Geniş kesimleri sakinleştirecek formüller aranıyor!
Gerek küresel ve gerek ise ulusal düzeyde son birkaç hafta genelinde yaşanan piyasa eğilimleri güven vermiyor! Fiyat oynaklıkları artış sinyali vererek riskten kaçınma tercihini beslerken işlem hacimleri istikrarsızlaşıyor. Dalgalı bir şekilde olumsuzlaşmakta olan ekonomik beklentiler, kısa vadeli hayal kırıklıklarının da katkısı ile toparlanma olanağı bulamıyor. Para otoritelerinin, eğilimleri kontrol altında tutma şanslarının hızla azaldığı endişesi ise güçlenmeye devam ediyor. Aşırılıkların sahne almaya başlaması, çıkar çatışmalarını açığa çıkararak iyimser senaryoları etkisiz hale getiriyor. Tatsız olasılıkların yaşanmasını engelleme girişimlerinin başarı şansı azaldıkça kırılganlık algısı ön plana çıkıyor.
Küresel büyüme tahminleri kademeli olarak aşağı çekiliyor; bu olumsuzlukta ticaret savaşlarının doğrudan ve dolaylı etkilerinin belirleyici olduğu gözleniyor. Öncelikle ticaret hacmine ve finansal yapıya ilişkin endişeler, makroekonomik beklentilerin bozulması ve riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesinde etkili oluyor. Şekillenmekte olan kısır döngü, sistemi oluşturan ağır sorunlu kurumsal yapıyı iyice kırılganlaştırıyor! Ticaret hacminde daralma, sorunlu kredi hacminde ve riskten kaçınma eğiliminde patlama anlamı taşıyor. Bu sıkıntıyı ötelemek adına akla gelen her şey beklenti sepetine atılıyor, fakat güvensizliğin büyümesi önlenemiyor!
Yozlaşmış ve ağır sorunlu kurumsal yapının görmek ve tanışmak istemediği çok şey var! Dolar güçlenmesin, altın başta olmak üzere emtia fiyatları yükselmesin, varlık değerleri gerilemesin ve buna bağlı olarak bilançolar yıpranmasın, sistemi oluşturan kurumsal yapıya yönelik güvensizlik artmasın, tehlikeli olabilecek türden istikrarsızlıklar yaşanmasın! Bu türden istenmeyen endişeleri çoğaltmak mümkün; fakat sorunların ağırlaşmasını ve makroekonomik görünümün bozulmasını engelleyemediğiniz sürece bunlarla tanışmak ta kaçınılmaz!
Acı gerçek, dünya ekonomisinin çok hasta olduğu ve kendi ayakları üzerinde duramadığı yönünde! Para politikaları normalleşemiyor ve buna bağlı olarak yeni küresel krizlerle karşılaşıldığında neler yaşanacağına ilişkin belirsizlik anormal düzeylere sıçrıyor. Japonya parasal gevşeme kısır döngüsünden çıkamıyor ve sorunlarının ağırlaşması sürecini durduramıyor. Avrupa Birliğinin durumu da farklı değil; bir yıl geçmeden varlık alımlarına yeniden başlamak zorunda kalacak ve yine de durgunlaşma eğilimini kıramayacak gibi görünüyor! ABD ise tek süper güç olamamanın sonuçlarına nasıl katlanacağını bilemiyor, ısrarla en güçlü olmaya veya böyleymiş gibi belirleyici olmaya çalışarak saçmalıyor!
Köşeye sıkışan küresel piyasalar, geniş kesimler üzerinde etkili olabilecek masal arayışlarını sürdürüyorlar. Sadece para politikasına ilişkin beklentiler ile eğilimleri kontrol altında tutamayacaklarını anladıkları için maliye politikalarının gevşetilmesi konusunu ısıtmaya başladılar! 2008 yılındaki küresel krizi takip eden ilk beş yıl genelinde yaşadıkları korkuları unutmuş görünüyorlar. Para politikaları aşırı gevşek ve küresel ekonomik beklentiler olumsuz iken, maliye politikalarının gevşetilmesi sorunları ağırlaştırmadan kısa vadeli ihtiyaçların karşılanmasına yardım eder mi? Gelişen ekonomilerin durumu, olası gelişmelerden nasıl etkilenir?
Gelişen ekonomilerde ne tür eğilimlerin yaşanacağı, gelişmişler ve küresel düzen üzerinde belirleyici olacak. Gelişenlerdeki olası eğilimleri hesaba katmayan tasarımların kalıcı bir başarı şansı olamaz. Gelişenleri durgunluktan çıkarabilecek gelişmeler, küresel enflasyonu patlatarak küresel ölçekte sistemik çöküşü tetikleyebilir. Gelişenlerin durgunlaşmaya devam ettiği koşullarda ise, maliye politikasının gevşetilmesi gelişmişlerin durgunluktan çıkması için yeterli olamaz. Para politikasında ve sermaye akımlarında yaşanabilecek olası değişiklikler, gelişenlerin durgunlaşma dansı üzerinde etkili olabilir!
Son on yıl genelinde maliye politikası konusunda özellikle Avrupa Birliği ve IMF cephelerinde gündeme gelen değerlendirmeleri hatırladıkça, olumlu düşünmek nerede ise olanaksızlaşıyor. Parasal gevşeme veya dış destek mali disiplin şartına bağlanmıştı! Son bir yıl genelinde İtalya’daki koalisyon Hükümeti ile Avrupa Komisyonu arasındaki kısır tartışmalar ise hala çok taze!
Ne diyelim; çaresizlikler ve tehlike büyüdükçe, hem akıl ve hem de beşer şaşabiliyor! Kısa vadede geniş kesimleri sakinleştirecek formüller aranıyor!