Gelir Dağılımı: Dün, Bugün (ve Sonuçları)*

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Orijinali 2012 Kasım 2012'de yayınlanan ve daha sonra bir kaç kez güncellenen Dünya Bankası ekonomistlerinden Branko Milanovic'in "Global Income Inequality by the Numbers: in History and Now* " başlıklı çalışmasını ekonominin sadece FED'den ve endekslerden oluşmadığını  ve son 2 haftada yaşanan trajedilerin artarak süreceğini hatırlatmak için paylaşmak istiyorum. Çalışmanın  tamamı ,metodolojisi, argümanları ve kaynakları için : http://elibrary.worldbank.org/doi/pdf/10.1596/1813-9450-6259

Globalizasyon: Daha büyük eşitsizlik mi yoksa düzelme mi?

Başlığından da anlaşılacağı üzere çalışma global eşitsizlikler üzerine. Yazar gelir eşitsizliğini 3 gruba bölerek inceliyor. 1-GDP bazında ancak ülkelerin nüfuslarını katmadan yani Lüksemburg ve Çin'i bir tutarak.2- GDP bazında ancak nüfusları katarak ve 3-bireyler bazında.1. yönteme göre bakıldığında 1960-80 döneminde sabit kalan "eşitsizlik" 1980 sonrası, yani globalizasyonla beraber alıp başını gitmeye başlamış. Tekrar hatırlatıyorum Çin ve Hindistan gibi ülkeler sadece diğerleri gibi iki ülke.

Ancak 2. yöntem tam aksi bir resim çiziyor. Nüfus faktörü işin içine girdiğinde ve çıkış noktası çok düşük gelirler olduğundan globalizasyon tam anlamı ile bir başarı.

3. yöntem ise veri yokluğu nedeni ile çok geriye gidemiyor. Ve ilk iki yöntemden çok daha büyük bir gelir eşitsizliğinin söz konusu olduğunu gösteriyor. Ancak yine de globalizasyonla beraber aşağıya doğru bir hareket yaşandığı görülüyor. Yazar grafikleri de kullanarak bir bütün olarak global eşitsizliğin ülke içi eşitsizliklerden çok daha büyük olduğunu savunuyor.

Globalizasyondan kim kazançlı çıktı?

Globalizasyon dönemi deiyebileceğimiz 1988-2008 yılları arasında global gelir dağılımında kim en fazla karlı çıktı? Evet en üst dilimdeki insanlar 60% artışla bu işten çok karlı. Ancak orta sınıf ve yakın çevresi 80-70% ile  en fazla gelirinde artış gösteren kesimler (Çin,Hindistan, Endonezya). Daha düşük kesimlerin bile çok net artışlar yaşadığı görülüyor. En fakir 5%lik kesim ise gelişmelerden hiç payını alamamış. Dünya bankası bu tarihler arasında absolut fakir kesimin 44%den 23%ye gerilediğini belirtiyor. Ancak kaybeden bir kesim daha var. 75-90%lik kesimin içinde bulunan orta üst gelir düzeyine sahip kesimler. Avrupa, Latin Amerika ve eski Komünist ülkeler. Sosyal huzursuzluk yaşayan kesimlerin de bunlar olması doğal...

  Dünyanın Bütün İşçileri Derken?

Yazar ikinci olarak uzun vadeli yani 1870-2000 arasındaki gelişmelere bakmış. Theil coefficent kullanarak ulaştığı sonuç 1870'de ait olduğunuz sınıf gelirinizin önemli bir kısmını tanımlarken 2000lerde içinde bulunduğunu coğrafya tanımlar olmuş. Yani ABD'nin en fakiri ile Hindistan'ın en fakiri arasında en ufak bir benzerlik yok. Yazar bu gelişmenin Marx'ın bahsettiğinden çok farklı bir eşitsizlik yarattığı görüşünde, bu nedenle sınıfsal bir empati de söz konusu değil (yani ABD'de 1%yi protesto ede 99% dünyada oluyor 1%...) .En fakir ABD'li dünyanın 60%sinden daha zengin. Öyle ki Hintli milyarder sınıfı ABD'nin orta sınıfına ancak denk düşebiliyor.

Sonuç:

Fildişi Sahilleri nüfusunun 80%lik kesimi en fakir Italyan'dan daha fakir durumda. Bu nedenle Italya'ya göç ettiklerinde en düşük gelir grubuna bile katılsalar daha iyi durumda olacaklar. Durumu düzeltmenin 3 yolu var.Çin örneğinde olduğu gibi hızlı büyüme, yardımların artması ki yazar yetersiz bulduğu gibi krizle beraber azalacağını düşünüyor veya fakirlerin zengin ülkelere göç etmesi. Italya'ya olan göçmen trajedisinin temelinde işte bu dinamik var. Ve kolay kolay da tersine dönecek gibi görünmüyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019