“Geliyorum” diyen FIFA skandalı ve gerçekler
29 Mayıs tarihinde ard arda dördüncü kez FIFA Başkanlığına seçilen Sepp Blatter, aradan sadece dört gün geçtikten sonra 2 Haziran’da FIFA bünyesinde kapsamlı bir revizyon yapılması gerektiğini söyleyerek görevinden istifa edeceğini açıkladı. “Söz konusu dört günde ne değişti de ilk tur sonunda zayıf rakibine karşı seçimi kazanan Blatter koltuğunu bırakmaya karar verdi?” diye soracak olursak, karşımıza dedikodulardan ibaret bir takım iddialar çıkıyor. Bilindiği gibi, FIFA’nın seçimli olağan kongresi öncesinde Amerika Birleşik Devletleri merkezli bir yolsuzluk operasyonu yapılmış ve bu çerçevede 7 FIFA yöneticisi gözaltına alınırken, Zürih’teki merkez ofiste çok sayıda belgeye de el konulmuştu. Dünya üzerindeki aktüel olayları yakından izleyen ve analiz eden pek çok okurumuzun hak vereceği üzere, operasyonların FIFA seçimlerinden bir gün önce yapılmasını “tesadüf” kelimesiyle açıklamak en hafif tabiriyle safdillik olur. Egemen güçlerin “algı şekillendirme” denemesini atlatan Blatter’in gündeme bomba gibi düşen istifasının arkasında ise ortaya çıkan kirli ilişkiler yumağının belgelenmesi ve bu yolla FIFA Başkanı’nın istifaya zorlanmasının yattığı iddia ediliyor. İstifa açıklamasında yer alan “revizyon” kelimesi ise sanki kirli çamaşırların ayıklanacağı bir sürece işaret ediyor.
Aslına bakarsanız, bomba gibi patlayan yolsuzluk soruşturması ve rüşvet iddiaları gazeteniz DÜNYA okurları için hiç de yeni değildi. Bundan tam bir yıl önce bugün konuşulan dosyalara yer verdiğimiz üç yazı kaleme almıştık. 29 Mayıs 2014’te kaleme aldığımız “Sepp Blatter bir mafya babasıdır”, 26 Haziran 2014’te bu köşede yayınlanan “Futbola savaş açan futbol ülkesi: Brezilya” ve 5 Ağustos 2014 tarihli “2018 ve 2022’de Dünya Kupası izleyebilecek miyiz?” başlıklı yazılarımızda bugün yeni gibi görünen iddiaların pek çoğuna yer vermiş ve soru işaretlerini gözler önüne sermiştik. Nitekim ABD Adalet Bakanlığı, operasyonlardan sonra yaptığı açıklamada, yolsuzluk iddialarının 20 yıla dayandığını ve 5’i üst düzey olmak üzere 14 FIFA yetkilisinin iddianamede isimlerinin geçtiğini belirtti. Evet, operasyonlar belki 20 yıldır sürdürülüyordu ama Sepp Blatter de 17 senedir (1998 – 2015) FIFA başkanıydı. 98 öncesi ise FIFA’da 6 yıl (1975 – 1981) direktörlük ve 17 yıl (1981 – 1998) genel sekreterlik görevlerinde bulunmuştu. Anlayacağınız, bugün 79 yaşındaki Sepp Blatter, ömrünün son 40 yılında FIFA’nın üst düzey kademelerinde görev alan biriydi ve amiyane tabirle “dönen dolaplardan” haberinin olmaması imkânsızdı. Operasyonda gözaltına alınan isimlerden Jeffrey Webb CONCACAF (Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler Futbol Konfederasyonu), Eugenio Figueredo ise CONMEBOL (Güney Amerika Futbol Konfederasyonu) başkanı olunca, Dünya Kupası’nı düzenlemeye aday ülkeler arasında yapılan oylamalarda rüşvet karşılığı seçimlerin manipüle edildiğine dair iddialar kuvvetlendi. Bu iddialar arasında en çarpıcılardan biri, 2006 Dünya Kupası’nı ödediği rüşvetlere rağmen bir oyla Almanya’ya kaptıran Güney Afrika’nın sert tepkisi üzerine FIFA’nın “2010 yılı için sadece Afrika ülkeleri aday olabilir” şartını getirerek, aldığı rüşvetin diyetini bir sonraki kupada ödediğine dair söylentilerdi.
