Gelişen ülkelere bağlı seyrimiz devam edecek
Doların ABD istihdam verileri sonrasındaki sert yükselişi bizim gibi gelişmekte olan ülke endekslerinde sert düşüşlere neden olmuştu. Ancak, makro veri takviminin sakin olduğu bu haftada ABD verileri sonrasında dengelenme çabası öne çıktı. Küresel piyasalarda ABD istihdam verileri ve Fed beklentilerine bağlı sert hareketler sonrası yön bulma çabalarının yakın vadede devam ettiğini izleyebiliriz. Fed’in yeni bir patikaya gireceği dönemde diğer majör merkez bankalarının izleyeceği yol da gelişmekte olan ülke piyasalarının yakın gelecekteki seyrinde belirleyici olacak.
Global piyasalarda volatilitenin devam etmesini beklemekle beraber Avrupa ve Çin Merkez Bankalarından beklenen yeni adımlar da önemini koruyor. Türkiye açısından baktığımızda özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın önümüzdeki dönemde zayıf enflasyon görünümü ve büyüme ile ilgili riskler nedeniyle gevşemeci adımlarını devam ettirmesi piyasalarımız için destekleyici olabilir. Öte yandan seçimler sonrasında siyasi risk priminin azalması ve USD/TL kurunda TL lehine hareketlerin yeniden güç kazanması TL varlıkların bu dönemde destek bulabileceğine işaret ediyor. Bu dönemde kurulacak hükümette ekonomi yönetiminde yer alacak isimlerde piyasaların yakın takibinde olacaktır. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının güçler ayrılığı, Merkez Bankası bağımsızlığı gibi konulara vurgu yaptığı bir dönemde yeni hükümetin hem ekonomideki performansı, hem de çözüm süreci ve reformlar ile ilgili tavrı, yurtiçi piyasalara yönelik yabancı ilgisinin yeniden güçlenmesi konusunda da belirleyici olacaktır.