Gerçekleşmeler ve beklentiler

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Yeşim İpek / Yatırım Finansman

Bilindiği üzere , son dönemdeki ısınma ve cari açığı büyüten sıcak para politikasına yönelik tedbirler geçen hafta ekonominin gündemini oluşturdu. Bu çerçevede Hazine Müşteşarlı'ğı Merkez Bankası , Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun aldığı kararlar ; özellikle ekonomideki ısınmayı yavaşlatacak ve borçlanma vadelerini uzatmaya yönelikti. Sayın Babacan son dönemde alınan kararların çok özgün politikalar olduğunu belirtti. Ayrıca, Orta Vadeli Program'ın öneminin daha da arttığına dikkat çekerek , bütçe açığı ve kamu borcu alanlardaki iyileşmenin makro istikrarın devamında önemli katkı sağlayacağını vurguladı.

Hafta sonu süprizi ise Çin Merkez Bankası'nın iki ay sonra mevduat ve kredi faiz oranlarını yeniden 25 baz puan arttırmasıydı.Dünyanın ikinci büyük ekonomisinde 2 ay içerisindeki toplam 50 baz puanlık faiz arttırımı ; likidite artışının yaratacağı enflasyon kaygısı için alınan tedbir olarak değerlendirilmek mümkündür.Aynı şekilde Rusya Merkez Bankası'nın da hafta başından geçerli olmak üzere faiz oranlarını 25 baz puan arttırdığı görüldü.

Bu gelişmeler dikkate alındığında 2010 yılının son haftasının yurtdışı piyasalarda tatillerin de etkisiyle zayıf ve sığ işlem hacmine bağlı olarak volatibilitenin yüksek olduğu bir hafta olabileceği tahmin edilmektedir.

2010 yılında ; TL cinsinden yatırımın cazibesinin yıl boyunca devam ettiği , global krize rağmen Türkiye ekonomisinin büyümeyi sürdürmesi ve ekonomik istikrarın IMKB'yi olumlu etkilediği görüldü. Buna paralel olarak endeks yıl içerisinde kendi rekorunu defalarca kırdı. İşlem hacmi ve halka arzlar arttı.

IMKB 100 endeksi son dönemlerdeki kayıplarına rağmen 2010 başından bu yana yüzde 25'in üzerinde değer kazandı.Borsa yatırım fonları da cazibesini korumaya devam etti. Ana para korumalı fonlar ise özellikle daha az risk almak isteyen yatırımcılar için alternatif bir yatırım aracı oldu.

2010 yılının parlayan yıldızlarından biri de altındı. Altın fonlarına ilgi yüksekti ve getirileri de ortalama yüzde 25 oldu.

Buna göre önümüzdeki yıl yatırım araçlarının izleyeceği seyirin yukarıda belirttiğimiz kararlar ve para politikası kurulu kararları doğrultusunda şekillenmeye başlayacağını söylemek mümkümdür. Mevcut koşullar değişmediği takdirde ; faizlerde yükşeliş yaşanmayacağı , döviz hareketlerinin sınırlı kalacağı , borsada  yüksek kazançların sınırlı olacağı ; altının da talep gören enstrümanlar arasında olmaya devam edeceği tahmin edilmekte.

Borsada enerji , sanayi , otomotiv, petrokimya , metal sektörlerinin cazip olacağı öngörülebilir. Bankacılık sektörü ise daha uzun vadede genel ekonomik büyümeye paralel olumlu seyrini koruyabilecektir.Özel sektör tahvilleri , banka bonoları öne çıkabilir.

Yatırım fonlarının performansları açısından da önemli farklılıklar bulunduğu göze önüne alınarak burada da seçici davranmakta fayda var.

Sonuç olarak , 2011 yılı uzmanlık ve seçiciliğin ön plana çıktığı bir yıl olacak. Herkese bol kazançlı bir yıl  dilerim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017