Gerçekler
Ünlü İngiltere Başbakanı Benjamin Disraeli bir gün kürsüde konuşurken, arkalardan biri bağırır. “Sesini yükselt işitmiyorum” Disraeli konuşmasını keser ve cevap verir. “Gerçekler yavaş gider ama üzülme. Zamanla size de erişecek.”
Ne hoş bir anekdot! Gerçekler her zaman ortaya çıkar. Ne kadar saklasanız da, üstünü örtseniz de hatta başka yollar bile deneseniz; bir gün sizinle yüzleşir. Bunu bilerek yalan söylemek nasıl bir ruh halidir bilinmez. Yalan, yalanı doğurur ve size hata yaptırır. Öylesine büyük hatalar yaparsınız ki artık önü kesilemez olur. Köşeye sıkışırsınız. Gerçekler neden geç gider diye bir durup düşünmeli! Yalanı yakalamak için delil lazımdır. Yalancılar öyle güzel kamufle eder, iftira atar ki siz bile kendinizle çelişkiye düşersiniz. Maksat zaten sizi abandone etmek, tuş etmektir. Adalet buna izin vermez.
Sizi aceleye sürükleyen kişiler de oyunun bir parçasıdır. Hata yaptırmak için uğraşırlar. Onların belki de daha büyük tuzakları vardır. Siz sakin kalın. Sessiz tanık olun. Mutlaka önce kendinize sonra adalete güvenin. Zamanı gelince uzaktan bile olsa ses duyarsınız. Haklılığınız herkes tarafından bilinir olunca, gerçekler su yüzüne çıkınca ne yapacaklar? Ne söyleyecekler? Orada sadece kandırmaca, iftira, inkar ve kaçış sahneye çıkar. Sonra hep önünüz açık… Biter mi bitmez! Ölünce bile arkanızdan konuşurlar. Ama gerçekler mıh gibi çakılıdır. Onu kimse değiştiremez. Her zaman doğru tektir, tek kalacaktır. Size inananlar da destekleriyle güç katacaktır. Ufacık bir mesaj bazen siz yenildiğiniz, üzüldüğünüz anda yetişir, şifa olur. Yaralı yerlerinizi örter. Kazanma azminizi kamçılar. Yola kaldığınız yerden devam etmenizi, hatta koşmanız gerektiğini söyleyenler dostlarınızdır. İşte asıl zenginlik budur. Böyle zamanlarda sakince önce düşünmeli, sonra harekete geçmeliyiz. Hayat sizindir gerçekler sizin en büyük dayanağınızdır. Arkanızı rahatça dayayın. Kumanda sizde artık. Gerçekler herkese lazım bir gün.