Gezegen olarak sağlık diyetine başlamalıyız!
Geçtiğimiz hafta Kopenhag’da düzenlenen C40 Dünya Belediye Başkanları Zirvesi’nde belediye başkanları “küresel kaynakların fosil yakıtlardan çekilmesi ve iklim acil durumunun önünü kesen eylemlere kaydırılması için “Küresel Yeşil Yeni Düzen’i desteklerini açıkladılar.
Belediye Başkanları Küresel Yeşil Yeni Düzen’i tanıyarak, şunları söylemiş oldular:
1. Küresel iklim krizini tanıyoruz.
2. İklim krizinde en büyük pay sahibi sektörlerin -ulaşım, sanayi, binalar ve atık- emisyonları azaltarak, küresel ısınmayı Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefinin altında tutmaya kararlıyız.
3. Herkes için gelişen ve adil topluluklar oluşturmak için bütün kentsel karar alma mekanizmalarının merkezine kapsayıcı iklim eylemini koymaya kararlıyız.
4. Ortaklarımızı - siyasi liderleri, CEO'ları, sendikaları, yatırımcıları ve sivil toplumu - küresel iklim acil durumunun tanınmasında bize katılmaya ve bunun üstesinden gelmek için bilime dayalı eylemler gerçekleştirmemize yardımcı olmaya davet ediyoruz. Zirvede, “Küresel Yeşil Yeni Düzen”in desteklenmesinin yanı sıra, önemli bir gelişme daha yaşandı.
Barselona, Guadalajara, Kopenhag, Lima, Londra, Los Angeles, Milano, Oslo, Paris, Quezon, Seul, Stockholm, Tokyo ve Toronto’nun dahil olduğu 14 belediye, C40 İyi Gıda Şehirleri Bildirgesi’ni imzaladı. Bu bildirge neden önemli ve gıdanın geleceği açısından şehirler nasıl bir rol üstleniyor?” diye soracak olursak;
Kentleşmenin artmasıyla birlikte, 2050 yılına kadar dünya genelinde üretilen tüm gıdaların yüzde 80'inin şehirlerde tüketilmesi bekleniyor. C40 araştırması, gıdanın kentlerin en büyük tüketime dayalı emisyon kaynakları arasında yer aldığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre; yiyecek üretimi, tüketimi, lojistiği ve atık yönetimlerinde önemli değişiklikler yapılmadığı takdirde, gıda sektöründen kaynaklanan emisyonlar 2050’ye yüzde 40 oranında artacak. Sürdürülebilir bir diyet uygulamak ve yiyecek israfını önlemek ise, yediğimiz yiyeceklerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını en az yüzde 60 oranında azaltabilecek. Ocak 2019'da EAT-Lancet Komisyonu tarafından yayımlanan başka bir araştırma, “Gezegen Sağlığı Diyeti”nin küresel ölçekte kabul edilmesinin emisyonları önemli ölçüde azaltacağını, 10 milyar insan için dengeli ve besleyici bir diyet temin edeceğini ve her yıl 11 milyon hayat kurtaracağını gösteriyor. İyi Gıda Şehirler Bildirgesi’ni imzalayan Belediye başkanları, vatandaşlarının kültür, coğrafya ve demografisini yansıtan dengeli ve besleyici gıdalarla 2030 yılına kadar “Gezegen Sağlığı Diyeti”ni gerçekleştirmek için çalışacaklar; sağlıklı, lezzetli ve düşük karbonlu yiyecekleri herkese erişilebilir kılan; yiyecek kaybı ve israfını azaltan politikaları hayata geçirecekler. Bildirgeyi imzalayan belediyeler, aşağıdaki 3 başlıkta taahhüt veriyorlar:
1. Gıda alım politikalarını, tercihen organik tarımdan elde edilen Planet Sağlık Diyeti’ne göre düzenlemek,
2. Sürdürülemez, sağlıksız diyetlerden uzaklaşarak, şehirlerimizde sağlıklı bitki besin ağırlıklı gıda tüketiminin genel olarak artmasını desteklemek.
3. Gıda kaybı ve israfını 2015 rakamlarından yüzde 50 oranında azaltmak; ve bu stratejinin şehrin İklim Eylem Planı’na dahil edilmesi için ortak bir strateji geliştirmek üzere vatandaşlar, işletmeler, kamu kurumları ve diğer kuruluşlarla birlikte çalışmak.
Dünya için sağlıklı diyet ne demek?
Gezegensel sağlık diyeti; tüm yetişkinler için, yılda kişi başına 16 kilo et (haftada 300 gram) ve 90 kilo (günde 250 gram) süt ürününü geçmeyen, ultra işlenmiş gıda içeriği düşük, günde 2 bin 500 kaloriye varan dengeli ve besleyici gıdalardan oluşuyor. Gezegensel sağlık tabağının yaklaşık yarısının sebze ve meyveden, diğer yarısının ise öncelikle tam tahıllar, bitkisel protein kaynakları, doymamış bitkisel yağlar ve mütevazı miktarlarda hayvansal protein kaynaklarından oluşması gerekiyor.