Gezide çöp toplayan gençlerin şaşırtıcılığı…
Gezi Parkı direnişinde yer alan gençlerin tutumu, farklı bir eylemci gençliğin gündemde olduğunu gösterdi. Aralarında erkekler kadar kızlarında l yer aldığı, kararlı, dirençli ve farklı bir gençlikle bizi tanıştırdı. Demokrasinin sınırlarını istişare ve katılımla genişletmek isteyen, kendileri için de söz hakkı talep eden bir gençlik. En sert polis çatışmasının sabahında gezi parkında biriken çöpleri kızlı-erkekli toplayan bu gençlik, bir farklı mesajı ortaya koyarken, dikkate alınmalarının zorunluluğunu sergilediler.
Gezi olayları sonrası toplumu ve siyasileri en çok şaşırtan eylem içersinde yer alan gençler ve onların tavırlarıyla ilgili ortaya çıkan bilgiler ve görüntüler oldu. Arınç'ta, Kılıçtaroğlu'da dün yaptıkları konuşmalarda gençlerin polisle çatışmaların ardından gezi parkında çöp toplama tavırlarının "farklılığını" ortaya koyduğunu belirttiler. Kılıçtaroğlu, bu gençlerin "Alınlarından öpülecek" gençler olduğunu söyledi.
Son günlerde yapılan bütün yorumlarda Geri Parkı direnişini başlatan gençlerin siyasetçilerden uzak durarak, onların aralarında siyasi kimlikleriyle yer almasını istemeyerek, "Kent değerlerine özgürce sahip çıkmak istemelerinin" altı çizildi.
Başka, bugüne kadar bilinenin dışında bir tavır sergileyen gençlerin, isteklerinin ve tutumlarının eski değerlerle yorumlanmasının mümkün olmadığı, onların ortaya koyduğu yeni değerleri iyi algılamak için çaba sarfedilmesi gerektiğinin belirtildi.
Benim yarı yaşımdaki bir genç gazeteci arkadaş, Gezi Parkı'nda üç-beş arkadaşıyla kendi kuşaklarının şarkılarını söyledikleri sırada, yanlarına gelen onların da yarı yaşındaki gençlerin, "Bizim doğa koruma eylemimize destek verdiğiniz için çok teşekkür ederiz" demelerinin kendilerini çok şaşırttığını anlattı.
New York üniversitesinin araştırmacıları 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında 24 saat içersinde Gezi Parkı olaylarıyla ilgili tweet sayısının 2 milyonu aştığını bunların yüzde 90'ının Türkiye kaynaklı, yüzde 50'sinin İstanbul çıkışlı olduğunu ve yüzde 88'inin Türkçe olarak yazıldığını belirten bir çalışma yapmışlar. Bu tweet rakamları Mısır'da Tahrir Meydanı olayları dönemindeki tweetlerin yaklaşık iki katı olarak belirtiliyor.
Bu olayların görüntüleri en sert polis müdahalelerinin yaşandığı tazyikli su ve biber gazı ile topluluğu dağıtma girişimleri sırasında bile gençlerin yarıya yakınını kızların oluşturduğunu gösteriyor. Bu da eski dönem gençlik eylemlerinden çok farklı bir profili ortaya koyuyor. Biber gazı önünde kıpırdamadan duran kırmızılı genç kız ve tazyikli su önünde duran siyah giysili genç turist kız bu farklı profilin öne çıkan resimleri.
Onun için yapılan yorumlarda "Gezi Parkı direnişi sonrası demokrasi farklı algılanmalı" değerlendirilmesi dikkate alınması, önemle üzerinde durulması gereken bir konu.
Ülkemiz işsizlik rakamının iki katından fazla yüzde 23'lük işsizlik rakamına ulaşan gençler, farklı bir bakış açısı ve katılımcı bir demokraside kendi söyleyeceklerinin de bulunduğunu Gezi Parkı Eyleminde açıklıkla ve dirençle ortaya koydular.
Benim algılamam siyasi kadrolara ve yönetime yeni bir demokrasi anlayışı önerdiler. Bu önerilerinde demokrasinin sınırlarının genişletilmesi, istişare ve katılımın esas olduğu bir demokratik modelin oluşturulması gerektiğini ortaya koydular.
Bunun doğal sonucunda bir yandan partilerin yapılarını değiştirmelerini anti demokratik lider sultası altındaki modelin terk edilmesini talep edeceklerdir. Bir yandan da siyaset içindeki engellerin yüksek seçim barajlarının sonlanmasını, siyasette daha aktif yer alacakları ortamın yaratılmasını isteyeceklerdir. Siyasilerin bu önemli değişimi görerek Gezi Eylemlerini bir milat olarak kabul ederek gençliğin bu taleplerine nasıl cevap verebileceklerinin yolunu aramaları gerekecektir. Gençler ve demokratik talepleriyle uzlaşma arayışları Türkiye'nin siyasetini de sosyal-ekonomik ve kültürel yapısını da olumlu etkileyecektir.
68 Gençliği olarak bizim katı ideolojik söylemlerle ortaya koyup, başarıya ulaştıramadığımız girişimimiz, bizden sonra 80-90 dönemleri gençliklerince de benzer şekilde ortaya konularak başarısızlıkla sonuçlandı. Bu kez farklı ve daha geniş tabanlı doğa ve demokrasi mücadelesi veren gençlerin başarılı olacak bir modelle yola çıktıklarını düşünüyorum. Ancak, bunun anarşiden uzak ve doğru yolda sonuç verebilmesi için Taksim Gezi Parkı olayında olduğu gibi çekirdek sivil örgütlenmelere ihtiyacı olduğuna inanıyorum.