G.İ.B. tarafından ilk ”Tek Taraflı Peşin Fiyatlandırma Anlaşması” imzala
Değerli DÜNYA okurları, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı" başlıklı 13'üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasında yer alan hüküm uyarınca, ilk Peşin Fiyatlandırma Anlaşması sonuçlandırılmış ve Gelir İdaresi Başkanlığı ile ilgili mükellef arasında 15/07/2011 tarihinde imzalanmıştır.
Anlaşma nedir?
Değerli DÜNYA okurları, bildiğiniz üzere ilişkili şirketlerin birbirlerine sattıkları mal ve hizmetlerin fiyatlarının piyasa fiyatlarına uygun olması gerekmektedir. Piyasa fiyatından değişik ya da yüksek olması, cezalı ek vergi alınması sonucu doğurabilmektedir. Kanunda tarif edilen yöntemleri uygulasanız, gerekli raporlamayı yapsanız bile bir vergi incelemesinde uygulamanızın eleştirilmesi ihtimali hep vardır.
Anlaşma imkanı tam bu noktada önem arz etmektedir. Şayet vergi idaresine başvurur, ilişkili şirkete sattığınız mal veya aldığınız mal veya hizmetin fiyatının belirlenme yöntemi, belirlenen fiyat konusunda bir mutabakat (anlaşma) yaparsanız, bu anlaşma süresince bu kapsamdaki işlemleriniz için cezalı vergi tarhiyatı yapılamamaktadır.
Tek taraflı çok taraflı olmak ne demek?
Bahsi geçen anlaşma mükellefle Türk Vergi İdaresi arasında yapıldığında tek taraflı anlaşma, bir diğer vergi idaresi de taraf olarak katıldığında çok taraflı anlaşma halini almaktadır.
Diğer bir ifade ile, Türkiye'de anlaşmaya taraf olan mükellef şirketin, mal veya hizmet aldığı veya sattığı ilişkili şirketin bulunduğu ülkenin vergi idaresi de, istenirse, anlaşma sürecine katılabilecektir.
Kimlerin hangi işlemleri için anlaşma yapılabilir?
Transfer fiyatlandırması mevzuatına sahip birçok ülkede uygulama alanı bulan ve OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi'nde detaylı olarak ele alınan Peşin Fiyatlandırma Anlaşmaları uygulaması ülkemizde ilk defa 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13'üncü maddesinde düzenlenmiş ve ikincil mevzuat kapsamında yayımlanan ilgili Bakanlar Kurulu Kararları ile genel tebliğlerde yer alan açıklamalar doğrultusunda 01/01/2009 tarihinden itibaren;
- Tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları yurt dışı işlemleri,
- Tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükellefleri ile ilişkili kişi kapsamında yaptıkları işlemleri,
- Serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu bölgelerde faaliyette bulunmayan kurumlar vergisi mükellefleri ile ilişkili kişi kapsamında yaptıkları işlemleri
ile ilgili olarak belirlenecek yöntem konusunda anlaşma başvurusunda bulunabilmeleri mümkün hale gelmiştir.
Süre
Bu şekilde belirlenen yöntemin 3 yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde kesinlik taşıyacağı hükme bağlanmıştır. Böylece, mükelleflerin ilişkili kişilerle yapacakları mal veya hizmet alım ya da satımında uygulayacakları transfer fiyatlandırmasına ilişkin olarak karşılaşılabilecek olası vergi ihtilaflarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Sonuç
Gelir İdaresi Başkanlığı ile ilgili mükellef arasında 15/07/2011 tarihinde imzalanan ilk Tek Taraflı Peşin Fiyatlandırma Anlaşması ile söz konusu düzenlemenin hayata geçirilmesi önemli bir gelişmedir. Bu gelişme ile birlikte, gelecekte transfer fiyatlandırmasına ilişkin olarak olası bir vergi ihtilafı ile karşılaşmak istemeyen ancak Gelir İdaresi Başkanlığı'nın yaklaşımı konusunda belirsizlik yaşayan mükelleflerin kaygılarının giderilmiş olacağı ve özellikle yurt dışında bulunan ilişkili kişilerle işlemleri olan mükellefler tarafından yeni anlaşma başvurularının yapılacağı beklenmektedir.
Bize göre, yapılan ilk anlaşmanın geçerliliği boyunca uygulama ve denetim aşaması da önem arz etmektedir. Söz konusu anlaşmada tespit edilen transfer fiyatlandırması yönteminin anlaşmada belirtilen süre ve koşullar dahilinde kesinlik taşıyacağı ve eleştiri konusu edilmeyeceğine ilişkin olarak verilen güvencenin, anlaşma konusu işlem ile ilgili olarak gelecekte yapılacak olası bir vergi incelemesinin sonuçları ile tutarları biçimde uygulanması imzalanması kadar önemlidir.