Gelişmişlik, dürüstlükle başlar
Yerine göre
Bir grup gence liderlik konusunu anlatıyordum. Liderlik teorilerinin başlangıcı “Başarılı liderlerde acaba hangi nitelikler var? Ortak nitelikler nelerdir? ” araştırmalarına dayanır. Ben de konuya oradan girdim. Gençlere sordum. “İyi bir liderde bulunması gereken nitelikler neler olmalıdır?” Gençler nitelikleri peş peşe sıralamaya başladılar: Yön göstermeli. Gönlünü koymalı. Hitabeti güçlü olmalı vs.vs... Liste belli bir noktaya erişince, unuttuklarını sandığım bir niteliği ortaya çıkarmak isteyerek sordum: “Peki, bir lider dürüst olmalı mı?” Ben gençlerden koro halinde şöyle bir cevap bekliyordum “Elbette dürüst olmalı.” Ama şöyle bir cevap geldi. “Bir lider, yerine göre dürüst de olmalı” dediler. Şaşırmıştım “Nasıl yani?” dedim. Şöyle dediler: “Dürüst olmalı; ama duruma göre.” Böylece literatüre yeni bir kavram kazandırılmış oldu(!): “Duruma göre dürüstlük” (DgD).
Liderler neden dürüst olmalıdır?
Lider, başında bulunduğu gruba önderlik yapan kişidir. Grup, sayı olarak geniş bir aralığa sahiptir. Grup, tek kişiden bir ulusa kadar büyüyebilir. Öte yandan, grubun cinsi için de geniş bir yelpaze vardır. Örneğin, grup, aile meclisi veya arkadaş grubu olabilir. Öte yandan grup, ticari bir kuruluş, ya da sivil toplum kuruluşu da olabilir. Hangi grup olursa olsun, lider kendisini izleyecek kişileri etkileyen kişidir. Alır onları, peşinden sürükler.
Peki böyle birisi neden dürüst olmalıdır? İnsanların ona güvenmesi için. Güvenmediği bir kişinin peşinden kim gitmek ister ki? Çünkü çoğu kez liderler kitleleri bilinmeyen bir yere doğru yola çıkarırlar. Vadettikleri konumu izleyicilerine anlatırlar. Kişiler de ona inanarak peşinden gider. Eğer lider dürüst olmayan birisi ise, vadedilen yerin sahte cennet olmadığını kim garanti edebilir? Eğer lider duruma göre dürüst ise, bazı duruma göre de dürüst değildir. O zaman izleyiciler kandırılıp, kandırılmadıklarını nasıl anlayacaklar?
“Lider, kendi izleyicilerine dürüst olmalıdır; ama izleyicilerin dışındakilere her zaman dürüst olmak zorunda değildir” diyen çıkabilir. Ama iletişim teknolojinin bu kadar geliştiği, enformasyonun bu kadar hızlı ve geniş debi ile aktığı bir ortamda gerçekleri gizlemek olanaksızdır.
Abraham Lincoln’ün bir sözü, bir gerçeği çok açık ortaya koymaktadır: “Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz. Bazen herkesi kandırabilirsiniz. Ama herkesi her zaman kandıramazsınız. O zaman liderlerin dürüstlükten başka bir seçenekleri yoktur. Dürüst olmayan liderler sadece bazı insanları her zaman kandırabilirler.
Gençlerin değerleri
Sadece liderler değil, bir toplumda herkes dürüst olmalıdır. Ama dürüstlük, hamilelik gibi, “ya hep, ya hiç” metriğine göre çalışır. Yani birisi ya hamiledir ya da değildir. Aynı şekilde bir insan, ya dürüsttür ya da değildir. Bu nedenle, duruma göre dürüstlük olmaz, olamaz.
Peki, gençlerin söylediği şey neyi dile getirmektedir? Ülkemizdeki bir acı gerçeği. Gerektiğinde dürüst olmamak, sadece gençlerin dile getirdiği bir durum da değil; maalesef, muhtelif toplum katmanlarında da kabul görür olmuş. Haram yemeden zengin olunamayacağına, dürüst olarak bir yerlere gelinemeyeceğine inanan bir havanın ağırlığına çok yerde tanık oluyorum. Çünkü çevre, bu kanıyı destekleyen çok örneklerle dolu. Dürüst toplum düzeninin kilit taşı yerinden oynamış gibi.
Sonuç
Gelişmişlik, dürüstlükle başlar. Yerinde değil, her yerde dürüstlükle. Yolsuzluğa, hırsızlığa göz yuman toplumlar geri kalmaya mahkûmdur.