Gelişmeleri yanlış algılamanın bedeli çok ağır olabilir!
Geride bıraktığımız haftanın ikinci yarısındaki finansal piyasa eğilimlerine bakarak, olumsuz eğilimlerin güç kaybettiğini düşünmek yanıltıcı olabilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Kurulu’nun faiz oranlarını değiştirmemesine rağmen Cumhurbaşkanı’nın herhangi bir değerlendirme yapmamış olması, artan döviz likiditesi ve kamu bankalarının Türk lirasında değer kaybını önlemeye yönelik girişimleri gerginliği kısmen azaltmış olabilir. Ancak ABD Merkez Bankası Açık Piyasa İşlem Komitesi toplantısı sonrasındaki açıklamalar ve piyasa gelişmeleri dikkatli olmayı gerektiriyor.
Olumsuz eğilimlerin güçlenmesine tahammülün azalmış olması, küresel piyasaların gerçekçi olabilmesini engelliyor. ABD Merkez Bankası açıklamasında faiz yükselişi konusundaki sabırlı kelimesi kaldırılmış, fakat makroekonomik büyüklük ve faiz tahminleri daha ılımlı görünecek şekilde değiştirilmiş. Piyasalar zoraki bir değerlendirme yaparak, sabırlı ifadesinin kalkması sebebiyle oluşacak gerginliği tahmin değişikliği gerekçesi ile dengelemeye ve eğilimleri yapay bir şekilde yönlendirmeye çalıştı.
ABD Merkez Bankası’nın açıklaması sonrasında, söz konusu kurumun faizlerine ilişkin beklentilerin işlem gördüğü kontratlarda her hangi bir fiyat değişikliği yaşanmadı. Fakat dolar tüm paralara karşı kısmen değer kaybetti, bazı emtia piyasaları sınırlı miktarda yükseldi ve ABD hazine tahvillerini faizi biraz geriledi. Burada büyük bir çelişki var ve güven vermiyor. Bu son saydığımız eğilimlerden döviz kuru ve emtiaya ilişkin olanlar kısa sürede geri tepti ancak haftanın son iş gününde yeniden ve yapay şekilde zorlandı!
ABD Merkez Bankası’nın aldığı kararlara ilişkin metindeki kelime ve tahmin değişiklikleri ile sonrasında piyasalarda yaşanan eğilimler arasında ciddi bir ilişki olmayabilir. Riskten kaçınma eğiliminin tehlikeli bir şekilde büyümesi nedeniyle bunalan piyasalar, para otoritesinin arkasına saklanarak piyasaları manipüle etmeye ve kendileri lehine hareket alanı yaratmaya çalışıyor olabilir! Ya da söz konusu kurumun kararlarından bağımsız olarak bir düzeltme yaşanıyordur ve bu eşanlı gerçekleşme tesadüfen olmuştur! Çelişkiler daha farklı düşünmeye izin vermiyor!
Eğer piyasaların ima etmeye çalıştığı gibi, geçici de olsa risk alma isteği artıyor olsa idi dolar tüm paralara karşı değer kaybeder ve emtialar toparlarken, ABD Hazine faizleri gerilemezdi! Para otoritesinin faizlerine ilişkin kontratlarda beklentiler değişmezken, başka bir deyişle aktarım yapacak değişken sabit kalırken diğerlerinin bu kadar hareketli oluşunun başka bir sebebi olması gerekiyor!
Fiyat oynaklığının çok yükseldiği döviz piyasalarında ise çelişkinin en büyüğü yaşanıyor. Euronun dolara karşı değer kaybetmeye devam edeceği beklentisi daha da güçlenmiş gibi görünüyor, fakat tam aksi yöndeki yapay eğilimlerde rahatlama aranıyor!
Amerikan doları başta euro olmak üzere tüm diğer paralara karşı değer kaybetmeyi sürdürecek ise riskten kaçınma eğilimi güçlenmeye devam edecek ve özellikle gelişmekte olan ekonomiler için yıkıcı olabilecek demektir. Buna paralel olarak küresel düzeydeki durgunlaşma eğilimi artabilir, emtia ve sermaye piyasaları üzerindeki satış baskısı belirleyici olabilir. Bu eğilimlerin sonuçlarından biri de ABD faizlerindeki yükseliş beklentisinin ötelenmesi olabilir.
Eğer euro cinsi parasal genişleme ABD dolarından kaynaklanan boşluğu fazlası ile doldurabilir ve risk alma isteği yeniden etkili olur ise, hem doların diğer tüm paralara karşı güçlendiğini ve hem de emtia ve sermaye piyasalarının yukarı yönde hareketlendiğini, gelişen ekonomilerin kısmen rahatladığını görebiliriz. Bu durumda ABD faizlerindeki olası yükselişin öne çekilmesi kaçınılmaz hale gelir ve küresel düzeyde enfl asyon baskısı da artar, tahvil balonuna ilişkin endişeler ciddi sıkıntılar yaratır. Bu senaryonun gerçekleşme şansı yok denecek kadar azdır.
Özetle söylemek gerekir ise, gelişenler başta olmak üzere küresel ekonomi için olumlu bir hikaye yazılması pek mümkün görünmüyor. Profesyonellerin kendilerini kurtarabilmek adına diğerlerini çaresiz bir şekilde aldatmaya çalışmasından başka bir şey yaşanamıyor. Kafası karışanların çok dikkatli olması, fırsat ile tehlikeyi karıştırmaması gerekiyor