Gelişmiş ülke tahvil faizleri teşvik paketi beklentileriyle geriliyor
Serdar PAZI - FİNANSİNVEST
Finansal piyasalarda yılın üçüncü çeyreği oldukça hızlı başladı. Brexit sonrasında İngiltere’de MB ek varlık alımı beklentileri, geçtiğimiz hafta Japonya’da Abe’nin seçim zaferinin ardından Japonya’da ek teşvik paketi beklentileri piyasalarda risk iştahında toparlanma yaşanmasına neden oldu. ABD’de endeksler tarihi rekor seviyelere yükselirken, özellikle İtalya’da artan sorunlu kredi problemiyle uğraşan Avrupa piyasaları da yükselişe katıldı. ECB tarafından da yaz aylarının sonuna doğru parasal genişleme operasyonunda ek adım beklenmekte. Fed faiz artırım kaygılarının son gelen istihdam veri setinin ardından 2016 yılı için tamamen ortadan kalkması ve 2017 yılında sadece bir artırım yapılabileceği tahmini doları destekleyen faktörleri kısmen zayıfl atıyor. Almanya’da 10 yıl vadeli tahviller eksi faiz ile işlem görmeyi sürdürürken, bu durum ihalelerde de devam ediyor. Dünyada faizlerin düşük seyri ve kur volatilitelerinin de aşağı yönde hareket etmesi getiri arayışındaki yabancı yatırım fonlarının gelişmekte olan ülke tahvillerine yönelmesine neden oluyor. Diğer bir alternatif olan hisse senedi satın alarak şirketlerin temettü gelirine ortak olma tercihi son haftalardaki ralli ile oldukça pahalı hale gelirken, tahvil alım tarafındaki yönelim bir süre daha devam edebilir gibi gözüküyor. İçeride hazine temmuz ayı borçlanma programını büyük ölçüde tamamlarken, faizlerin getiri eğrisi genelinde %8-%9 bandında kalmasını bekliyoruz. Gelecek hafta yapılacak olan PPK toplantısında faiz koridorunun üst tarafında 50 baz puanlık bir indirim büyük ölçüde fiyatlar girmiş durumda. MB faiz indirimlerinin yavaş yavaş sonuna doğru yaklaşmakla beraber içeride olası kar satışları yukarıda belirttiğimiz mekanizma ile büyük ölçüde yabancı yatırımcılar tarafından karşılanmakta. Faizlerin düşük seyrinin sürmesi endekste 80 bin üzerinde denge oluşumu açısından oldukça önemli ve yakından izlenmeli görüşündeyiz.