Gençlerin işte birinci tercihi özel sektör değil kamu
Yüksek öğrenim kontenjanlarının dağılımı ve yerleşen öğrenci sayılarını, mezunların çalışabilecekleri iş alanları açısından incelediğimizde gençlerin çalışmak için birinci tercihinin özel sektör değil, kamu olduğu ortaya çıkıyor.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) 2013 yüksek öğrenim kontenjanları ve kontenjanlara yerleşen öğrenci sayılarını, mezunlarının ağırlıklı olarak çalıştığı alanlara göre sınıflandırdık. Bu sınıfl andırmada mezunların isterse hem kamuda hem de özel sektörde veya serbest çalışabildikleri bölümleri de dikkate aldık. Örneğin bir tıp ve hukuk fakültesi mezunları, hem kamuda, hem özel sektörde, hem de serbest çalışabiliyor. Bu bölümlerin kontenjanlarını her üç sınıfl amanın hesabına da kattık. Kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler mezunları ağırlıklı olarak kamuda çalışmakla birlikte özel sektörde de çalıştıkları için her iki kesimin hesabına da dahil edildi. Eğitim fakültesi mezunları da hem özel sektörde hem de kamuda çalışabiliyorlar. ÖSYM yetenek sınavı ile öğrenci alan bölümlere ne kadar yerleştirme yapıldığını açıklamadığı için bu programları hesaplamanın dışında tuttuk.
Bu çalışmanın sonuçlarına göre yüksek öğrenim lisans programlarında geçen yıl kontenjanların yüzde 90.1’i doldu. Mezunları kamuda çalışabilecek olan bölümlerin kontenjanlarında doluluk oranı yüzde 93.6’ya çıktı. Buna karşın mezunları özel sektörde çalışabilecek bölümlerin kontenjanlarındaki doluluk oranı yüzde 89.4’te kaldı. Mezunları serbest çalışabilecek bölümlerin kontenjanlarındaki doluluk oranı yüzde 94.8 ile en yüksek düzeye çıktı.
2014’teki kontenjan değişimi de özel sektör aleyhine olduğ. Kamuda çalaşabilecek kontenjanlardaki düşüş yüzde 2.2 olurken, özel sektörde çalışabilecek kontenjanlar yüzde 5.9 düştü.
Önlisans programlarında özellikle açık öğretimde açıklanan kontenjandan daha fazla öğrenci alınabildiği için açıklanan kontenjandan yüzde 11.3 daha fazla öğrenci yerleştirildi. Özel söktörde çalışabilecek programlara yerleşen öğrenci sayısı, açıklanan kontenjandan sadece yüzde 1.7 daha fazla oldu. Buna karşın kamuda çalışabilecek önlisans bölümlerine açıklanan kontenjandan yüzde 61.9 daha fazla öğrenci yerleştirildi.
Lisanstaki durumun tam tersine önlisansta en düşük doluluk oranı, yüzde 79.8 ile mezunları serbest çalışabilecek bölümlerde gerçekleşti.
Ana işlevi özel sektör için meslek eğitimi almış yardımcı elemanlar yetişirmek olan önlisansta kamuda çalışma eğiliminin daha güçlü olması, ciddi bir çelişki. Ayrıca kamuya yönelik önlisans programlarında kontenjan artışının yüzde 65 ile özel sektörün iki katından da hızlı olması, dengesizliği besleyecek bir olgu.
Bu veriler gençlerin çalışmak için kamuyu özel sektörden daha fazla tercih ettiklerini gösteriyor. Bunun sonucu olarak özel sektöre eleman yetiştiren bölümlerin puanları göreli olarak daha düşük kalıyor. Bu da ileride kapasitesi daha yüksek olan gençlerin, özel sektör yerine kamuda toplanmaları sonucunu doğuracak bir faktör.
Kuşkusuz bu durumun gençler açısından haklı gerekçeleri var. Bunun başında iş güvenliği ve ücretler açısından özel sektörü kamudan daha olumsuz görmeleri geliyor. Özel sektör, ücret ve iş güvencesinde gençlerin gözüne girmeyi başaramazsa, yüksek öğrenimin kaymak tabakasını kamu çekmeye devam edecek.