Gelelim “zurnanın zırt dediği” yere yani 2018 ve 2022 seçimlerine…
2 Aralık 2010’da yaşananlara geçmeden önce biraz geriye giderek bir saptama yapmakta fayda var. Amerika Birleşik Devletleri, 1994’ten sonra ikinci kez Dünya Kupası düzenlemek üzere çalışmalarına çok önceden başlamıştı. İlk olarak 2018 için adaylığını açıklayan ABD, takip eden süreçte daha iyi bir hazırlık yapabilmek için 2018’den adaylığını çekip 2022 için adaylık başvurusunda bulundu. 2 Aralık 2010 günü gelip çattığında hem 2018 hem de 2022 için ev sahiplerini belirlemek üzere delegeler Zürih’te toplandılar. Toplantı günü Roman Abramovich’in yakın dostlarına, “2018’i Rusya, 2022’yi Katar alacak” demesi oylama öncesinde dilden dile konuşuldu hatta televizyon kanallarında yapılan canlı yayınlara dahi konu edildi. Oylamaya geçildiğinde Rusya, ikinci turda Portekiz–İspanya ortaklığına 13–7 galip gelerek dünya kupasını kazanmaya hak kazandı. Abramovich’in ilk kehaneti tutmuş ve organizasyon ülkesine gitmişti. 2022 için adaylar; Katar, ABD, Güney Kore, Japonya ve Avustralya idi. Çekişmeli geçen oylamayı 4. tur sonunda Katar, Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı 14–8 kazanınca, canlı yayın yapmakta olan CNN televizyonunda yorumcular FIFA’da kirli işlerin döndüğüne ve Rusya ile Katar’ın petrol parası dağıtarak organizasyonları aldığına dair sert eleştiriler getirdiler.
Bu hayal kırıklığının üzerinden 5 yıl geçtikten sonra 2015’te FIFA seçimlerinin tam da bir gün öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde devam eden soruşturmanın sonucu olarak balyoz Zürih’te FIFA yönetiminin kafasına indirildi. Suçlamalar; rüşvet, yolsuzluk, manipülasyon…
Anlayacağınız, ABD yine bir yerlere demokrasi ve adalet götürüyor ama ucu kendisine dokunduğu için. Ne dersiniz, haksız mıyım?
Almanlar sevindi
"Geç kalınmış bir karar, bugün dünya futbolu için iyi bir gün"
Almanya Futbol Federasyonu (DFB) Başkanı Wolfgang Niersbach, FIFA Başkanı Joseph Blatter'in görevinden ayrılacağını açıklamasını memnuniyetle karşıladığını söyledi. Alman basınına açıklama yapan Niersbach, Blatter'in bu kararını daha önceden de verebileceğini ifade etti. "Bu tamamen doğru ve geç kalınmış bir karar" diyen Niersbach, ancak bu istifayla tüm sorunların çözülemeyeceğini ifade etti.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de bakanlıkta düzenlenen bir etkinlik sırasında yaptığı açıklamada, Blatter'in istifasıyla futbolda yeniden bir başlangıcın yapılabileceğini belirterek, "Ben futbolda ve futbol coşkusunun sürmesi için yeniden bir başlangıcın gerekli olduğunu söylemiştim. Blatter'in görevinden ayrılmasının bu yeniden başlangıcı mümkün kılacağı için memnunum" değerlendirmesinde bulundu. Steinmeier, bu konuda tavsiyeler vermek siyasetçilerin görevi olmadığını da kaydetti. Almanya Kulüpler Birliği (DFL) Başkanı Reinhard Rauball da yaptığı yazılı açıklamada, Blatter'in görevinden ayrılacağı yönündeki açıklamasıyla FIFA'ya büyük hizmette bulunduğunu belirterek, "Bu, dünya futbolu için iyi bir gün" yorumunu yaptı.
Güvenirlilik ve saydamlığın en öncelikli konular olmasını talep eden Rauball, istifa etmekle tüm sorunların ortadan kalkmadığını bildirdi.
DÜNYA LİGLERİNDEN HABERLER
Almanya’nın Bild gazetesi adı Bayern Münih ve Barcelona ile de geçen Türk asıllı Alman futbolcu İlkay Gündoğan’ın Manchester United’ın da gündeminde olduğunu yazdı. Habere göre, Manchester United bu transferi gerçekleştirme konusunda artık yalnız. Sözleşmesi 2016’da bitecek olan İlkay için Borussia’nın bu yaz oyuncuya yeni bir sözleşme önermesi beklenmiyor. Manchester United, İlkay’la anlaşılamaması halinde Schweinsteiger ve Morgan Schneiderlin’i de diğer seçenekler listesinde tutuyor.
Casillas’ın son yıllardaki sıklıkla tartışılan performansı nedeniyle transfer listesinin başına Manchester United kalecisi De Gea’yı koyan ve bu transfer için uzun süredir mesai harcayan Real Madrid’in mutlu sona çok yakın olduğu iddia edildi. Kız arkadaşının İspanya’da yaşaması nedeniyle İspanya’ya dönmeye sıcak bakan De Gea’nın kısa süre içerisinde kararını vererek İspanyol devine imza atması bekleniyor.
Real Madrid’den ayrılan Carlo Ancelotti eski kulübü Milan’dan gelen teklifi geri çevirdiğini açıkladı. Adriano Galliani ve Silvio Berlusconi’nin Milan’a dönüş teklifini bir süredir değerlendiren tecrübeli teknik adam bir süre dinlenmek istediğini ifade ederek Milan’ın teklifini geri çevirdi. Ancelotti’den istediği yanıtı alamayan Milan’ın gündeminde Siniša Mihajlovic, Vincenzo Montella, Roberto Donadoni ve Unai Emery gibi çalıştırıcılar bulunuyor.
