Gelir ve kurumlar vergisi beyanları ve düzenli ödeyenlere indirim
Gelir vergisi beyan dönemi 5 Nisan Pazartesi sona ermiş olacak. Kurumlar vergisi beyan dönemi ise başlamış bulunuyor. Bir uzatma olmaması durumunda 30 Nisan Çarşamba günü kurumlar vergisi beyanlarının verilmesi ve verginin ödenmesi için son gün olacak.
Bazı mükellefler için ilk defa enflasyon düzeltmesi yapacak
Bu yıl kurumlar vergisi beyanlarındaki en temel özellik, bazı mükellefler bakımından geçici vergi dönemlerinde uygulanmayan enflasyon düzeltmesinin kurumlar vergisi beyanında uygulanacak olmasıdır. Doğrusu bu konuda geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulamayan mükellefler için yıllık beyannamede de enflasyon düzeltmesi yapılmaması beklentisi vardı. Şu ana kadar Bakanlık tarafından bu konuda bir açıklama veya düzenleme yapılmadığı gibi, aksine 2025 yılında tüm mükellefler için geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması benimsendi.
Bu nedenle şayet tekrar bir değişiklik yapılmaması durumunda yıllık beyanda enflasyon düzeltmesi uygulayacak mükellefler dikkate alınarak belki beyan döneminin takip eden hafta başına kadar yani 5 Mayıs Pazartesiye kadar uzatılması değerlendirilebilecek makul bir öneri olabilir. Bunla ilgili beyan dönemini sonu yaklaştığında Bakanlığın nasıl bir tavır alacağını hep beraber görmüş olacağız.
Vergisini düzenli ödeyenlere indirim uygulaması ve bazı öneriler
Vergisini düzenli ödeyen mükellefler bakımından vergi indirimi uygulaması uzun yıllar tartışılmış, daha sonra sisteme konulmuş, en son 2019 yılı sonunda yapılan değişiklikle 2020 yılından itibaren uygulanmak üzere bugünkü haline, bir başka deyimle biraz daha makul hale getirilmiştir. Bu yıl verilecek gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan vergilerden %5 hesabıyla indirim uygulanabilecek maksimum tutar 9.900.000 TL olup hiç de fena bir tutar olmadığını belirtelim.
Bu uygulamada hala daha iyileştirilmesi gerekli yerler bulunduğunu ifade edelim. İndirimden yararlanmak için cari yıl ve önceki iki yıl beyannamelerinin düzenli şekilde verilmesi ve aynı dönemler için kesinleşmiş vergi tarhiyatının bulunmaması gibi zaten çok sınırlayıcı şartlar var. Sınırlayıcı şarta geçmeden önce zamanında verilmesi gereken beyannamelerin hangileri olduğunu ifade edelim. Bunlar: Gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannameleridir.
Sınırlayıcı şartlar
Maddede 1000 TL’nin üzerinde vergi borcu bulunmaması gibi yeniden değerleme oranıyla da artmayan sabit bir tutarın ayrıca bulunması mükellefler açısından çok can yakıcı sonuçlara neden olabilir. Esasen beyannamede vergi borcunuz nedeniyle indirimden yararlanamıyorsunuz uyarısı çıkması suretiyle bu tutarın ödenmesi ve daha sonra indirimden yararlanılması sağlanabilirse de, bu yine de günümüz koşullarında çok sembolik hale gelmiş durumdadır. Bu nedenle bu tutarın en azından yıllık terkin sınırı ile güncellenerek devam etmesi yerinde olacaktır.
İkinci bir konu var ki, bu da gerçekten indirim uygulamasının yapılmasını çok tuzaklı hale getiriyor. Madde metninde yukarıda belirttiğimiz gibi yapılan tarhiyatın kesinleşmesi şartı olumlu bir adım olmuştur. Buna karşılık, yapılan tarhiyat tutarının tarhiyatın yapıldığı yıl yararlanılan indirim tutarının yüzde birini aşmaması gibi ikinci bir şart bulunması, belli büyüklüğünün üzerindeki mükellefler bakımından ciddi risk oluşturmaktadır. Maddenin bu bölümünün biraz esnetilmesi ihtiyaç olduğunu belirtelim.
Öneri
Düzenleme şu şekilde olabilir. Yararlanılan indirim tutarının yüzde onunu aşmamak üzere hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin %1’inin aşılmaması daha makul ve nispeten indirim uygulamasını daha yapılabilir kılacaktır. Çünkü bu uygulama verginin zamanında ödenmesini ve beyannamelerin zamanında verilmesini teşvik edici anlamda çok olumludur.
Bu nedenle de bu düzenlemenin uygulamada aksama olmaksızın daha makul bir şekilde yürüyebilmesi küçük iki dokunuşa daha ihtiyaç olduğunu ifade edelim. Bu iki düzeltmenin önümüzdeki dönemlerde TBMM ye sevk edilecek bir kanun teklifine eklenmesinin yerinde olacağını değerlendirmekteyiz. Böyle bir düzenleme kamu açısından gelir kaybına yol açmayacağı gibi, verginin düzenli ödenmesinde daha da katkı sağlayacaktır.