Gençler bilişimde de dünyanın 3. liginde
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) adını verdiği bir çalışma ile başta OECD ülkeleri olmak üzere dünyanın belli başlı ülkelerinde 15 yaşındaki gençlerin bilgi ve problem çözme yeteneklerini ölçüyor ve karşılaştırıyor. PISA raporları, ülkelerin eğitim politikaları ve sonuçlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirme imkanı da veriyor.
15 yaş yani lise 1-2 çağındaki öğrencilerin okuma-anlama ve matematik bilgi ve becerisini ölçen PISA testinde Türkiye OECD içinde nal topluyor. En son yayınlanan 2012 yılı PISA sonuçlarına göre Türkiye okuma-anlamada 34 OECD ülkesi içinde sondan dördüncü, matematik ve bilimde ise sondan üçüncü sırada.
OECD bu hafta öğrenci olan ve olmayan 15 yaşındaki gençlerin bilgisayar ve internet kullanım düzeyi ve yeteneklerini karşılaştıran bir rapor daha yayınladı. Burada yer alan karşılaştırmalı veriler, Türkiye’nin bilişim alanında da OECD’nin son sıralarında ve dünyanın üçüncü liginde yer aldığını gösteriyor.
Büyük reklamlarla ortaya atılan ama uygulamada yaratılan umutların çok uzağında kalan FATİH projesinin Türkiye’nin OECD içinde bir üst lige çıkmasını sağlamadığı görülüyor.
Gençlerin bilişim kullanımı ve yeteneklerini ölçen PISA raporunda yer alan verilere göre Türkiye’nin OECD içindeki yeri şöyle:
• Türkiye’de 15 yaşındaki gençlerin yüzde 58.46’sının evinde bilgisayar var. Türkiye, yüzde 95.82 olan OECD ortalamasının çok gerisinde ve 34 ülke içinde sondan ikinci sırada.
• Türkiye’de 15 yaşındaki gençlerin yüzde 57.35’inin evinde internet bağlantısı var. Türkiye burada da sondan ikinci ve yüzde 93.36 olan OECD ortalamasının çok altında.
• 15 yaşındaki bir genç okul dışında hafta içinde ortalama 52 dakika internet kullanıyor. OECD ortalaması 104 dakika ve Türkiye sondan ikinci durumda. Hafta onunda ise Türkiye’de 78 dakika olan internet kullanımı OECD’de138 dakika. Türkiye bu göstergede son sırada.
• Türkiye’de 15 dakika olan okuldaki internet kullanımında OECD ortalaması 25 dakika. Türkiye burada sondan 5. ülke olmasına karşın bu daha çok eğitim sistemi farklılıklardan kaynaklanıyor.
• Türkiye’de okulda 44.9 öğrenciye bir okul bilgisayarı düşüyor ve OECD’nin son sırasında yer alıyor. OECD ülkelerinde sadece 4.7 öğrenciye bir okul bilgisayarı düşüyor. Okullarımızın bilgisayar donanımı OECD ortalamasının neredeyse onda biri düzeyinde.
• 15 yaş gençlerin yüzde 48.7’si okulda bilgisayar kullanabiliyor. OECD ortalaması yüzde 72 düzeyinde ve Türkiye sondan ikinci durumda.
• Haftada en az bir kez okulda internete girebilen öğrencilerin oranı OECD’de yüzde 41.9 iken Türkiye’de yüzde 28. Türkiye burada sondan üçüncü ve Japonya ile Kore’den iyi durumda gözüküyor. Ancak bunun nedeni eğitim sistemlerindeki fark.
• OECD ortalamasında okulda hiç internet kullanamayan öğrencilerin oranı yüzde 36.2 iken Türkiye’de yüzde 63.4’e çıkıyor. Sondan ikinci olan Türkiye burada da sistem farkı sayesinde Kore’yi geçiyor.
• Türkiye’de ailelerin sosyo-ekonomik düzeylerine göre gençlerin bilişim teknolojilerinden yararlanma imkanları arasında da diğer ülkelere göre daha büyük bir uçurum var. Sosyo-ekonomik gelişmişlikte en geri yüzde 25 içindeki gençlerin yüzde 34.14’ünün evinde bilgisayar var. Türkiye burada da OECD’nin son sırasında yer alıyor. OECD ortalaması yüzde 89.61’e çıkıyor. En yüksek-en düşük yüzde 25’lik dilimler arasındaki fark, OECD’de ortalamasında sadece 9.89 puan olmasına karşın Türkiye’de 61.35 puanı buluyor.
Gençleri okuduğunu anlama, matematik, bilim, ve teknoloji kullanımında dünyanın üçüncü liginde yer alan bir ülkenin, ekonomik rekabette dünyanın birinci ligine çıkma şansı var mı? Bu sorunun yanıtı açık. Ama biz önümüzdeki seçim döneminde de Türkiye’nin 2023’e kadar 6 rakibini ekarte ederek dünyanın 10. büyük ekonomisi haline geleceği hikayesini duymaya devam edeceğiz.