Gelir ve kurumlar vergisi beyanları ve düzenli ödeyenlere indirim

Osman ARIOĞLU
Osman ARIOĞLU BENİM PENCEREMDEN osman.arioglu@dunya.com

Gelir vergisi beyan dönemi 5 Nisan Pazarte­si sona ermiş olacak. Kurumlar vergisi be­yan dönemi ise başlamış bulunuyor. Bir uzatma olmaması durumunda 30 Nisan Çarşamba gü­nü kurumlar vergisi beyanlarının verilmesi ve verginin ödenmesi için son gün olacak.

Bazı mükellefler için ilk defa enflasyon düzeltmesi yapacak

Bu yıl kurumlar vergisi beyanlarındaki en te­mel özellik, bazı mükellefler bakımından geçi­ci vergi dönemlerinde uygulanmayan enflas­yon düzeltmesinin kurumlar vergisi beyanın­da uygulanacak olmasıdır. Doğrusu bu konuda geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme­si uygulamayan mükellefler için yıllık beyan­namede de enflasyon düzeltmesi yapılmama­sı beklentisi vardı. Şu ana kadar Bakanlık tara­fından bu konuda bir açıklama veya düzenleme yapılmadığı gibi, aksine 2025 yılında tüm mü­kellefler için geçici vergi dönemlerinde enflas­yon düzeltmesi yapılmaması benimsendi.

Bu nedenle şayet tekrar bir değişiklik yapılmama­sı durumunda yıllık beyanda enflasyon düzelt­mesi uygulayacak mükellefler dikkate alınarak belki beyan döneminin takip eden hafta başına kadar yani 5 Mayıs Pazartesiye kadar uzatılma­sı değerlendirilebilecek makul bir öneri olabi­lir. Bunla ilgili beyan dönemini sonu yaklaştı­ğında Bakanlığın nasıl bir tavır alacağını hep beraber görmüş olacağız.

Vergisini düzenli ödeyenlere indirim uygulaması ve bazı öneriler

Vergisini düzenli ödeyen mükellefler bakı­mından vergi indirimi uygulaması uzun yıl­lar tartışılmış, daha sonra sisteme konulmuş, en son 2019 yılı sonunda yapılan değişiklikle 2020 yılından itibaren uygulanmak üzere bu­günkü haline, bir başka deyimle biraz daha ma­kul hale getirilmiştir. Bu yıl verilecek gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde hesapla­nan vergilerden %5 hesabıyla indirim uygula­nabilecek maksimum tutar 9.900.000 TL olup hiç de fena bir tutar olmadığını belirtelim.

Bu uygulamada hala daha iyileştirilmesi ge­rekli yerler bulunduğunu ifade edelim. İndi­rimden yararlanmak için cari yıl ve önceki iki yıl beyannamelerinin düzenli şekilde verilmesi ve aynı dönemler için kesinleşmiş vergi tarhi­yatının bulunmaması gibi zaten çok sınırlayı­cı şartlar var. Sınırlayıcı şarta geçmeden önce zamanında verilmesi gereken beyannamelerin hangileri olduğunu ifade edelim. Bunlar: Gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici ver­gi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile vergi dairelerine ve­rilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tü­ketim vergisi beyannameleridir.

Sınırlayıcı şartlar

Maddede 1000 TL’nin üzerinde vergi borcu bulunmaması gibi yeniden değerleme oranıyla da artmayan sabit bir tutarın ayrıca bulunma­sı mükellefler açısından çok can yakıcı sonuç­lara neden olabilir. Esasen beyannamede vergi borcunuz nedeniyle indirimden yararlanamı­yorsunuz uyarısı çıkması suretiyle bu tutarın ödenmesi ve daha sonra indirimden yararla­nılması sağlanabilirse de, bu yine de günümüz koşullarında çok sembolik hale gelmiş durum­dadır. Bu nedenle bu tutarın en azından yıllık terkin sınırı ile güncellenerek devam etmesi yerinde olacaktır.

İkinci bir konu var ki, bu da gerçekten indi­rim uygulamasının yapılmasını çok tuzaklı ha­le getiriyor. Madde metninde yukarıda belirtti­ğimiz gibi yapılan tarhiyatın kesinleşmesi şartı olumlu bir adım olmuştur. Buna karşılık, yapı­lan tarhiyat tutarının tarhiyatın yapıldığı yıl yararlanılan indirim tutarının yüzde birini aş­maması gibi ikinci bir şart bulunması, belli bü­yüklüğünün üzerindeki mükellefler bakımın­dan ciddi risk oluşturmaktadır. Maddenin bu bölümünün biraz esnetilmesi ihtiyaç olduğunu belirtelim.

Öneri

Düzenleme şu şekilde olabilir. Yararlanılan indirim tutarının yüzde onunu aşmamak üze­re hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin %1’inin aşılmaması daha makul ve nispeten in­dirim uygulamasını daha yapılabilir kılacaktır. Çünkü bu uygulama verginin zamanında öden­mesini ve beyannamelerin zamanında verilme­sini teşvik edici anlamda çok olumludur.

Bu ne­denle de bu düzenlemenin uygulamada aksama olmaksızın daha makul bir şekilde yürüyebil­mesi küçük iki dokunuşa daha ihtiyaç olduğu­nu ifade edelim. Bu iki düzeltmenin önümüzde­ki dönemlerde TBMM ye sevk edilecek bir ka­nun teklifine eklenmesinin yerinde olacağını değerlendirmekteyiz. Böyle bir düzenleme ka­mu açısından gelir kaybına yol açmayacağı gi­bi, verginin düzenli ödenmesinde daha da katkı sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2025 beklentileri 09 Ocak 2025