Gençlik ve Spor Bakanı ile buluşma

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Geçtiğimiz hafta içinde Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın nazik davetine icabet ederek, İstanbul'daki medya kuruluşlarının spor müdürleriyle birlikte Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde yerimizi aldık. Sayın Bakan göreve gelişinin altıncı ayında böyle bir buluşmayı gerçekleştirebildiği için üzüntülerini beyan etmiş olsa da ben iki saati aşan toplantı bitiminde bu gecikmeye neden olan yoğun tempoya şahit olduğumdan Türk sporunun geleceği açısından keyiflendiğimi itiraf etmeliyim. Bu arada her dakika değişen gündem ve köşemizin haftada iki kez yayınlanıyor oluşundan dolayı biz de bu toplantıyla ilgili görüşlerimizi yazmakta biraz geciktik. Bu sebeple en çok merak edilen konulardan başlayarak, okurlarımızın merakını bir an önce giderelim. Elbette ki, tüm spor medyasının gündemindeki birinci konu yargı sürecine giren şike soruşturması. Toplantıda bu konuyla ilgili iki kez görüşleri sorulan Gençlik ve Spor Bakanı, bir yandan adli makamların tasarrufuna girmesiyle diğer yandan da Türkiye Futbol Federasyonu'nun özerk yapısına vurguyla sürecin futbolun dinamiklerini oluşturan merkezler tarafından ortak bir iradeyle yönetilmesi gerektiğini belirtti. "Yaptığımız ve yapacağımız açıklamalarla özerklik tartışması açılmamasına özen gösteriyoruz." şeklinde konuşan bakan Kılıç, kulüplerin bu aşamada olayın sportif boyutuna dâhil olarak ortak bir akıl sergilemeleri gerektiğine dikkat çekti ki, UEFA'nın içerideki her gelişmeyi yakından takip ettiği bir ortamda sporsever kimliğiyle dahi görüşünü açıklamamış olması bence son derece doğruydu.

2012 yılı içerisinde 18 yeni stadın temelinin atılacağını belirten Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Avrupa ekonomilerinin zor günler geçirdiği bir dönemde bu atılımla önemli bir tesisleşme hamlesine başlanmış olduğunu da kaydetti. Tabi bu esnada bir türlü netliğe kavuşturulamayan İnönü Stadı projesi için de kulübün aynı yere stat inşa etme isteğini anlayışla karşıladıklarını belirtti. Bu neden önemli? Çünkü stat projelerini tamamlayarak işler hale getiren Fenerbahçe ve Galatasaray, gelirler açısından Beşiktaş ile aralarındaki makası her sezon biraz daha açmakta. Ben toplantıda sayın bakanın bu adaletsizleşen dengenin farkında olduğu ve "tüm kulüplere hakkaniyet çerçevesinde eşit yaklaşma" prensibiyle problemin çözümü yönünde çaba sarf ettiği izlenimi edindim. 2020 Olimpiyat adaylığı konusunda ülkemizin ilk kez bu kadar kararlı ve kapsamlı bir adaylık sürecine girmiş olduğu da yine toplantının önemli gündem maddeleri arasında idi. Aslına bakarsanız, toplantının gündeme gelen tüm bu gelişmelerin üstünde yer alması gereken bir yanı da vardı. O da Türk sporunun ivme kazanması adına icra makamında oturan sayın bakanın en doğru teşhisi koymuş olmasıydı.

46 milyon nüfuslu İspanya'nın son yıllarda elde ettiği sportif başarılar saymakla bitmez. Teniste Rafael Nadal, bisiklette Alberto Contador, Formula 1'de Fernando Alonso, Moto GP'de Jorge Lorenzo… İspanya'da sporun kahramanları. 2006'da Dünya, 2009 ve 2011'de Avrupa Şampiyonu olmuş Basketbol Milli Takımı, 2008 Avrupa Şampiyonası'nda, 2010 Dünya Kupası'nda izlediğimiz ve hala da izlemekten bıkmadığımız İspanya futbol takımı. 2008 ve 2009'da gelen Davis kupaları. Sadece bunlar mı? Golften yüzmeye, ritmik jimnastikten atletizme devamlı devinim içerisinde olan bir ülke. Her branşta başa güreşen pek çok kulüp takımı. Konuyla ilgili El Mundo gazetesinde yayınlanan makalede bakın durum nasıl açıklanıyor:

"Kriz ve işsizlik endişesiyle geleceği hakkında kötümser olan gençleri doğru yöne (spora) kanalize ederek şampiyonlar çıkarmak belki çok yeni bir fikir değil ancak ekonomik ve siyasal açıdan desteklenen bir devlet modelini ortaya koymak her zaman sonuç verecektir. Durgunluğu aşmak istiyorsanız gençlerin hızlanmasının önünü açmalısınız."

İşte Dolmabahçe'deki toplantıda tam da bu hareket tarzını "sporu tabana yaymak" tanımıyla Sayın Bakan'dan dinlemekti asıl beni heyecanlandıran. Bu tanımı pek çok hükümetin ilgili bakanlarından evvelce dinlemiş olmak ilk başta "klişe" etkisi yarattıysa da; spor liselerinin branşlaştırılmasından gençlik politikalarını şekillendirecek 3 yeni genel müdürlüğe kadar dinlediğim tüm gelişmeler bu konudaki umutlarımı tazelemiş oldu. Ne diyelim, yolumuz açık olsun!

Dünya liglerinden haberler

- Bu sezon Newcastle United formasıyla Premier Lig'de gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Demba Ba, menajeri olduğunu iddia eden Armand Doorn'un açıklamalarıyla şoka uğradı. Armand Doorn'u tanımadığını söyleyen başarlı oyuncu; "Gerçekten Armand Doorn ne hakla benim menajerim olduğunu söylüyor bilmiyorum. O benim için hiç kimse." diyerek hakkında çıkan transfer haberlerini yalanladı.

