Gezi Parkı 'twittter'ı salladı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Arap Baharı ile sadece Ortadoğu'da değil, Wall Street'ten Rusya'ya kadar dünya genelinde yeni bir protesto kültürünün doğduğuna tanık olduk. Protestolar Ortadoğu'dan tüm dünyaya yayıldı. 'Wall Street'i İşgal Et' hareketinden Rusya'da yaşanan gösterilere kadar, dünyanın her yerinde halk sokaklara döküldü. Hatta Time Dergisi 2011'de "Yılın İnsanı" olarak meydanlarda başkaldıran protestocuları seçti.

Sosyal medya bugün, insanları organize etme ve seslerini duyurmalarını sağlamada son derece önemli bir rol üstleniyor. Bunda tabii ki susmayı seçen yaygın medyanın payı da çok büyük. Türkiye'de yaşanan Gezi Parkı protestoları sosyal medyanın yükselen rolünü bir kez daha ortaya koydu. Sosyal medya kamu katılımının artmasında; katılımcı demokrasinin gelişiminde vazgeçilmez bir role sahip olduğunu ve olacağını kanıtladı.

Fransız Le Monde gazetesi, Gezi Parkı protestolarını "Türkiye'de çok iyi hazırlanmış bir fenomen" başlığı ile taşıdı sayfalarına. Protestoların iyi hazırlanması ve hızlı yayılmasında Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların rolü tartışılmaz. Trendmap, Twitter'da paylaşılan farklı konu başlıklarını ülkeler bazında yayınlayan bir internet sitesi. Trendmap sitesindeki haritada, son günlerde en fazla tweet'in paylaşıldığı ülke olarak Türkiye ön plana çıkıyor. En fazla paylaşılan bu tweet'lerin anahtar kelimeleri ise  #GeziParki, #DirenGeziParki ve #OccupyGezi.

Twitlerin hedefi destek ve tanıklık

New York Üniversitesi araştırmacıları, Gezi Parkı ile ilgili tweet sayısının gerçekten çok önemli boyutlara ulaştığına dikkat çekiyorlar. 31 Mayıs tarihinde saat 16:00'dan geceyarısına kadar geçen 8 saatlik sürede #GeziParki, #DirenGeziParki ve #OccupyGezi anahtar kelimesi ile tam 2 milyon tweet atıldı. 1 Haziran'a gelindiğinde ise bu anahtar kelime ile atılan tweet sayısı dakikada 3 bini geçti. Bu tweetlerin yüzde 90'ı Türkiye'den geliyor; yüzde 50'si ise İstanbul'dan. Tweet'lerin yüzde 88'i Türkçe yazılmış.

Tüm bu tweet'lerin hedefi ortak: Gösterilere destek vermek ve gösterilerin gelişimine tanıklık etmek. Tweet atanların önemli bir diğer hedefi de mesajlarını dünyaya yaymak. Bu yüzden #OccupyGezi ve #DirenGeziParki hashtag'lerinin arkasında, binlerce insanın "Beğen"diği Facebook sayfası; gösterilerden resimlere yer veren Instagram sayfası; gösterileri anlatan yazıların yer aldığı Tumblr blogu; gösterilerden 6 dakikalık videolara yer eren Vine sayfası oluşturulmuş durumda.

42 dilde tercüme ediliyor

Hatta daha fazla insana ulaşabilmek açısından, #OccupyGezi tarafından yapılan tüm açıklamalar 42 dile tercüme ediliyor. Bu açıklamalarda, Türk basınının gelişmeleri hiçbir şekilde yansıtmadığına dikkat çekiliyor ve mesajın mümkün olduğu kadar çok insana yayılması talep ediliyor.

Yükselen lider sokaktaki insan

Bu arada, Aralık 2011 tarihinde, İstanbul'da düzenlenen bir organizasyonda, Arap Baharı'nın kadın aktivistleri, kanaat önderleri ile görüşme fırsatım olmuştu. O tarihte yaşananlar için söyledikleri şöyleydi: "Arap devrimlerinin bir lideri yoktu. Olayların arkasında siyasi parti yoktu. Bunlar organize hareketler değildi. Arap halkı, ilk kez kendisini bu derece birlikte hissetti, yolsuzluğa, diktatörlere isyan etti. Yaşanan sosyal bir reformdu; daha sonra siyasi bir reforma dönüştü. Tüm bölgede yol açtığı domino etkisi sonucunda, bir demokrasi hareketine dönüştü."

Aynı dönemde görüşlerini almış olduğum Strasbourg Üniversitesi Profesörü Samim Akgönül ise Arap Baharı adı verilen gösterilerin, aslında sosyal temelli eşitlik arayışının ürünü olan küresel hareketler olduğunu söylemiş ve şu yorumlarda bulunmuştu: "Arap Baharı sadece bir kimlik çatışması ya da bir rejim çatışması değil; özgürlükleri, eşitlikçi bir toplumsal hayatı paylaşabilme çatışması."

Dünya çevre gününü kutluyor, keşke biz de

Gezi Parkı gösterilerine destek verenler, "Gezi Parkı'na sadece fidan değil, umut ekilmiştir" diyorlar. TEMA Vakfı ise 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü hatırlatıyor. "İlk kez ekoloji temelli bir sivil toplum hareketi toplumun her kesiminden insanı bir araya getirdi" diyor TEMA ve ekliyor: "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma(ma) Kanunu yüzünden ülkemizdeki orman alanları, sulak alanlar, kıyılar ve bütün diğer doğal alanlar geri dönüşü olmayacak tahribatlara karşı savunmasız kalacak. Dünya 5 Haziran'da Çevre Gününü kutluyor. Keşke bizler de..."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar