Gelir vergisi mükellefiyeti ve mükellefiyetin sona ermesi
VERGİNİN GÜNDEMİ / Akif Akarca [email protected] Dr.Mehmet Şafak [email protected] Kişilerin ticari, sınai veya zirai bir faaliyete fiili olarak başlamaları veya mesleki bilgiye yada ihtisasa dayanan bir meslek yahut da sanat faaliyeti ile uğraşmaları halinde, bu kişiler gelir vergisi mükellefi olurlar. İşe başladıklarını vergi dairesine bildirerek gelir vergisi mükellefiyeti tesir ettirmeleri gerekir. Ancak ücret, gayrimenkul ya da menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irad elde edenlerin (bunlardan birkaçını elde edenler dahil) vergi mükellefiyetine girişlerini, mükellefiyetlerinde meydana gelen değişiklikleri, mükelleflik durumunu bildirme zorunlulukları yoktur. Bu gelirleri elde edenlerin mükellefiyete giriş işlemleri bağlı bulundukları vergi dairesine verdikleri ilk beyannameler üzerinden yapılır. Ticari, zirai ve mesleki faaliyetleri dolayısıyla mükellef olanlar Vergi Usul Kanunu'nda ödev olarak belirtilen defterleri tutarlar, yıllık gelir vergisi beyannamesi, üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi beyannameleri ile katma değer vergisi beyannamesi ve sorumlu sıfatıyla kestikleri vergileri vergi dairesine bildirmek üzere muhtasar beyanname verirler. - Kolektif ve komandit şirketler ve vergi mükellefiyeti Gelir vergisi açısından kolektif şirketlerin tüzel kişiliği değil, herbir ortak ayrı ayrı esas alınır ve gelir vergisi, herbir ortak adına ayrı ayrı tarh ve tahakkuk ettirilir. Gelir vergisi stopajı bakımından vergi sorumlusu ve katma değer vergisi bakımından vergi mükellefi ise şirket tüzel kişiliğidir. Gelir stopaj veya katma değer vergisi şirket tüzel kişiliği adına tarh ve tahakkuk ettirilir. Adi komandit şirketlerde gelir vergisinin muhatabı da şirket ortaklarıdır. Gelir vergisi stopajı bakımından vergi sorumlusu ve katma değer vergisi bakımından vergi mükellefi adi komandit şirketin kendisidir. - Adi ortaklıklarda mükellefiyet Adi ortaklığın ticari faaliyette bulunması durumunda ortaklığın bu faaliyetten elde ettiği kazancı ortaklar şirketteki payları oranında beyan eder. Ortakların kazancı ticari kazanç olarak vergiye tabi tutulur. Adi ortaklıklar tüzel kişilikleri olmamasına rağmen diğer şirketler gibi gelir vergisi stopajı bakımından vergi sorumlusudur ve katma değer vergisi bakımından da vergi mükellefidir. Mükellefiyetin sona ermesi Gelir vergisi mükellefleri işe iradeleri ile başladıkları gibi işlerini sona erdirme kararı da verebilirler. Kurdukları ortaklıkların belli süreli olması ve bu sürenin sona ermesi yada ortaklık sözleşmesinde tanımlanan işin tamamlanması ile ortaklık sona erer. Ortakların herbirinin mükellefiyeti ise kendi iradesiyle sona erdirilebilir. Mükellefiyetin başlangıcında olduğu gibi sona erdirilmesi halinde de durum vergi dairesine bildirilmelidir. Bildirim işi bırakma tarihinden itibaren bir ay içinde yapılmalıdır. Mükellefin ölümü halinde bazı özel durumlar söz konusu olur. Ölüm halinde mükellefiyetin sona ermesi Vergi Usul Kanunu'na göre ölüm, işi bırakma olarak kabul edilir. Ölüm halinde işi bırakma mirası reddetmemiş mirasçılar tarafından ölüm tarihinden itibaren 1 ay içinde vergi dairesine bildirilmelidir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi yeterlidir. Ölüm bildiriminin süresinde yapılmaması halinde mirasçılar adına usulsüzlük cezası kesilmektedir. Mirası reddetmemiş mirasçıların herbiri ölen şahsın vergi borçlarından hisseleri oranında sorumludur. Ölüm halinde mirası reddetmemiş mirasçılara düşen ödevler Mirasçılar, ölen mükellefin ölmeden önceki dönemlerle ilgili fiil ve işlemlerinden kaynaklanan usulsüzlük, özel usulsüzlük, vergi ziyaı gibi vergi cezalarından sorumlu değildir; fakat mirasçıların gecikme zammı ve gecikme faizlerinden dolayı sorumlulukları devam eder. Ölüm halinde vergi cezaları düşer. Mirasçıların, ölen mükellefin, ölüm tarihine kadar faaliyette bulunduğu kıst döneme (bir takvim yılından daha az olan dönem) ilişkin beyannameleri vermeleri ve beyan edilen matrah üzerinden hesaplanan vergileri ödemeleri gerekir. Mirasçıların yıllık gelir vergisi beyannamesini ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde, KDV beyannamesi ve muhtasar beyanname gibi beyannameleri ise bu beyannamelerin kanunen verilme sürelerine 3 ay eklenmek suretiyle bulunacak süre içinde vermeleri gerekir. Beyannamelerde gösterilen matrahlar üzerinden hesaplanan vergiler de yine aynı süreler içinde ödenmelidir. Ayrıca ölen mükellefin ölüm tarihi itibariyle içinde bulunulan geçici vergi dönemine ait geçici vergi beyannamesi verilmez ve geçici vergi ödenmez. Mirasçıların ölen mükellefin yerine işe devam etmek istemeleri durumunda yapılması gerekenler Mirasçılar, ölen mükellefin yerine işe devam etmeyi istemeleri durumunda, ölen kişiye ait olan defter ve belgeleri hesap dönemi sonuna kadar kullanabileceklerdir. İçinde bulunulan hesap döneminin son ayında da, yeni hesap döneminde kullanacakları defterlerini tasdik ettirecek ve belgelerini bastıracaklardır. Mirasçıların ölen mükellef adına işe devam etmeleri durumunda, ölen mükellefe ait ödeme kaydedici cihazın bu kişilerce kullanılması, ancak ödeme kaydedici cihazın hafızası değiştirilmeden mali bilgilerinin tespit edilmesi, cihaz üzerinde mükellefiyete ilişkin bilgilerin düzeltilmesi ve yeni ödeme kaydedici cihaz levhası çıkartılması ile mümkün olacaktır. Mükellefiyetin sona ermesi halinde beyanname verme süreleri İşi bırakan gerçek usulde gelir vergisi mükellefleri, yıllık beyannamelerini işin bırakıldığı takvim yılını izleyen yılın mart ayının 25'inci günü akşamına kadar verir. İşi bırakan basit usule tabi gelir vergisi mükelleflerinin, gelirlerinin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde, beyannamelerini izleyen yılın şubat ayının 25'inci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermeleri gerekir. KDV, gelir stopajı, damga vergisi vs. gibi vergilere ilişkin beyannameler izleyen ayın normal beyanname verme sürelerinde verilir. Vergi dairesince işi bırakmış sayılma Bazı hallerde mükellefler işi biraktığını bildirmese dahi vergi daireleri inceleme ve araştırmalarına dayanarak mükellefiyetin terki kaydı yapmaktadırlar. Bu durumlar aşağıda olduğu gibidir: -İşi bıraktığını bildirmeyen mükellefin işi bıraktığının idarece tespit edilmesi, -Yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair herhangi bir bilgiye ulaşılamaması -Başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde sahte belge düzenlemek için mükellefiyet tesis ettirdiği incelemeye yetkili olanlar tarafından tespit edilen ve düzenlenen raporda mükellefiyetinin devamının gerekli olmadığının belirtilmesi, hallerinde mükellefiyet kaydı vergi dairesince silinir ve bu durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir. Mükellefiyet kaydının silinmesi mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaydırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespit edilmesi halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına engel olmaz. İşi bırakan mükelleflerin yapması gereken diğer işlemler İşi bırakan mükelleflerin, aşağıdaki belirtilen işlemleri yapmaları gerekir: Kullanılması zorunlu belgelerden (fatura, sevk irsaliyesi vb.) en son kullanılan cilt ile hiç kullanılmayan ciltlerin, işi terk dilekçesi ekinde ve terk tarihinden itibaren 1 ay içinde, ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir. İşi bırakma halinde ödeme kaydedici cihazın vergi dairesindeki kaydının silinebilmesi için mükelleflerin işi bırakma tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili servise başvurarak cihaz hafızasında kayıtlı bulunan bilgileri tespit ettirmeleri, cihazın kullanıldığı döneme ilişkin mali hafıza raporlarını aldırması, tutanak hazırlanması ve ödeme kaydedici cihaz levhası ile birlikte servis tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde ilgili vergi dairesine müracaat ederek kayıtlarını sildirmelidirler. İşi bırakan mükelleflerin,izleyen yılın başından itibaren, defter ve belgelerini beş yıl süre ile saklamaları ve istendiğinde vergi incelemesine yetkili kişilere ibrazetmeleri gerekir.