- Bu sezon gösterdiği başarılı performansla Real Madrid'e büyük katkı yapan Arjantinli oyuncu Angel Di Maria hakkında çıkan transfer dedikodularına sportif direktör Miguel Pardeza açıklık getirdi. Miguel Pardeza; "Di Maria kulübünü seviyor ve burada olmaktan çok mutlu. Biz de ondan gayet memnunuz. Onu satmak gibi bir niyetimiz yok" şeklinde konuştu.

- Carlos Tevez'in transferi için geçtiğimiz günlerde Manchester City'ye teklifini yapan Milan, halen İngiliz kulübünden bir yanıt bekliyor. Hatırlanacağı üzere Milan Asbaşkanı Adriano Galliani geçtiğimiz hafta Arjantinli yıldız futbolcuyla prensipte anlaşmaya vardıklarını açıklamış ve ardından Manchester City'ye bir kiralama teklifi yapılmıştı.

- Almanya Bundesliga'da şampiyonluğun en büyük adayı olan Bayern Münih, kadrosuna taze kanlar arıyor. Alman ekibi, Manchester Unitedlı Dimitar Berbatov ve Baselli Xherdan Shaqiri'yi takibe aldı. Defans bölgesine de takviye yapmak isteyen B.Münih'in bu bölge için en büyük adayı Schalke'nin yıldızı Benedikt Höwedes. Bu transferlerin gerçekleşmesi durumunda Alman kulübünün kasasından 40 milyon euro civarında bir bedel çıkması bekleniyor.

- Yaz döneminde olduğu gibi ara transferde de transfer dedikodularında adı en çok geçen takım olan Paris Saint Germain, bu kez de Milanlı Pato'nun peşinde. Ancak Milano ekibi Brezilyalı forveti bırakmaya pek niyetli değil. Milan'ın ancak 45 milyon euro civarında bir ücrete razı olabileceği iddia ediliyor. Bu sezon 13 maçta görev yapan 22 yaşındaki oyuncu sadece 2 gole imza atabildi.

- Anderlecht'in başarılı orta saha oyuncusu Lucas Biglia için 15 milyon euroluk bir bonservis bedeli istediği belirtildi. RTBF Sport'de yer alan haberde bu sezon sergilediği başarılı performansla dikkatleri üzerine çeken ve milli takıma da çağırılan Arjantinli futbolcuyla Arsenal ve Manchester United'ın da ilgilendikleri hatırlatıldı.

Türkiye liglerinden haberler

- Galatasaray Teknik direktörü Fatih Terim, kupa maçı sonrası yaptığı açıklamada Avrupa'da çeşitli kulüpleri peşinden koşturan Arnavut futbolcu Shaqiri'yi takımında görmek istediği iddialarını doğruladı. Tecrübeli teknik adam, "Shaqiri'yi tabii ki istiyorum. Temmuz ayında hafif geçtik, ama bu sefer ciddi şekilde istiyoruz. Kulübümüzün hamlesi var" şeklinde konuştu.

- Lille forması giyen Moussa Sow'un transferi için yaptığı girişimlerden şu ana kadar sonuç alamayan Fenerbahçe'nin, bu transferin zora girmesi ile beraber Belçika'nın Standard Liege takımında forma giyen Tchite'ye yöneldiği iddia edildi. 2004-2005 sezonunda Juventus'a transferi gerçekleşmeyen 28 yaşındaki oyuncu, geçtiğimiz sezon takımının forması ile Belçika'da 12 gol atmayı başarmıştı.

- Ara transferde herhangi bir takviye yapmayacağını açıklayan Beşiktaş'ın önümüzdeki sezon için bir dönem Trabzonspor'un da gündemine gelen Academica'lı Éder ile ilgilendiği öne sürüldü. Arsenal'in de yakından takip ettiği 24 yaşındaki genç forvet; güçlü fiziği, gezgin oyun anlayışı ve agresif tarzı ile tanınıyor. Bu sezon 19 maçta forma giyen Éder, 8 gol atıp 3 de asist yaptı.

- Spor Toto Süper Lig'in ikinci yarısına kötü bir giriş yapan Gençlerbirliği, transfer çalışmalarını sürdürüyor. Başkent ekibi, Slavia Prag'da forma giyen ve bonservisi elinde bulunan Petr Janda ile ilgileniyor. 25 yaşındaki genç oyuncu, hem sağ kanatta, hem de orta sahada görev yapıyor. Hatırlanacağı gibi bir süre önce Bursaspor da bu futbolcuyu kadrosuna katmak için transfer girişiminde bulunmuştu.

- Gol yollarındaki sıkıntıyı çözmek isteyen Bursaspor'un, yüksek maliyeti ve menajerinin istediği para nedeniyle Bobo ile anlaşamadığı, günlerdir süren temasların ardından, 26 yaşındaki Şilili forvet Sebastian Pinto ve kulübü O'Higgins ile el sıkıştığı iddia edildi. Şili Milli Takımı'nda 2 kez yer alan ve 3 gol atan yetenekli forvetin bu hafta içinde Bursa'ya gelerek kendisini yeşil beyazlı renklere bağlayacak sözleşmeyi imzalaması bekleniyor.

- Bank Asya 1. Lig takımlarından Giresunspor'un; forvet oyuncusu 21 yaşındaki Kolombiyalı Jorge Mosquera, 22 yaşındaki Brezilyalı Hygor Guimaraes Gonçalves ve 23 yaşındaki Ganalı Emmanuel Banahane ile prensipte anlaşma sağladığı bildirildi. Resmi imzaların bugün atılması bekleniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016