Gelişmeler ve eğilimler iyi şeyler söylemiyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Türk Lirasının değerine ilişkin belirsizliğin ve buna bağlı olarak ekonomik kırılganlığın yükseliş eğiliminde olduğu bir süreçten geçiyoruz. Küresel ölçekte ise olumsuz eğilimlerin güçlenmesini geciktirmek ve herhangi bir gelişen ekonomideki sıkıntıların diğerlerine bulaşmasını ötelemek üzere, örtülü müdahalelerin devrede olduğuna tanık oluyoruz.

Küresel koşullar, Türkiye ekonomisinin tek başına diğer gelişenlerden olumsuz yönde ayrışmasının olageldiği şekilde devam edemeyeceğini düşündürüyor. Ya bizdeki olumsuz eğilimlerin güçlenmesi geçici bir süre için durulacak, ya da riskten kaçınma eğilimi diğer gelişenlerde de etkili olmaya başlayacak; küresel beklentiler kademeli olarak bozulacak ve gelişmişlerin iyimser tasarımları da etkisizleşecek.

Geride bıraktığımız hafta içinde yaşanan en önemli sürpriz, Euro’nun Amerikan dolarına karşı yeniden değerlenmesi oldu ve Türkiye dışındaki gelişenlerin parasındaki kayıplar kısmen geri alınabildi; dolar faizlerine ilişkin beklentilerdeki pekişmeye rağmen yaşanan bu durum doğal bir görünüm sergilemedi. Çin tahvillerindeki getirilerin yükselmesinin, diğer gelişenleri olumsuz yönde etkilemesine izin verilmedi! Döviz piyasalarındaki bu yapaylık, emtia ve sermaye piyasalarında oluşmaya başlayan satış baskısını azaltan en önemli faktör oldu.

Fakat piyasalarımız, küresel koşullardan bağımsız olarak spekülatif atak yemeye devam etti. Ekim ayı başından bu yana, diğer gelişenlerden olumsuz yönde ayrışmaya devam ettik. Bu sonuçta, birbiri ile bağlantılı iki faktörün etkili olduğu dikkat çekiyor. Bulunduğumuz coğrafyaya ilişkin siyasi ve jeopolitik gelişmeler, sermaye akımlarını yönlendiren ve piyasalara yapay müdahaleler yaparak çıkarlarını kollamaya çalışanları rahatsız ediyor. Ayrıca, ekonomimiz konusundaki geleceğe ilişkin beklentilerin olumsuzlaşmaya devam etmesi de rahatsızlık yaratıyor.

Merkez Bankamız olanakları çerçevesinde ve faizlerin daha fazla yükselmesini önleyecek şekilde, Türk Lirasındaki olumsuz eğilimin yönünü değiştirmeye veya en azından durdurmaya çalışıyor. Aksi takdirde beklentilerdeki bozulmanın hızlanacağı ve yıkıcı sonuçlar üretebileceği biliniyor. Bu süreç boyunca, Siyasi İradenin talep ettiği faiz gerilemesinin mümkün olamayacağını hesaba katmak gerekiyor; bu durum bile beklentilerin bozulmaya devam edebileceği, paranın devir hızının mevsimlik koşullardan bağımsız olarak yavaşlayacağı ve borç-alacak zincirinde kırılmalar yaşanabileceği anlamına geliyor.

Para otoritemiz yaklaşık iki hafta önce aldığı kararlar ile döviz cinsinden likidite sıkıntısı yaşanmasını engellemeye, döviz artını artırırken talebini kısmaya ve bu yolla Türk Lirasındaki değer kayıplarını durdurmaya çalıştı; fakat bunlar yeterli olamadı. Bu hafta başında vadeli döviz satışları konusunda hazırlık yaptığını açıklayarak söylem ile olumsuzluğu kırmaya çalıştı; yeterli olmayınca, önümüzdeki hafta başından itibaren satışlara başlayacağını açıkladı.

Aralık ayı sonuna kadar 3 milyar dolarlık satış takvimi, operasyona ilişkin detaylar ve ihale miktarları açıklandı. Ortaya çıkan sonuçlara göre, 2018 yılı için gerekli tasarımlar yapılacakmış. Vade sonunda döviz teslimatı olmayacak ve hesaplaşma kur farkına göre Türk Lirası cinsinden gerçekleşecekmiş. Döviz rezervlerimizin yetersizliği ve küresel eğilimlere ilişkin belirsizlik, bu yaklaşımın kısa vadeden öteye başarı şansını sınırlıyor. Risk yönetimi amaçlı yerli kurumsal talebi bir miktar geriletebilir; fakat yabancıların ve bireylerin farklı sebeplere bağlı talebi umulan oranda kısılamayabilir! Faizlerin yüksek düzeyini korumasının ekonomik beklentiler üzerindeki etkisi veya faizlerin geriletilmesi yönündeki siyasi zorlamalara bağlı endişeler, umulan sonucun alınmasını engelleyebilir.

Türkiye Ekonomisi, Orta Vadeli Plan Hedeflerinden uzaklaşmaya devam ediyor. 2018 senesinde işsizlik ve enflasyonun yükseleceği veya yüksek düzeyini koruyacağı yönündeki beklentileri kırmak zorlaşıyor; büyüme ve yatırımlar konularında iyimserliği korumak nerede ise olanaksızlaşıyor. Geleceğe yönelik tahmin aralıkları hızla genişliyor ve riskten kaçınma eğilimini besliyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar