Genç üniversitelilerle buluşmadaki söylemlerimiz
Pamukkale Üniversitesi Genç Ekonomistler Topluluğu tarafından düzenlenen “Türkiye ekonomisi ve nanoteknoloji” konferansına Prof. Asaf Savaş Akat ve Prof. Ömer Faruk Çolak’la birlikte katıldık. 300 kadar genç ve öğretim üyesinin katıldığı toplantıda, Prof Akat, “Türkiye ekonomisinin sorunları siyasetten kaynaklanıyor. Siyasal sorunlar çözülmezse ekonomi düzelmez” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Çolak’ın yönettiği toplantıda, içte ve dışta ekonomik gelişmelerle ilgili verileri ve trendleri içeren tabloları ortaya koyan Akat, konuşmasının son bölümünde 2018 yılı için ilk tahminlerini şöyle sıraladı:
“Büyümede yavaşlama kaçınılmaz. İç piyasada inşaatta duraklama / gerileme soru işaretlerine neden oluyor. Rekabetçi kur sanayii canlı tutar. Büyüme ihracat ağırlıklı olarak yüzde 4 veya biraz üzerinde gerçekleşir. Döviz kuru yukarı doğru ılımlı bir artış gösterir. Yıl içi dolar ortalaması 4 lira. Yıl sonu 4.20 lira. Döviz sepeti ortalama 4.40 lira olur. Enflasyon tehlikeli sularda. Hizmetler durağan, mallarda artışlar yüksek. Yıl içi TÜFE ortalama yüzde 10, yıl sonunda yüzde 9 olur. Dış açığa rekabetçi kur etkisi söz konusu. Altın ithalatı bilmece. 2017’de net 17 milyar dolar. Altın dışı açık 25 milyar dolar.”
Şimdi de benim toplantıda sunduğum içerde ve dışarda iyimser ve kötümser senaryolarımı aktarayım.
“2018 için dışarda iyimser senaryomda Soçi toplantısı sonrası Suriye’de çözüm yoluna girilmesi. Zarraf mahkemesinin en az zararla atlatılması, başta Rusya olmak üzere çevre ülkeleriyle ilişkilerde iyileşmenin sürmesi. AB’de Gümrük Birliği iyileştirme ve tam üyelik görüşmelerinin yeni fasıllar açılarak başlaması, OECD ve IMF öngörülerindeki emtia fiyatlarında petrol dahil olumlu gelişmeler olması ve Dünya’da bütün ülke grupları için büyüme tahminlerinin yukarı yönde revize edilmesi yer alıyor.
Kötümser senaryomda; Zarraf davasında bir yandan adı geçen bankalarımıza büyük para cezaları verilmesi, yanı sıra Zarraf’ın itiraflarına dayalı yeni davalar açılması, Gümrük Birliği iyileştirme görüşmelerinin akim kalması ve yeni fasıl açılamaması olumsuz gelişme olacaktır. Soçi’de iyi adımla başlayan görüşmelere karşın, Suriye’de çatışmalların sürmesi de olumsuzluğun bir başka unsuru olur.
İçerde olumlu senaryoda siyasal gerginliğin azalması , OHAL’in son bulup normalleşmeye geçilmesi, 2018 büyümesinin niteliği artarak yüzde 5-6 oranında gerçekleşmesi, işsizliğin yüzde 10’un altına inmesi, enflasyonun yüzde 5’lerde seyretmesi, Dış ticaret, cari açık, bütçe açığı üçlüsünün gerilemesi olumlu senaryolya katkı getirecektir. Buna karşın 2019 seçimlerine dönük siyasal söylemlerde gerginliğin artması, OHAL uygulamalarının genişleyerek sürmesi, büyümenin yeniden yüzde 3’lere gerilemesi İşsizlik ve enflasyonun yüzde 10 üzerinde seyretmesi, Bütçe, Dış ticaret ve cari açığın büyümesi olumsuz senaryoları geliştirecektir.”
Üniversiteli gençlerin konfaransta ilgi duyup üzerine sorular yönelttiği konuşmalaradan kısa özetleri paylaşmak istedim.