Gerilimi yüksek ve heyecanlı bir dönem bizi bekliyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Döviz kurlarının Türkiye ekonomisine ilişkin beklentiler açısından taşıdığı önemin giderek arttığı bir süreçten geçiyoruz. Küresel ve bölgesel koşullar kademeli ve nispeten kontrollü bir şekilde olumsuzlaşarak, orta vadeli kırılganlık algısını güçlendiriyor. İçerideki kurumsal yapının bir kısmı ise her yolu kullanarak direnmeye, beklentilerin iyice bozulmasını engellemeye çalışıyor; fakat kısa vadeden öteye etkili olamıyor. 

Türk Lirası küresel koşullardaki değişimin etkisiyle, iki yılı aşkın bir süredir dalgalı şekilde değer kaybediyor. Fiyat oynaklığının giderek artıyor olmasının yarattığı tahribat ise giderek görmezden geliniyor. Risklerini azaltmak isteyenler fırsat kollarken, döviz kurundaki eğilimin yönünü değiştirmeye çalışanlar amaçlarını destekleyecek yeni gerekçeler arıyor veya yaratmaya çabalıyor. Küresel koşullar değişmediği sürece, kısa vadeli iyimserlikler ve arkasındaki yapay beklentiler etkisiz kalıyor. 

Eylül ayı genelinde yüzde 5’i aşan oranda yükselen döviz kurlarının Ekim’de kabaca aynı oranda gerilemesi, geleceğe yönelik beklentiler açısından olumlu bir görünüm sergilemiyor. Bu eğilimlere paralel olarak tüm güven endekslerinin önce çöküşe geçmesi ve ardından kısmen toparlamasını tesadüf saymamak gerekiyor. Kısa vadede kurların yönü ve şiddeti, küresel koşullar düzelmemiş olsa bile beklentiler üzerinde etkili olabiliyor. 

Bu aşamada sormak gerekiyor: dış koşullar düzelmez, bulunduğumuz coğrafyaya ilişkin jeopolitik belirsizlikler artar ve Eylül ayına ilişkin güven endeksleri alarm verir iken nasıl oluyor da Türk Lirası seri bir şekilde toparlayabiliyor? Eğer söz konusu değişkenler dikkate alınıyor olsa, döviz kurları yatay bir bant içinde dalgalanıyor veya kısmen yükselmeye devam ediyor olabilirdi. Fakat böyle olmadı, dolaylı ve ısrarlı müdahaleler ile yeni ve daha iyimser beklentiler türetmek peşinde koşuldu! Bir anlamda, göle yoğurt tutsun diye maya çalınmaya çalışıldı! 

Son iki hafta boyunca, gelişmiş ekonomilerin para otoritelerinin aldığı kararlar ve yaptıkları açıklamalar küresel koşulların olumsuz yönde değişmeye devam edeceğini düşündürüyor. Yabancı yatırımcılar bunu dikkate alarak Kasım ayı genelinde risklerini azaltmaya devam edebilir; işlerini piyasaların iyice sığlaştığı Aralık ayına bırakmaktan kaçınabilir. Eğer küresel koşullara ilişkin kırılganlık algısı tehlikeli olabilecek şekilde artmıyor olsa idi, öngördüğümüz şekilde olmayabilirdi! Bu tablo, içeride Genel Seçimlerden çıkan sonuçların beklentiler ve finansal piyasalar üzerindeki etkisini geri plana itiyor! 

Ayrıca kabaca şekillenen seçim sonuçları ve Ekim ayı enflasyon rakamı sonrasında, bekle- gör dönemi sona erecek ve gerçekleşme ne olur ise olsun alınan kısa vadeli beklentiler satılmaya başlanacak! Olumlu mevsimlik koşulların sona ermiş olduğu gerçeği de zorunlu olarak hatırlanacak! Daha açık ifade etmek gerekirse, dolaylı ve ısrarlı müdahalelerin etkisi geri tepmeye başlayacak. Döviz kurunu biraz daha geriletebilmek için çok daha fazla rezervin kullanılması gerekecek, bu türden bir hesapsızlık güvensizlik ve kırılganlık algısının güçlenmesini engelleyemeyecek. 

Beklentilerin biraz da olsa düzelmesi, Orta Vadeli Plan Hedefl erinin itibarının arttırılması, karasız seçmenler ve tüketicilerin koyun sürüsü gibi yönlendirilmeye çalışılması ve bu yolla Türkiye Ekonomisine ilişkin kırılganlık algısının azaltılması için son bir işgüzarlık yapanlar iyi niyetli olabilir! Fakat gerçekleri görmezden gelerek olmayacak işlere eyvallah demek bedelsiz olmuyor! Değişen koşullara uyum sağlamaya çalışmak yerine, koşulların bize uymasını bekleyecek şekilde hesap yapanların yaya kalması kaçınılmazdır. 

Küresel koşulların olumsuzlaşmaya devam edeceği ve Türkiye Ekonomisi üzerinde belirleyici olacağı biliniyor olmasına rağmen, birileri herkesi ilgilendiren tüm konularda bir çeşit kumar oynadı! Ekim ayı genelinde döviz kuruna basarak beklentiler üzerinde operasyon yapmaya kalkıştı! Yılın geri kalanında kurların yeniden yükselmeye başlaması ve güven endekslerinin çatırdaması söz konusu olur ise, yalnız kafaların değil ortalığında iyice karışacağını dikkate almak gerekiyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar