Gıda da ve bioyakıt ta önemli ihtiyaç yağlı tohumlar
Yağlı tohum bitkilerinde ülkemizde bir arz talep dengesizliği söz konusu. Sadece gıda alanında 1.5 milyon tonluk ihtiyacımıza karşılık toplam üretimimiz 500 bin ton. Er yıl 1 milyon ton ithalat yapıyoruz. Son dönemde gündeme gelen Biodizel üretimi bunu daha da artırıyor. O nedenle kıraç arazide üretimi yapılan ve bakanlıkça desteklenen Aspir üretiminin artırılması isteniyor. Ancak, kullanım alanı konusunda bazı farklılıklar gündeme geliyor.
Yağlı tohum bitkilerine gıda da, yeni yeni biodizel’de de ihtiyacımız olmasına ve hemen hemen her türlü yağlı tohumun üretebildiği bir iklime sahip olmamıza karşın, bu alanda ham yağ ithalatçısı bir ülke olma özelliğine sahibiz. Sadece gıda da 1.5 milyon ton ürüne ihtiyacımız varken, toplam üretimimiz 500 bin tonda kalıyor, 1 milyon ton yıllık ithalat yapıyoruz.. Yağlı tohum ve türevlerinin ithalatı için her yıl yıllık yaklaşık 3 milyar dolar ödüyoruz.
Son yıllarda yağlı tohumlar biodizel üretiminde de kullanılmaya başlandığı için bu alandaki açığımız arttığından yeni kararlar alınırken, yeni önlemler konusunda politikalar geliştiriliyor. Bir süre önce EBDK yerli tarım ürünlerinden üretilmiş yağ asitli metil ester içeriğinin 2014 yılından itibaren en az yüzde 1, 2015 yılında en az yüzde 2, 2016 yılında en az yüzde 3 olmasını tebliğ ile açıklamıştı. Bu 2016, yılında 16 milyon metreküplük mazota 492 bin tonluk katkı anlamına geliyordu. Bu da bizim toplam bitkisel yağ üretimimize denk düşüyordu. EPDK geçen hafta bu tebliğini hayata geçirmeden kaldırdı.
Bu tebliğ ile biodizel sektöründe önemli bir canlılık yaşanmıştı. Sektör temsilcilerine göre 2000 yılında hiç üretilmeyen Anadolu orjinli yağ kalitesi yüksek Aspir üretiminin, devletin ton başına verdiği 450 liralık desteğinin de katkısıyla 500 bin dekara çıktığını, bir milyon dekara çıkabilecek potansiyel gösteriyordu. Buna bağlı biodizel üretim tesisleri de artmıştı.
Türkiye Aspir Derneği Başkanı ve Bioyakıtlar Uygulama ve Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Akerdem, arkadaşımız Özlem Ermiş Beyhan’a konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede Türkiye’de 27 milyon dekar kullanılan tarım arazisinin her yıl yüzde 24’üne varan 7 milyon hektarının boş kaldığını, Aspir’in boş ve kıraç arazide yetiştiğini, çiftçi kayıt sisteminde üreticinin ürününü yağcıya mı, biyo yakıtçıya mı verdiğinin kayıt içinde olduğunu, Tarım Bakanlığının yağ arzına dair kaygı duymamasını belirtiyor. 5 yılda 5 milyon hektara aspir ekilse 1.5 milyon ton yağ üretilebileceğini, bunun 500 bin tonunun biodizel üremine verilirken, geri kalanının yağ üretimine gidebileceğini, parasal karşılığının da 3.5 milyar dolar olacağını söylüyor.
Tarım Bakanı Mehdi Eker, geçenlerde bir televizyon programında Aspir üretimini 8 yıldır çalışarak belli bir noktaya taşıdıklarını, tohum geliştirdiklerini, önemli bir üretim altyapısı hazırladıklarını, Çiftçiye yüzde 70’e varan destek verdiklerini, nadası bırakıp bu tür ürünleri dikmeleri gerektiğini övütlediğini söylüyordu.
Bu nedenle Bakan ve Bio dizelcilerin bana göre amaçları arasında fark değil özdeşlik var. İki tarafta kıraç toprakta ve nadasa bırakılan tarlada Aspir üretilmesinin önemini ve yararını ortaya koyuyorlar. Ancak, ürünün öncelikli gıda da kullanılmasını isteyen bakanlık buna dikkat edilmesi yolunda önlemler alınmasını istiyor.