Gelişmekte olan sermaye piyasalarının ‘Gelecek’ yol haritası

Dünya Bankası’nın açıkladığı 2018 verilerine göre, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefl eri’ne (SKH’ler) ulaşmak için gelişmekte olan ülkelere yılda 4 trilyon dolardan fazla yatırım yapılması gerekiyor. Bu yatırım ihtiyacını karşılayacak finansman kanallarını harekete geçirmek için sermaye piyasalarının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Bu kapsamda, sermaye piyasalarının stratejik sektörleri (altyapı, kurumsal finansman, KOBİ'ler, vb.) finanse etme rolü ve ekonomik büyümeyle bağlantısı, G20 gündeminde de giderek daha fazla vurgulanmaya başlandı.

Asya-Pasifik Bölgesi sermaye piyasalarının yeni yol haritası: Bali Bildirgesi

SKH’ler doğrultusunda dünyadaki küresel çabaların yanı sıra bölgesel girişimler de dikkat çekiyor. Bu girişimlerden en yenisi Asya-Pasifik Bölgesi’ne ait. Asya-Pasifik Bölgesi’nin finans sektörü ve sermaye piyasaları temsilcilerinin, Birleşmiş Milletler SKH’lerini desteklemek için imzaladıkları Bali Bildirgesi.

Avustralya, Çin, Hindistan, Hong-Kong, Japonya, Kore, Rusya ve Türkiye’nin de sermaye piyasası temsilcilerinin de dahil olduğu 23 üyesi bulunan Asya Menkul Kıymetler Forumu (ASF), Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefl eri’ne Bağlılık Bildirgesi’ni 2 Kasım 2018’de, Bali’de gerçekleşen ASF 23. Genel Kurulu’nda duyurdu.

ASF’nin, SKH’leri desteklemeye yönelik olarak ilk ortak çabası olan Bali Bildirgesi, forum üyelerinin SKH’lere ulaşılmasına yönelik çabalarını sürdürmede kararlılığını gösteriyor. ASF bu bildirgeyle sürdürülebilirlik alanında etkili bilgi, uzmanlık ve deneyim paylaşımını sağlamanın yanı sıra, küresel sermaye piyasası girişimlerini desteklemek ve SKH’lere katkı sağlayacak sermaye piyasalarının geliştirilmesini teşvik etmek üzere taahhütte bulundu.

Sorumlu, verimli ve güvenilir piyasaların oluşturulması bu hedeflerin başında geliyor.

Sadece fonların nereye tahsis edileceği değil, aynı zamanda piyasaların nasıl daha sağlam ve güvenilir ortamlar haline getirileceği üzerinde de durulması gerekiyor. Bu piyasalarda yer alan yatırımcıların güvenli bir ekosistemde finansal araç ve ürünlerle buluşturulması çok büyük önem taşıyor.

Öte yandan sürdürülebilir bir küresel ekonomiye geçiş, çevresel ve sosyal fayda sağlayan yatırımların finansmanını artırmayı gerektiriyor.

Örneğin özel sermaye piyasası ürünleri (yeşil bono, sosyal ve sürdürülebilir tahvil ihracı) aracılığıyla piyasaların, küresel ihtiyaçları finanse etmek için özel sermayenin çekilmesinde önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Küresel hedeflerde geride kalan ülkelere daha fazla ödev düşecek

İleriye dönük olarak, ASF’nin dinamik olarak değişen finansal yapıya uygun bir şekilde nasıl cevap vereceği ve Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki finansal sağlamlığı güvence altına almak için küresel sürdürülebilirlik projesine etkili bir şekilde katkıda bulunma yolunda nasıl rol oynayacağı konusunda daha kapsamlı ve planlı çalışmalar yapması bekleniyor. Her üye ülkenin görevi kendi içinde bulunduğu koşula göre şekillenecek gibi görünüyor. Bu çerçevede, bu konuda geride kalan ülkelere daha fazla ödev düşeceği açık.

Gelecek yıl Türkiye, Asya-Pasifik sermaye piyasaları toplatısına ev sahipliği yapacak

Türkiye sermaye piyasalarını temsilen ASF üyesi olan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), önümüzdeki yıl ASF 24. Genel Kurulu’na ev sahipliği yapacak. Bali Bildirgesi’nde taahhütte bulunulan SKH’lere katkı sağlayacak sermaye piyasalarının geliştirilmesini teşvik etme konusunda ilk bir yıl içerisinde atılacak adımlar ve gelişmeler, gelecek yıllar için de bir referans noktası olma açısından büyük önem taşıyor. Bu açıdan, ev sahibi olacak TSPB’ye bu bir yıllık süre içerisinde önemli bir sorumluluk düşüyor. TSPB`nin geçen günlerde düzenlediği, “Gelecek” temalı Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi sonrası, `gelecek` gündeminde bu konunun da yer alması kaçınılmaz. Bütün bu gelişmeler sermaye piyasalarında karar süreçlerine artık `ortak geleceğimiz`i de dahil etmek gerektiğini gösteriyor.