Gerçeklerimiz ve bayramlar

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

 

 

Bazı kesimler kısa vadeli bakış açıları ile tersini iddia etse de, orta vadeli küresel eğilimler belirsizlik ve kırılganlığın artmaya devam ettiğine işaret ediyor. Gelişmiş ekonomilerden sonra gelişmekte olanların da durgunlukla tanışması, günü kurtarmak adına para ve maliye politikalarını gevşetmek durumunda kalarak aşırılıkları zorlamaya hazırlanması olumlu düşünmeye izin vermiyor. Deyim yerinde ise başa konsa dolmuyor, doluya konsa almıyor; rekabet koşulları olumsuzlaştıkça sorunlar ağırlaşıyor. Nimet külfet dengesi bozuluyor ve bu durum devam ettikçe spekülatörler açısından olumluyu fiyatlamanın cazibesi azalıyor, beklentiler yolu ile yapay yönlendirme zorlaşıyor. Söz konusu dehşet dengesi gelişmiş ekonomilerin normale dönme şansını imkânsızlaştırır iken gelişmekte olanları da onların rotasına sokuyor.
Sistemik riskin küresel kriz sonrasında azaldığını idia edenlerin dönüp son beş yılda Akdeniz çanağında yaşananlara bir göz atması gerekiyor. Yunanistan'dan İspanya'ya kadar Avrupa Birliği'nin güneyinde yaşananlar veya Ortadoğu ile Kuzey Afrika coğrafyasındakiler istikrarsızlığın artış eğiliminde olduğunu söylüyor. Sorunlu ekonomi ve mali sistem sayısının geometrik bir hızla artması olumlu düşünmeye izin vermiyor. ABD için de durum pek parlak görünmüyor. Sıkıntı yaşayanlar küresel ölçekteki dengesizlik ve sorunları görmezden gelen tasarımlarla birbirini oyalayıp algılamaları körelterek günü kurtarmaya çalışıyor. Uzun vadedeki çıkar çatışmaları ve güçlülerin kendi çıkarlarına uygun yeni düzen arayışları sistemik riskin artmasında ve istikrarsızlığın büyümesinde etkili oluyor…

Küresel kriz sonrasında gelişmekte olan ekonomilerin dünyanın lokomotifi olacağı iddia ediliyordu, fakat dört yıl içinde böyle olamayacağı görüldü. Bu rüzgâra kapılıp anı yaşayanların borcu ve cari açığı çok yükseldi, nefesi kesildi; böyle yapmayın ihracat amaçlı yatırıma yönelenler ise toplam talepteki daralma nedeniyle durgunlaşmaya başladı. Toplam talep artmaz iken üretim kapasitesi v ehacminde yaşanan artışlar hem rekabet koşullarını bozdu, hem de mevcut sorunları ağırlaştıran yıkıcı fiyat dalgalanmalarına katkı yaptı. Zorunlu ihtiyaç maddelerinin fiyatları yükselir iken diğerleri geriledi, sağlıksız bir şekilde genişleyen hizmet sektörü çabuk yoruldu. Bu durum Arap Baharı denilen gelişmelerde ekonomik sebep olurken siyasi sonuçlarının nereye varabileceği hâlâ kestirilemedi. Küreselleşme denilen kuralsızlık, aşırılıkların zorlanması ve sorunların ağırlaşmasında belirleyici oldu; kendi lehine olacağı hesabı ile yaratıp pazarlayanları da vurdu. İyi olan şeyler tükendi, tüketildi; kötü olanlra beslendi ve büyüdü; doğru yapanlar cezalandırılır iken, yanlışa imza atan ve aklını olumsuz yönde kullananlar ödüllendirildi. Her ölçekte faaliyet gelirleri azalırken borçlar büyüdü, şuursuzluk yeni rekorlara koştu…

Bazı okurlarımız belki kızacak, Kuran Bayramı arefesinde bunlar yazılır, insanları içi karartılır mı diye. Böyle düşünenlere sormak gerekiyor. Bayramlar bireysel tatil midir yoksa kendi gerçeklerimizle yüzleşmek ve geleceğe umutla bakmak adına yanlışlarımızdan arınmamızı hatırlatan toplumsal bir olgu mudur?.. Bayramlar daha iyi bir gelecen için yeni bir milattır; haksızlığın hukuka yenik düşmesi iyilğin kötülüğe galip gelmesi umulur. Gerçeklere arkasını dönüp herkesi aldatmaya çalışanlar bu tür bayramların anlamını sevmezler, sevemezler… Şuursuzluğun teşvik edildiği, sürekli yeni rekorlar kırdığı bir ortamdan asalakça beslenenler insanlığın uyanmaması ve bayramların amacına uygun yaşanmaması için çalışırlar. Onların belirleyici olduğu ortamda, hiçbir şey göründüğü gibi değildir…

Tüm okurlarımızın Kurban Bayramı'nı kutluyor, kula kulluk etmeyecek veya ava çıkmak zorunda kalmayacak şekilde aşırılıklardan kaçınabilmelerini diliyorum. Affetmek önemlidir, ancak gelecek yaşanacak sıkıntılar konusunda insanları uyarmak ve zora düşmelerini önlemeye çalışmak da önemlidir… Bayramlar geçmişin zaman tünelinde hapsolmaktan kurtulmak ve aydınlık bir geleceğe koşmak içindir…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar