Gezegende sürdürülebilir yaşam için “çeşitlilik, uyum, denge”

Aslı DEDE
Aslı DEDE Sürdürülebilir Yaşam [email protected]

Dünyada ekosistem ve canlılar arasın­da öylesine mükemmel bir uyum ve denge var ki, gezegenin her bölgesinde tüm canlılar doğdukları topraklarda doyup sağ­lıkla yaşamlarını sürdürebiliyor. İnsan ya­şadığı bölgenin coğrafi koşullarına uyumla­nıyor.

Aç kalmamak için topraktan aldıkları ile beslenirken, bölgenin iklim özelliklerine göre besinleri doğal yöntemlere işleyip sak­lıyor. Hayatta kalmak için yemek kültürü­nü yaratıyor. Dünya ve insan arasındaki bağ kopmadığında, ekosistemin mükemmel işle­yen dengesi içinde insan aç kalmıyor.

Yaşamın sırrı “benzerlik ve çeşitlilik”

İnsan yaşamının devamlılığını sağlayan ilk adım “benzerlik”. Benzer koşullarda ya­şayan insanlar, doyabilmek için hep birlikte ortak ihtiyaçlara yönelik yemek kültürünü yaratıyor. İnsanın sağlıklı bir ömür yaşama­sı için, bu benzerliğin içinde aslında bir de “çeşitlilik” var. Gezegen ve üzerinde yaşayan canlılar işte bu çeşitlilikten besleniyor.

Sanayi Devrimi ve sonrasında küreselleş­me ile birlikte “tek tipleşen tarım” bugün dünyada insanları açlık krizine doğru götü­rüyor. İnsan dengeyi bozarak gezegendeki varlığını yok etmeye doğru koşar adım yü­rüyor.

İşte bu nedenle, geç de olsa Birleşmiş Mil­letler tüm dünyayı uyarıyor. Küresel sürdü­rülebilir kalkınma için belirlediği 17 küre­sel amaçtan biri olan “2. Açlığa Son” şunları söylüyor: Gıda üretiminde çeşitliliğin sür­dürülmesi. Küçük ölçekli gıda üreticilerinin verimlilik ve gelirlerinin iki katına çıkarıl­ması. Yok olma riski altında olan yerel türle­rin desteklenmesi.

Neden coğrafi işaret?

Dünyada insan yaşamının sürebilme­si için çeşitliliğin böylesine önemli olduğu bir dönemde, yerel ürünleri nasıl koruyaca­ğız? İşte bunun için üretilen etkili bir çözüm “Coğrafi İşaret”

Coğrafi işaret, üretildiği bölgeye özgü ni­telikleri olan, yerel hammaddeler ve gele­neksel yöntemlerle üretilen, kökenin bulun­duğu yöre, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ve ünlenmiş ürünlerin korunmasını sağlıyor. Geleneksel yöntemlere göre üretildiğini ve coğrafi kökeninden dolayı iyi bir ünü oldu­ğunu belgeliyor.

Yerelin İzinde: Mardin Kızıltepe’den Kırmızı Mercimek

Ülkemizin bereketli topraklarına özgü ürünleri ve yemek kültüründeki çeşitliliği korumak için coğrafi işaretlere çok ihtiyaç var. Özel sektörün atacağı adımlar çok de­ğerli. “Yerelin İzinde” projesiyle Metro Tür­kiye, coğrafi işaretli ürünlerin bilinirliğini ve mutfaklarda kullanımını artırmayı he­deflerken yerli üreticiyi destekliyor. Proje­nin altıncı durağı verimli topraklarıyla yüz­yıllardır bakliyat ve tahıl yetiştirme merke­zi olan Mardin’in Kızıltepe bölgesi. Metro Türkiye, bu yılki kırmızı mercimek alımının 1.500 tonunu Kızıltepe bölgesinden alacağı­nı açıkladı.

Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç şunla­rı söyledi: “2022 yılında Coğrafi İşaret tes­cili alarak hak ettiği değere kavuşan Kızıl­tepe Kırmızı Mercimeği üretim aşamasın­dan başlayarak çiftçilerimizi destekliyor ve devamlılığa katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Ana amaçlarımızdan biri yerel değerlerimi­zin restoranlarda ve şef menülerinde daha fazla yer alması. Bölgeden alımı 3-4 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’deki kırmı­zı mercimek üretiminin %6’sını karşılayan Mardin’deki üretim kapasitesinin desteği­mizle artacağına inanıyoruz.”

Yerelden beslenelim

2005 yılından bugüne yerel üretimin “aç kalmamak” için önemini anlatıyorum. 2020 pandemisinde büyük şehirlere giriş kısıtla­nınca, yerelden doymanın önenimi yeterin­ce fark ettik umarım. Yerel üretimin daha çok desteğe ihtiyacı var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar