Gençler giderek daha az mutlu, daha az umutlu

Nedeni konusunda kesin bir fikir yürütme şansına aslında kimse sahip değil gibi görünüyor. Tahmin yapılabilir elbette. Ama zaten niyetimiz nedenler üstünde durmak da değil. Önemli olan sonuç ve biz de ona bakmak istiyoruz. Sonuç şu; gençler giderek daha az mutlu ve umutlu olduklarını belirtiyorlar. Yetişkinlerde de aynı eğilim var, ancak dünün, yani 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nın öneminden yola çıkarak gençlerdeki duruma daha çok ağırlık vermek istiyoruz.

TÜİK verilerine göre, 15-24 yaş arasındaki genç nüfusta mutlu olduğunu belirtenlerin oranı son dört yıldır belirgin bir gerileme gösteriyor. Bu gerileme özellikle kadınlarda daha dikkat çekici boyutta. 

Toplam genç nüfusun 2011'de yüzde 69.6'sı mutlu, yüzde 5.4'ü mutsuzken, 2014'e geldiğimizde mutlu olanların oranı yüzde 61.2'ye iniyor, mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 8.4'e yükseliyor. 

Erkeklerde mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 63 ve yüzde 60, mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı yüzde7.5 ve yüzde 8 düzeyinde.

Ama kadınlarda geçiş çok belirgin. 2011 yılında 15-24 yaş arasındaki kadın nüfusun yüzde 75.6'sı kendisini mutlu olarak ifade etmiş. 2014'e gelmişiz, bu oran yüzde 62.4'e inmiş. Mutsuzum diyenlerin oranı ise yüzde 3.6'dan yüzde 8.8'e fırlamış.

Hemen belirtmekte yarar var; mutluyum ya da mutsuzum diyenlerin dışında bir de ne mutlu, ne mutsuz olduğunu ifade edenler var. TÜİK bu kesimi "orta" diye niteliyor. Mutlu ve mutsuz toplamı ile 100 arasındaki fark, işte bu orta diye nitelenen kesimi gösteriyor. Yani mutlu mu, mutsuz mu olduğu konusunda kafası net olmayan kesimi...

Umudumuzu da yitiriyoruz 

Genç nüfus giderek umudunu da yitiriyor. Toplam genç nüfusta 2011'den 2014'e gelinceye kadar umutlu olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 82.3'ten yüzde 78'e geriledi. Buna karşılık, umutsuzların oranı yüzde 17.6'dan yüzde 22'ye çıktı.

Mutlulukla ilgili eğilimde olduğu gibi, hayata umutla bakma konusunda da genç kadınlar daha karamsar bir tablo çiziyorlar. 2011 ve 2014 yılları itibariyle genç erkeklerde umutlu olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 80.7'den yüzde 79.7'ye düştü. Doğal olarak umutsuzların oranı da bir puan artarak yüzde 19.3'ten yüzde 20.3'e yükseldi.

Bu değişim, genç kadınlarda daha belirgin oldu. 2011 yılında genç kadın nüfusun yüzde 83.9'u umutlu olduğunu belirtirken, bu oran geçen yıl yüzde 76.4'e geriledi. Umutsuz olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 16.1'den yüzde 23.6'ya çıktı.

Kıyaslamayı 2011'e göre değil de 2013'e göre yaparsak umutlu olanların oranında daha belirgin bir gerileme yaşandığını görüyoruz. Gerek erkeklerde, gerekse kadınlarda 2013'ten 2014'e geçişte umutlu olanların oranı daha belirgin bir hızda azaldı. 

Yetişkinler daha mutsuz, umutsuz

Gençlerde mutsuzluk da, umutsuzluk da artıyor. Hem içinde bulunulan dönem için giderek daha karamsar bir tablo çiziliyor, hem gelecekle ilgili umutlar azalıyor. Ama, yine de genç nüfusun beşte üçünden fazlası mutlu, dörtte üçünden fazlası da umutlu.

24 yaş üstündeki yetişkin nüfusta ise bu oranlar daha düşük. Yetişkin nüfusta mutlu olanların oranı yüzde 55.4, umutlu olanların oranı yüzde 73.1 düzeyinde. Özellikle yetişkin erkeklerdeki mutluluk oranının yüzde 50'ye kadar indiği dikkati çekiyor. Bu oran, kadınlarda ise yüzde 60 düzeyinde bulunuyor. 
Gençlerin yüzde 78'i gelecek konusunda umutlu olduklarını belirtirken, bu oran yetişkin nüfusta yüzde 73'e iniyor. 

***

Genç nüfusta da, yetişkinlerde de mutluluk ve geleceğe umutla bakma oranları dramatik denilecek ölçüde düşük değil. Ama dikkate alınması ve nedenleri araştırılması gereken tatsız bir eğilim olduğu da ortada. 

Toplum içinde kendini mutlu hissedenlerin oranı da, geleceğe umutla bakanların oranı da geriliyor. Bu bir tehlike işareti midir; ekonomik mi, siyasi mi, nelerin sorucudur; bu eğilimi tersine çevirmek için neler yapılmalıdır, bunlar konusunda kafa yorulması gerekiyor.