Gerçekler ile inatlaşanların kazandığını gördünüz mü hiç!
Bu hafta başında açıklanan ekonomik programa ilişkin güncelleme ve hedefler, siyasi hassasiyetlerin ekonomik olanlara ve yönlendirilemeyen koşullara baskın çıktığını düşündürüyor. Sorunlara kalıcı çözüm aranması konusu, muhtemelen bir başka bahara ötelenecek ve kırılganlıkların azalması konusunda pansuman dışında pek bir şey yapılmayacak gibi görünüyor.
Yeni Ekonomi Programı adı altında yapılan açıklamalar içinde en önemli olan kısım, Siyasi İrade tarafından belirlenmiş veya onaylanmış 2020 yılına ilişkin ekonomik hedeflerdi. Zira söz konusu büyüklükler niyet okuması açısından önem arz ediyor! Önümüzdeki seneye ilişkin bütçe büyüklükleri, söz konusu hedeflere göre şekillenecek; ekonomi politikalarına ilişkin tahmin ve beklentilerin şekillenmesinde belirleyici olacak!
Bir yandan küresel koşullara ilişkin belirsizlikler, diğer yandan bulunduğumuz coğrafyaya ilişkin jeopolitik gerginlikler ekonomi yönetiminin hareket yeteneğini sınırlıyor; bu olumsuzluğun görmezden gelinmesi, niyetler konusunda genel bir fikir veriyor. Kırılganlık yaratan sorunlara bakış açısı, Siyasi İradenin öncelikleri ve niyeti konusunda bir fikir oluşmasına yardı ediyor; zira önemli sorunlar ihmal edilirken bazıları konusunda bir şeyler yapılıyormuş görüntüsü vermek açısından özel çaba harcandığı gözleniyor. Büyüme ve istihdam konusunun öncelikli olarak gözetilmesi, ekonomi politikaları konusundaki gevşemenin ivmeleneceği ve yan tesirleri de tetikleyebileceği anlamına geliyor.
Daha açık ifade etmeye çalışalım; 2020 yılında hem yüzde 5’lik büyüme ve hem de yüzde 12’lik enflasyon hedeflerine eşanlı olarak yaklaşılabilmesi mümkün görünmüyor. Herhangi birine yaklaşmak konusundaki zorlamalar en azından diğerine ilişkin hedeften hızla uzaklaşılması anlamına gelecek! Bu açmaz, bütçe dengelerini de çok yakından ilgilendiriyor! Bütçe açığının Gayrı safi Yurt İçi Hasılaya oranının yüzde 2.9 olarak öngörülmesi, maliye politikasının gevşemeyeceği ve sıkı kalmaya devam edeceği anlamına gelmiyor!
Belli ki Bütçe Harcamalarını kısmak yönünde özel bir çaba harcanmayacak; bütçe açığı hedefi ise, bütçe gelirlerinin şişirilmesini gerektirecek. Siyasi hassasiyet ve öncelikler böyle olmasını gerektirmiş, ekonomik sorunlar ve kırılganlıklar rafa kalkmış! Hem ekonominin canlanacağı ve hem de enflasyon baskılarının azalacağı bir ortam hayaline ihtiyaç duyulmuş ve buna göre öne sürülecek söylemler şekillendirilmiş!
Bütçe açığının düşük olarak öngörülmesinin, çelişkileri ve yaratacağı ek kırılganlıkları gizleyeceği umulmuş; beklentileri güzelleştirerek geniş kitlelerin yönlendirilebilmesini kolaylaştıracağı varsayılmış. Fakat çok büyük bir olasılıkla, bu hesap tutmayacak!
Muhtemelen yatırım ve tüketim eğilimleri zayıf kalmaya devam edecek; bütçe açığı ve kamu finansman ihtiyacı büyüyerek beklentileri olumsuzlaştıracak. Maliye politikasının çok gevşek olduğu ve sıkılaştırılamayacağı açığa çıkacak, zaten hesapsızca gevşetilmiş olan para politikası üzerindeki baskılar artacak. Hem büyüme ve hem de enflasyon hedeflerinden olumsuz yönde uzaklaşılması olasılığı güçlü bir şekilde sahne almaya başladığında, gelişmeler kontrol dışına çıkabilir ve tepkisel yaklaşımlar kırılganlık artışını frenleyemeyebilir!
Çok sayıda mucize eşanlı olarak gerçekleşmez ise, Ekonomi Yönetiminin 2020 yılına ilişkin hesabı tutmayacak; para ve maliye politikasının yeterli ve güven verecek oranda sıkı olduğu beklentisi hiç gerçekleşmeyecek! Bazı kesimler böyle bir beklenti ile eyleme geçer ise, risklerini azaltmak için fırsat bekleyenler bunu değerlendirmek için birbirleri ile yarışacak!
Küresel koşullara ilişkin gelişmeler ve bölgemize ilişkin gerginliklerin dalgalı bir şekilde yükseliyor olması işimizi kolaylaştırmıyor. İçeride ise zamanla ağırlaşmış sorunlar, kırılganlıklar yaratıyor; gelir dağılımındaki bozulmanın düzeyi ise, beklentilerin toparlanabilmesine fırsat vermiyor ve ekonomi politikalarını etkisizleştirirken yan tesirleri yıkıcı hale getiriyor. Karşılanamayan acil ihtiyaçların giderek ön plana çıkması, geçmişin irdelenmesini ve geleceğe yönelik hayalleri lüks fantezi haline dönüştürüyor! Siyasi hassasiyetlerin ön plana çıkmasına sebep olan bu koşullar ve yaşamakta olduğumuz kısır döngü, iyimser olunabilmesini çok zorlaştırıyor.