Gelir dağılımı sonuçları umut vermiyor
TÜİK en son gelir dağılımı istatistiklerini açıklayınca kamuoyunda bir şaşkınlık oluştu.
Uygulanan ekonomiyi daraltıcı politikalar ve kötüleşen ekonomik koşullara rağmen, gelir dağılımında sınırlı miktarda da olsa, bir iyileşme olduğu görüldü.
Hatta Mehmet Şimşek bile bundan kendine bir ders çıkartarak, derin bir “oh” çekti.
Eh ne de olsa uygulanan ekonomik politikalar beklentilerin aksine gelir dağılımından en azından bir kötüleşmeye yol açmamıştı.
Ciddi bozulmalar yaşandı
TÜİK Gelir Yaşam Koşulların Anketlerindeki gelir dağılımı ölçütleri, araştırmanın yayımlandığı yıldan bir önceki yılın gelirleri dikkate alınarak hesaplanır. Yani 2024 yılı içinde açıklanan en son sonuçlar, aslında geçen yılın ekonomik koşullarında elde edilen gelirlerle elde edilmiş sonuçlardır. Bu detay ilgili verilerin yorumlanması bakımından özellikle önemli. Zira 2023 yılı bir genel seçim yılıydı ve ciddi bir “seçim ekonomisi” politikası uygulandı. Hatta AK Parti’nin benzer uygulamaları yapacak kaynak bulamadığı için 2024 yılında yapılan mahalli seçimleri kaybettiği kamuoyunda genel kabul gördü.
En son açıklanan gelir dağılımı ölçütü olan Gini katsayısı bir seçim yılı olan 2023’de 0,413 olarak gerçekleşmiş. Bir önceki yıl bu katsayı 0,42’ymiş. Malum, Gini katsayısı 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında kötüleşmeye, 0’a yaklaştıkça da iyileşmeyi göstermektedir. Buna göre 2022-2023 yılları arasında gelir dağılımının 0,07 puan iyileştiği sonucuna varılabilir.
Elbette bu denli düşük bir değişim ne kadar anlamlıdır tartışılır. Ama en azından ekonomide uygulanan daraltıcı politikaların gelir dağılımında beklentilerin aksine ciddi bir bozulma yaratmamış olması da başarı olarak kabul edilebilir. Bu değişimin detaylarını mikro düzeyde veriler araştırmacıların kullanımına sunulduğunda çok daha iyi anlaşılacaktır. Ama bunun için birkaç ay daha beklemek gerekiyor.
Aslında benzer bir gelişmeyi bir önceki genel seçimlerin ardında da yaşamıştık. O dönemde de sosyal transferlerdeki artışlarla, asgari ücrete yapılan yüksek zam siyasiler arasında tartışmalar yaratırken, kamuoyunda memnuniyet yaratmıştı. Bu memnuniyetin nedeni de gelir dağılımı verileri açıklandığında anlaşıldı. Zira 2017 yılında 0,41 olan Gini katsayısı seçim yılı olan 2018 yılında 0,385’e düşmüş, ardından 2019 yılında tekrar 0,41’e yükselmişti.
Sonuç olarak seçim ekonomisi işe yaramıştır.
Şimdi gelelim Sayın Mehmet Şimşek’in bu sonuçların ardından yaşadığı sevince.
Türkiye hala OECD içindeki en kötü gelir dağılımına sahip ülkelerden biridir. Bunda hala bir değişme yok.
3 önemli düşman!
Gini katsayısının bugünkü seviyesi bile, gelir dağılımının neredeyse AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki kadar bozuk olduğuna işaret etmektedir.
Bu gelir dağılımı sorunu Mehmet Şimşek’in ekonomideki istikrar arayışlarında aradığı toplumsal desteği bulmasına mani teşkil etmektedir.
Benzer bir istikrar arayışının olduğu 1999 yılında, o günün TCMB başkanı Gazi Erçel’in ifade ettiği gibi, merkez bankaların istikrar arayışlarında “üç önemli düşmana” dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki işsizlik. İkincisi beklentilerin yönetilememesi ve üçüncüsü de bozuk gelir dağılımıdır.
O günlerde Gazi Erçel bunları Keynes’in 1929 yılında yaptığı bir konuşmadan aktarmaktadır. Bu üç “düşman” bir ekonomi yönetiminin uygulayacağı dezenflasyon politikalarının başarı şansını azaltmaktadır.
Bugün Sayın Şimşek’in, bu konuların her birinde ciddi sıkıntıları var. Konumuz itibariyle tek başına gelir dağılımı bile uygulanan dezenflasyon sürecinde kamuoyu desteğini azaltacak niteliktedir.
Dezenflasyon politikalarının en önemli ayağını reel ücretlerin düşürülmesi oluşturmaktadır. Bunun için asgari ücret artışının enflasyonun altında bir oranda arttırılması tercih edilir. Göreli fiyatların bu şekilde baskılanmasına ihtiyaç duyan bir dezenflasyon sürecinin, böylesine bozuk bir gelir dağılımına sahip bir ülkede başarı şansı azalmaktadır.
Buna bir de kurlar üzerinde uygulanan baskıların üretici kesimler üzerinde yarattığı olumsuz etkiler dâhil edildiğinde, uygulanan politikaların özellikle maliye politikalarıyla desteklenmesine ihtiyaç vardır.