Genç nüfusun üçte biri ne çalışıyor, ne okuyor
İşsizlik oranı bu yıl yaz aylarının genel eğiliminin tersine bir hareketle ağustosta temmuza göre azaldı. Detayları düz yazdık zaten. Azalma yalnızca 0.1 puandı ama bu yine de pek sık rastlanan bir durum değildi. İşsizlik oranı takvim etkisinden arındırılmış verilere göre de 0.3 puan azalarak yüzde 11.1’den yüzde 10.8’e geriledi. Bu da gösteriyor ki, işsizlikte gerçek anlamda bir düşüş sağlanmıştı.
Yani işsizlikte genel anlamda olumlu bir gelişme var. Bunda hem istihdam seferberliği etki yapmıştır, hem üçüncü çeyrekte çok yüksek geleceği konusunda hemen herkesin görüş birliği içinde olduğu büyüme etkide bulunmuştur.
Ama ağustosta gerçekleşen bu olumlu gidiş, Türkiye’nin işsizlikle ilgili temel sorunların üstesinden geldiğini tabii ki göstermez.
İşsizlik sorununun aşıldığını söyleyenlere etrafl arını iyi gözlemelerini ve üniversiteyi bitirdiği halde bir türlü iş bulamayan gençlerin psikolojilerini anlamaya çalışmalarını öneririz.
Bir önerimiz daha var. Hani zaman zaman öğretmen atamaları için kura çekilir ya, o gençlerin yüzündeki ifadeye iyi bakmalarını... Atanan, ataması yapıldığı için sevinçten gözyaşı döker, atanamayan yine hayal kırıklığı yaşadığı için. Üstelik atanan da en ücra dağ köyüne, Güneydoğu’nun çatışma ortamına gitmeye razıdır.
Üçte bir boşta
Türkiye’nin genç bir nüfusu var. Artık nikah kıymaya başlayan müftülerin de dile getirdiği “Çok çocuk yapın” telkini karşılık bulur ve genç nüfusumuz daha da artar mı bilinmez ama biz mevcut genç nüfusu bile ne okutabiliyoruz, ne onlara iş bulabiliyoruz.
TÜİK’in resmi verileri ortada... Ağustos ayı itibariyle yaşı 15-29 arasında olan nüfusumuz yaklaşık 18 milyon. Bu gençlerin 4.5 milyonu eğitim görmekte, 5.9 milyonu çalışmakta, 2.2 milyonu hem eğitim görmekte hem çalışmakta.
Geriye kalıyor 5.4 milyon genç. Bu gençlerin ne yaptığı ya da ne yapmadığı ise dramatik bir sonuca işaret ediyor. Yaşı 15-29 arasında olan 5.4 milyon genç ne eğitim görüyor ne çalışıyor. Bu gençler boş boş geziyor!
5.4 milyon gencin o yaş grubundaki 18 milyon gence oranı tam yüzde 30.3. Yani neredeyse üç gençten biri boşta.
Yaş gruplarına göre durum
Ne çalışan ne eğitim gören 5.4 milyon gencin 1.4 milyonu 15-19 yaş grubunda bulunuyor. Bu yaş grubundaki nüfus 6.3 milyon, yani her 100 gençten 22’si boşta.
Çok tuhaf ve üzücü değil mi... Nüfusun en dinamik yaş gruplarından birinde yer alan her 100 gençten 22’si hiçbir şey yapmıyor.
Eğer okutamıyorsak, iş de veremiyorsak, üç beş yıl sonra, on yıl yirmi yıl sonra, bu yaş grubundaki her 100 gençten 22’si değil de daha fazlası boşta gezecekse, doğal olarak bu gençler üretici ve yaratıcı olamayacaklarsa, nüfus artışının bize nasıl bir yararı var ki!
Boşta gezenlerin oranı 20-24 ve 25-29 yaş gruplarında ise yüzde 35’e yükseliyor.
100 kadından 44’ü boşta
Ne eğitimde olan ve ne çalışan 15-29 yaş grubundaki nüfusun o yaş grubuna oranı kadınlarda yüzde 44’ü aşıyor. Oran erkeklerde çok daha düşük ve yüzde 17 düzeyinde.
Yaşı 15-19 arasında olan her 100 kadından 28’i, yaşı 20-24 arasında olan her 100 kadından 50’si, yaşı 25-29 arasında olan her 100 kadından ise 55’i ne eğitimine devam ediyor ne çalışıyor.
Daha çok yolumuz var
İşsizlik oranının ağustosta temmuza göre gerilemiş olması elbette olumlu bir gelişmedir. Eylülde ağustosa göre de bir gerileme görebiliriz. Ama bunlar aldatmasın bizi. Türkiye’de işsizlik hala çok ama çok önemli bir sorundur. Hem unutmayalım, bizde kadınların işgücüne katılım oranı gelişmiş ülkelerin hala çok çok gerisindedir. Gerek toplumsal yapımız, gerek iş olanakları gibi etkenler yüzünden kadınların ancak üçte biri işgücüne katılabilmektedir. Bu oranın yüzde 40’ları, 50’leri bulduğunu düşünün, bakın bakalım işsizlik oranı nerelere gidiyor.
Ve bir diğer gösterge de işte aktarmaya çalıştığımız gençlerimizin durumu. Üniversiteyi bitirip hala annesinden, babasından harçlık istemek durumunda olan gençleri gözleyin, bir kez daha öneriyoruz. Öğretmen atamalarına ilişkin haberlerde de gözünüzü ekrandan kaçırmayın!