Bir kaç haftadır adı Premier Lig ekibi West Ham ile anılan ve Sam Allardyce’in görevi bırakmasının ardından İngiltere’ye gideceği konuşulan Slaven Biliç için bu kez yeni bir iddia ortaya atıldı. Schalke yönetiminin, Belçika Milli Takım Teknik Direktörü Marc Wilmots ile anlaşamaması halinde Slaven Bilic ve Niko Kovac alternatiflerine yönelmesini bekleniyor. Bilindiği gibi Schalke 04 sekiz ay önce de Biliç ile ilgilenmiş ama Hırvat Hoca Beşiktaş’ı bırakıp Almanya’ya gitmemişti.
Londra’dan memnun olmadığı ve eski takımı Atletico’ya dönmek istediği iddia edilen Chelsea’nin golcüsü Diego Costa, açıklamalarda bulundu. Chelsea’nin kulüp televizyonuna konuşan Brezilya asıllı İspanyol golcü, Londra’daki yaşamdan memnun olmadığı yönündeki iddialara cevap vererek, “Bunun çok basit bir cevabı var. İlk sezon her zaman adaptasyon açısından biraz daha zordur fakat buradan ayrılmak için herhangi bir nedenim yok. Burayı seviyorum, Taraftarlar beni seviyor ve kalmak istiyorum” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE LİGLERİNDEN HABERLER
Transfere hızlı giren Beşiktaş, prensip anlaşmasına vardığı Dusko Tosic ile 2+1 yıllık sözleşme imzaladı. Açıklanan sözleşme şartlarına göre Sırp futbolcu; 2015-2016 sezonunda 900 bin euro garanti ücret ve 10 bin euro maç başı ücreti, 2016-2017 sezonunda 950 bin euro garanti ücret ve 10 bin euro maç başı ücreti alacak. Futbolcunun 2016-2017 sezonunda 35 resmi müsabakada ilk 11 veya sonradan oyuna girerek oynaması halinde sözleşme aynı şartlarla bir yıl daha uzayacak.
Fenerbahçe’de sezonu B takımıyla idmanlara çıkarak geçiren Sırp futbolcu Milos Krasic için Kızılyıldız’dan sonra Partizan da devrede. Partizan yöneticilerinin Krasic’e tekliflerini ilettiğini belirten teknik direktör Zoran Milinkovic, 15 Haziran’a kadar oyuncudan cevap beklediklerini söyledi. Milinkovic konuyla ilgili verdiği demeçte, “Transferi gerçekleşirse Partizan’a büyük güç katar. Milos belli bir ağırlığı olan bir isim. Bizim en büyük sıkıntı, Türk kulübüyle sözleşmesinin devam ediyor olması. Ancak işin peşini bırakmıyoruz” dedi.
Trabzonspor, Cezayirli savunma oyuncusu Essaid Belkalem ile yollarını ayırdı. Bordo-mavili kulüp, resmi Twitter hesabında futbolcunun fotoğrafını yayımlayarak, “Essaid Belkalem, teşekkürler” ifadesine yer verdi. Belkalem, geçen sezon başında İngiltere’nin Watford Kulübü’nden 450 bin euro bedelle ve satın alınma opsiyonlu olarak sezon sonuna kadar kiralanmıştı. Ligin ikinci yarısında sakatlık sorunu yaşayan 26 yaşındaki futbolcu, 16 maçta bin 1149 dakika forma giymiş ve 2 de gol kaydetmişti.
Mersin İdman Yurdu ile sözleşmesi bitecek olan teknik direktör Rıza Çalımbay, kırmızı-lacivertli takımla yeniden anlaştığı yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Çalımbay yaptığı açıklamada, Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı ile görüştüğünü ancak takımın başında devam etmesi yönünde bir karar alınmadığını belirtti. Çalımbay, farklı kulüplerden de teklifler aldığını ancak ilk olarak Mersin ekibinin yönetimiyle kesin karara varacaklarını vurguladı.
Bursaspor’da geçen sezonun başında, sözleşmesini uzatmadığı gerekçesiyle kadro dışı bırakılan 19 yaşındaki golcü futbolcu Batuhan Altıntaş, Almanya Birinci Ligi (Bundesliga) ekiplerinden Hamburg ile 2 yılı opsiyonlu 4 yıllık sözleşme imzaladı. Oyuncunun menajeri Ersin Güreler, “Batuhan, geçtiğimiz günlerde Almanya’da yeni takımı ile 2+2 yıllık sözleşme imzaladı. Almanya’da lig devam ettiği ve Hamburg son maçta ligde kalmayı garantilediği için transferi hemen duyurmadık. Batuhan, yeni sezonda Hamburg forması giyecek” şeklinde konuştu.