olmadığını da ekliyor. Mutfak ekipmanlarının üretim ve kurulumdan reklam hizmetlerine, dijital teslimat platformundan satın alma, depolama ve lojistik hizmetlerine kadar tüm çözümler TFI TAB Gıda Yatırımları çatısı altında gerçekleştiriliyor.
“Et fiyatlarındaki dalgalanmaları dengeliyoruz"
Ekur Et Entegre Tesisi CEO ve TFI TAB Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Cansu, yerli besiciliğe yatırım yaptıklarını dile getiriyor. Şöyle diyor Cansu: “Et fi yatlarında ciddi dalgalanmalar oluyor. Biz de fi yatları dengelemek için kendi besimizi kendimiz yetiştiriyoruz. Böylece üreticiden halka direkt olarak lezzetli, güvenilir ve kaliteli eti sunabiliyoruz. Arada bir aracı olmadığı için et fi yatlarımız çok uygun. Türkiye’de gıda enfl asyonun konuşulduğu bu günlerde uyguladığımız iş modelinin, endüstriyel tarımı ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu gösteren iyi bir örnek olabileceğini düşünüyoruz” diyor. Grup, 6 ilde 13 noktada “kaliteli et yemek herkesin hakkı” yaklaşımı ile hayata geçirdiği Amasya Et Ürünleri mağazalarının sayısını orta vadede 50’ye çıkarmayı hedefliyor.
Besi Organize Sanayi Bölges'nde kurulu
Topraklarının yarısı tarım alanı olan Amasya, bitki florası ve doğası ile hayvancılık için ideal bir bölge olarak değerlendiriliyor. Besi hayvancılığı açısından da, Türkiye’nin en iyi bölgelerinin başında geliyor. Farklı bölgeler daha çok süt besisine ya da karma besiciliğe odaklanırken bu bölgede daha çok et besisi yapılıyor. Şehirdeki 200 bin civarında büyükbaş hayvan sayısı her geçen artmaya devam ediyor. 200 kilometrelik Samsun, Kırşehir, Yozgat, Kars ve Erzurum hattında 1 milyon besi hayvanı var. Ekur Et Entegre Tesisi Suluova’daki Besi Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu. Türkiye’de sayıları beş altıyı geçmeyen bu besi bölgeleri, özellikle yatırım aşamasında devlet tarafından çeşitli teşviklerle destekleniyor.
Doğaya saygılı, doğayla iç içe üretim
Doğayla iç içe olan Ekur-Et Entegre Tesisi’nde doğaya saygılı üretim yapılıyor. Tesiste, geri dönüşüm, su ve enerji verimliliğine uygun bir sistem var. Fabrikadan çıkan her türlü atık değerlendiriliyor. Tesis, iki ayrı hat şeklinde tasarlanan son teknoloji rendering sistemine sahip. Ağır koku ve gazlar “oxidizer” sistemi sayesinde ortadan kaldırılıyor. Ambalaj atıkları ise lisanslı firmalara verilerek geri dönüşümleri sağlanıyor. Tüm atık suları biyolojik arıtma sistemi ile arıtılarak doğaya veriliyor. Tesisin enerjisi; elektrik, ısıtma ve soğutma olarak üç farklı biçimde eş zamanlı olarak kullanım imkânı veren “Trijenerasyon” sistemi ile tasarrufl u ve verimli bir şekilde kullanılıyor.
Burger King'in dünyadaki en büyük işletmecisi
Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 122, Çin’de 188 olmak üzere toplam 310 restoran açılışı gerçekleştiren TFI TAB Gıda Yatırımları, 500 milyon TL üzerinde yatırım yaptı ve 2018’i yüzde 40 büyüme ile kapattı. 7,3 milyar TL’ye ulaşan toplam cironun 2,5 milyar TL’sini Türkiye; 3,1 milyar TL’sini Çin; 1,7 milyar TL’sini ise Türkiye ve Çin’deki franchise operasyonları oluşturdu. Yaklaşık 20 bini Türkiye’de olmak üzere Çin ve Türkiye’de toplam 50 bini aşan çalışan sayısına ulaşan grup, geçen yıl 7 bine yakın yeni istihdam sağladı. Burger King’in dünyadaki en büyük işletmecisi olan grup, Çin’de Burger King’ten sonra Popeyes markasının operasyonlarına da başlamaya hazırlanıyor.