Gelir dağılımımızda iyileşme yeterli mi?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

TÜİK dün açıkladığı gelir ve Yaşam koşulları araştırması sonuçlarında yüzde 10’luk dilimlere göre ülkemizde hane halkı kulanılabilir gelir açısından en zengin en yoksul arasındaki farkın 14.2 kata gerilediğini, gelir dağılımı adaletini ortaya koyan Gini katsayısında da çok küçük O.002’lik bir iyileşme olduğunu açıkladı. Kendi başına azda olsa iyileşme  gösteren bu rakkamların üyesi olduğumuz OECD ülkeleri açısından ne anlama geldiğine baktığımızda iç açıcı olmayan bir tablo ile karşılaşıyoruz, gelişmenin yetersiz olduğunu görüyoruz...

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, 2012 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasının sonuçlarını açıkladı. TÜİK açıklamasına göre 2012 yılında bir yıl öncesine göre, hane halkı kullanılabilir geliri yüzde 10.1 artışla 11 bin 859 liraya yükselmiş durumda. Türkiye’de gelir düzeyine göre en yoksul en zenginler arasında yüzde 20’lik dilimlere göre 8 katlık gelir farkı oluşurken, yüzde 10’lik dilimlere göre ise 14.2 katlık bir fark oluşuyor.

Bu tablo son on yılda yüzde 10’luk dilime göre en yoksul en zengin arasındaki  farkın nisbi olarak iyileştiğini gösteriyor. 2002 yılında en zengin ve en yoksul kullanılabilir gelirleri  18.2 kat iken, 2012 yılında 14.2’ye inmiş durumda. Ülke milli gelir  dağılımının adaletini ortaya koyan ülkemizin Gini katsayısında da bir yıl öncesine göre  0,002 puanlık  çok küçük oranda bir iyleşme söz konusu.

Peki bu iyileşmenini yeterli olup olmadığını bize gösterecek bir uluslararası tablo var mı?

Bunun cevabını bizimde üyesi olduğumuz 34 üyeli OECD’nin bu alanlardaki tabloları içersindeki yerimize bakarak bulabiliriz...

OECD’nın elimizde olan 2010 yılı verilerine göre en yoksul en zengin  arasında farklılığı oraya koyan tabloda biz 15.1 katlık farkla  31. sırada yer alıyoruz. Bizden kötü durumdaki üç ülkeden Şili’de bu fark 26.5 kat, Meksika’da ise 28.5 kat. Amerika’da ise 15.9 kat.  OECD ülkeleri içersinde yer  alan 18 ülkede en yoksul en zengin arasında fark 5.3 ile 7.7 arasında değişiyor. Bize gelene kadar 19. Sıradan başlayan diğer 13 ülkede ise fark 8 ile 13.6 kat arasında değişiklik gösteriyor. OECD ortalaması ise 9.4 kat ile  bizden geride.

Gelir dağılımının adaletini ortaya koyan Gini kat sayısına göre de Türkiye 0.411’lik katsayısı ile OECD  ülkeleriarasında 32. sırada. Bu alanda  bizden kötü durumdaki iki ülkeden Meksika’nın katsayısı 0. 466, Şili’nin ki ise O.501. Gini katsayısı sıfır ile bir arasında değişiyor. Sıfıra yaklaştığında en adaletli gelir dağılımını gösterirken, bire yaklaştıkça gelir adaletsizliği artıyor. OECD ülkeleri arasında Gini katsayısı en düşük olan gelir adaleti en iyi olan ülke ülke 0.244 ile İzlanda. 15 OECD ülkesinin Gini katsayıları O.300’ün altında yer alıyor.       

Aslında görece yoksulluk oranları açısından baktığımızda da OECD ülkelerinde 1995-2010arasında bir boziulma olduğunu görüyoruz. 1995’te  yüzde 9.4 olan OECD ortalaması 2010’da yüzde 11.1’e yükselmiş durumda. Her iki dönemde de OECD ortalamasının üzerinde göreli yoksulluk oranına sahip olan ülkemizde de görece yoksulluk oranındaartış söz konusu. 1995 yılında yüzde 16.2 olan görece yoksulluk oranımız 2010 yılında yüzde 19.3’e yükselmiş durumda..

Bütün bunlar nisbi gelir anrtışı yaşamamıza, en düşük-en yüksek gelirlilerin yüzde 10’luk diliminde katsayının düşmesine karşın kıyaslama yapabileceğimiz ülkelerle birlikte yer aldığımız üyesi olduğumuz OECD ülkeleri içersindeki yerimizin bizi tatmin etmekten uzak olduğunu gösteriyor. O nedenle TÜİK’in dünkü verilerini bu ölçülebilir durumla birlikte değerlendirmemiz doğru ve gerçekçi olacaktır...

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar