Gençleri kalıplardan kurtarmak için Türkiye’yi il il dolaşıyorlar
Gençlikle ilgili yapılan araştırmalar, toplumda yaratılan kalıpların gelecek hayallerini baskı altına aldığını ve yaratıcılığı engellediğini ortaya koyuyor. Özellikle genç kızlar beden ölçülerinden çocuk sayısına, evindeki fırının marka ve modelinden, yaşlanma belirtilerine kadar gelecekte olmaları gereken kalıbı bilerek, kabullenerek hayatlarını tasarlıyorlar. Bu kalıpların oturmasında mahalle baskısının önüne geçen bir gerçek var, o da “sosyal medya doğruları”. Şimdi artık mahallenin yaşlı teyzesinin kızların kulağını çekmesi gerekmiyor, bunu sosyal medyada alınan beğenilerin azalması, yorumların sertliği çok daha etkili biçimde yapıyor. Konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda bir araştırma yapan Unilever’in kişisel bakım markası Dove, Türkiye’de kızların yüzde 50’sinde fiziksel özgüvenin yüksek olmadığını ortaya koydu. Aslında bu araştırma 14 ülkede 10-17 yaş arasındaki 5 binin üzerinde genç kızla yapıldığında da farklı bir sonuç çıkmıyor. Dünya ortalamasında fiziksel özgüven eksikliği yüzde 54’lerde. Veriler dış görünüşle ilgili özgüven eksikliğinin toplumsal sonuçlarının çok yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarından yola çıkan marka Özgüven Projesi başlatmış ve tüm Türkiye’de 50 bin gence eğitim vermişti. Hedef bu sayıyı 2020’ye kadar 500 bine ulaştırmak. Aynı amaçla şimdi de Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile bir projeye daha başlandı. Benzer hedefl erle çalışmalar yürüten TOG’un gönüllü gençleri akranlarına sosyal kalıpların ötesine geçerek kendi hayallerini gerçekleştirmek için cesaret verecek.
İki ortak genç kızları hedef alarak "Benim Güzelliğim Rakamların Ötesinde" diyor. Proje kapsamında genç kızlara dayatılan tüm rakamsal kalıpların gerçekte geçerliliği bulunmadığı, aslolanın üretkenlik ve özgünlük olduğu anlatılmaya çalışılıyor. İşte bu amaçla 10 rol model kadınla bir defile organize edildi. Defilenin tüm geliri projenin yürütülmesi için TOG’a aktarıldı.
Hedef 12 bin gence ulaşmak
TOG Genel Müdürü Jülide Erdoğan, 2017’de Dove ile aynı kaygılar içinde bir araya geldiklerini ve hedefl erinin sosyal medyanın gençler üzerinde yarattığı sosyal kalıpları ortadan kaldırmak olduğunu söylüyor. “Biz gençlerin yaptıklarıyla gündeme gelmelerini, kendilerini başarılarıyla ifade etmelerini istiyoruz. Bu amaçla tüm TOG gönüllüsü gençlerimizle liselere gidiyoruz. 44 üniversiteli TOG gönüllüsü 12 ilde gençlere kendileri gibi olmaları gerektiğini anlatacak” diyen Erdoğan, hedeflerinin ilk etapta 12 bin gence ulaşmak olduğunu söylüyor.
Güzellik kalıbına başkaldırıyoruz
Bir kişisel bakım markası olarak Dove’un iddiası da kadınların daha özgüvenli ve toplumsal baskılardan kurtulduklarında gerçek güçlerini gösterebilecekleri yönünde. Bunun için 2003’ten bu yana bütün dünyada kadınların üzerindeki güzellik baskısını kaldırmaya yönelik projeler geliştirdiklerini anlatan Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Kategorileri Başkan Yardımcısı Kamuran Uçar, çevresinde başkası gibi olmaya çalışan gençler görmekten mutsuz. “Kalıplar toplumun ilerlemesine engel oluyor” diyen Uçar, gözlemlerini şöyle anlatıyor: “13 yaşında bir kızım var. O da sıkı bir şekilde takip ettiği sosyal medyada kendisi için biçilmiş rolleri görüyor. Güzel, fit olmak, kilo vermek, diyet yapmak, temizlik ve yemekte maharet öne çıkarılıyor. Bunu tüm çevremde görüyorum. Kendisi değil başkaları gibi olmak istiyor gençler. Özgüven yok oluyor. Bu da gençlerin kendi hayallerini geri plana atmalarını, onlardan vazgeçmelerini doğuruyor. Oysa her hayal dünya için bir fırsat. Biz de bu hayallerin yok olmaması kalıplara kurban gitmemesi için böyle bir çalışma başlattık.”
Bu düşünce Dove’un pazarlama stratejilerine de yansımış. Şirket “Gerçek Güzellik Yemini” adındaki taahhüdüyle tanıtımlarında model kullanmıyor. Dove aynı amaçla dünya çapında da projeler yürütüyor. Bugüne kadar 20 milyon kişiye ulaşan bu projelerin hedefi 40 milyon insana özgünlüğü anlatmak.
Özgüven yok, bilerek yemek yemiyorlar
Dove'un 2017 sonunda yaptığı "Kzlarda Güzellik ve Özgüven Araştırması"nın sonuçları tüm dünyada gençlik için endişe verici. Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Kategorileri Başkan Yardımcısı Kamuran Uçar'ın verdiği bilgilere göre kızların yüzde 54'ünde (Türkiye'de yüzde 50'si) fi zikselözgüven eksik. Bu kızların yüzde 70'i aileleri ya da arkadaşlarıyla görüşmek, ev dışındaki aktivitelere katılmak gibi sosyal faaliyetlerden kaçınıyor. Yüzde 80'i bilerek yemek yemiyor, hatta doktora gitmiyor. Yüzde 70'i ise verdiği kararın arkasında duramadığını belirtiyor.
İşte kadınlar ve rakamsal mesajları:
1.000.000
Takipçilerim değil, kalbimden geçen şükür sayısı (Tiyatro sanatçısı Doğa Rutkay)
64
Kilom değil, bir kitap için uykusuz kaldığım gece sayısı (Yazar İclal Aydın)
27
Verdiğim kilolar değil, sahnede söylediğim şarkılar (Oyuncu ve şarkıcı Ayta Sözeri)
172
Boyum değil, bu sene okulumdaki minik basketçiler (A Milli Kadın Basketbol Takımı Kaptanı Işıl Alben)
33
Yaşım değil, sorumlu olduğum ülkeler (Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Kategorileri Başkan Yardımcısı Kamuran Uçar)
1839
Yaktığım kalori değil, TOG gönüllülerinin yıllık proje sayısı (Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) Genel Müdürü Jülide Erdoğan)
19
Yaşım değil, başarıya ulaşan projelerimin sayısı (Blogger Sena Sever)
25
Jean bedenim değil, sahnede olduğum yıllar ( Müzisyen Özge Fışkın)
100.000
Aldığım like’lar değil, çekmek istediğim güzel fotoğraflar (Youtuber & Instagrammer
Cansu Akın)
36
Bedenim değil, beden olumlamayı anlattığım aylar (Beden Olumlama Hareketi Kurucusu Aybala Arslantürk)