Genç çalışanlar mobbing kıskacında!
Günümüzde üniversite öğrencilerinin büyük bir kısmı eğitim hayatlarını sürdürebilmek için çalışma hayatına erken yaşlarda atılıyor. Kimi harçlığını çıkarmak için, kimi ailesine destek olmak adına, kimi de kariyerine daha sağlam bir temel oluşturabilmek için bir yandan çalışırken diğer yandan okula devam ediyor.
Ancak iş dünyasına bu erken giriş, gençlerin önemli bir sorunla yüzleşmesine neden oluyor: Mobbing! Üsküdar Üniversitesi tarafından yapılan son araştırma, çalışan üniversite öğrencilerinin yüzde 74’ünün iş yerinde psikolojik tacize, yani mobbinge maruz kaldığını gösteriyor. Bu oran, gençlerin iş dünyasında ne kadar savunmasız olduğunu ve ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldığını açıkça ortaya koyuyor. Sürekli eleştirilmek, küçümsenmek, özgüven kaybı yaşamak…
Mobbingin yaygın görüldüğü meslekler
Araştırma, en fazla mobbingin hizmet sektöründe yaşandığını gösteriyor. Satış danışmanlığı, garsonluk, baristalık, anketörlük, kasiyerlik, market çalışanlığı ve motokuryelik gibi işlerde çalışan üniversite öğrencileri, iş yerinde baskıya en çok maruz kalan grupların başında geliyor. İşverenlerin ve yöneticilerin öğrencileri deneyimsiz ve geçici iş gücü olarak görmeleri bu tür olumsuz davranışların yaygınlaşmasına neden oluyor.
Ayrıca araştırmaya göre kadın çalışanlar, erkek meslektaşlarına kıyasla daha fazla mobbingle karşılaşıyor. Cinsiyet temelli ayrımcılığa maruz kalan genç kadınlar, kimi zaman erkek yöneticiler tarafından küçümseniyor, daha az sorumluluk verilerek gelişimlerinin önü kesiliyor. 'Mansplaining' (erkeklerin kadın çalışanlara küçümseyici bir üslupla açıklama yapması) ve profesyonel yeterliliklerinin sürekli sorgulanması gibi sorunlar, kadın çalışanların iş hayatında kendilerini daha güvensiz hissetmelerine neden oluyor.
Psikolojik etkileri ağır
Mobbinge uğrayan öğrenciler, bu durumun en çok psikolojik sağlıklarını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Araştırmaya göre, sürekli eleştirilmek ve küçümsenmek gençlerin özgüven kaybı yaşamasına, sosyal hayattan uzaklaşmasına ve iş hayatına karşı olumsuz tutum geliştirmesine yol açıyor. Anksiyete, depresyon ve motivasyon kaybı gibi psikolojik sorunlar, öğrencilerin hem işlerinde hem de akademik başarılarında düşüşe sebep oluyor.
Mobbingle mücadele için ne yapılmalı?
Peki bu sorunun çözümü ne? Öncelikle üniversitelerin, öğrencilerin iş hayatında karşılaşabileceği zorluklara karşı bilinçlendirme programları düzenlemesi gerekiyor. Öğrencilere mobbing konusunda farkındalık kazandırmak, onların haklarını bilmelerini sağlamak büyük önem taşıyor. İşverenlerin ise genç çalışanların haklarını daha fazla gözetmesi ve mobbingin önüne geçebilmek için iç denetim mekanizmalarını güçlendirmesi gerekiyor.
Genç çalışanların kendilerini rahatça ifade edebilecekleri ve baskı altında hissetmeyecekleri bir iş ortamının sağlanması hem onların verimliliğini hem de iş yerindeki genel çalışma huzurunu artıracak. Ayrıca devletin ve ilgili kurumların genç çalışanları mobbing konusunda koruyacak yasal düzenlemeleri daha etkin hâle getirmesi şart. Çalışma hayatına yeni atılan bireylerin yalnızca ekonomik bir kaynak olarak görülmemesi, insan onuruna yakışır çalışma koşullarına sahip olması, toplumsal refah açısından kritik bir mesele.
Gençler için adil çalışma koşulları şart!
Üniversite öğrencilerinin hem okuyup hem çalışmak zorunda kalması günümüzün bir gerçeği. Ancak onların iş yerinde maruz kaldığı psikolojik baskı, geleceğe dair motivasyonlarını kırıyor ve akademik hayatlarını doğrudan etkiliyor. Üsküdar Üniversitesi İnsan Hakları Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Genç çalışanların daha güvenli, adil ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarına sahip olması için iş yerlerinde mobbing vakalarının önlenmesine yönelik hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi, kurumsal denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılması büyük bir gereklilik arz ediyor” ifadesinde bulunuyor.