Geleneksel büyümeyi yakalarken işsizlik artmayı sürdürüyor/sürdürecek...
TÜİK dün 2017 yılının ikinci çeyrek büyümesinin yüzde 5.1 olduğunu açıkladı. Revize edilen ilk çeyrek büyümesi de yüzde 5’ten yüzde 5.2’ye çıkarıldı. Böylece bu yılın ilk yarısında geleneksel yüzde 5’lik büyüme rakamımızı elde etmiş olduk.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, büyüme rakamını değerlendirirken, “Bu yılın ikinci çeyreğinde bayram nedeniyle iş gücü kaybına rağmen, ekonomimiz ilk çeyrekteki yüksek büyüme oranını devam ettirmiştir. 3. çeyrekte turizmdeki toparlanma, ihracattaki olumlu seyirle baz etkisi ekonomik büyümeyi ivmelendirecektir. Bu göstergeler ışığında 2017’de OVP hedefimizin üzerinde büyüyeceğimizi tahmin ediyoruz” diyor.
Orta Vadeli Program'da 2017 yılı büyümesinin yüzde 4.4, 2018 ve 2019 büyümesinin yüzde 5 olacağı beklentisi yer alıyordu. Yeni değerlendirmelerde bu yılın büyümesinin yüzde 5’in biraz altı veya üstü olabileceği ve OVP beklentisinin üzerine çıkacağı tahminleri yapılıyor.
Büyümedeki bu olumlu gelişmenin istihdam açısından olumlu sonuç vermediği görülüyor. Nisan ayında yüzde 10.5’e inmiş olan işsizlik rakamı mayısta yüzde 10’un altına inmesi beklenirken tekrar yüzde 10’un üzerine kalarak yüzde 10.2 olarak gerçekleşti. Bu büyümedeki artışın istihdamda aynı oranda olumlu sonuç vermediğini gösteriyor.
Oysa, istihdamı artırmak için gündeme alınan teşviklerde, yeni işe alınacak çalışanın sigorta ve primlerinin kamu tarafından karşılanması öngörülüyordu. Bu da asgari ücretlilerde işverenin yeni işçisi için 723 lira ödemesini devletin karşılaması anlamına geliyordu.
Büyüme ile ilgili yıl sonu tahminleri de yüzde 5’ler seviyesini gösterirken, istihdama bunun olumlu etkisinin olmayacağı, yıl sonunda işsizliğin daha da artacağı tahminleri yapılıyor.
TOBB ETÜ üniversitesi Sosyal Politikalar Merkezi'nin tahmini de bunu ortaya koyuyor. İşsizlik artışının süreceği belirtiliyor.
İşsizliğin artmasında, istihdam teşviklerinin geçici olduğu, beklenen sonuç vermediği için yeni teşviklerin devreye sokulmaması halinde yıl sonunda işsizliğin yüzde 11’ler seviyesinde olacağı tahminleri yapılıyor.
İşsizlik konusunda üzerinde durulan bir konu da işe uygun eğitim eksikliği. Birçok işveren talep ettikleri beceri sahibi işçileri bulamamaktan şikayetçiler. Bu nedenle düz işçi sıkıntısı çekmezken, işe özel beceri sahibi işçi bulmakta sorun yaşadıklarını dile getiriyorlar. İşe aldıkları veya alacakları işçiler için kamunun eğitim desteği vermesini talep ediyorlar.
Bu da gösteriyor ki sorun tek yönlü değil. İstihdamın artması işsizliğin azalması için, üretim alanlarında talep edilen işçilerin, bu taleplere uygun beceri kazanmaları yönünde eğitime ihtiyaç var. Teknik öğrenim görmüş olanların bile işe girdiklerinde beklenen verimi vermedikleri, iş ortamında yeni bir eğitime tabi tutuldukları işverenlerce belirtiliyor. İşsizliğin azaltılması için piyasa talebine uygun olarak teknik okulların ve kursların düzenlenmesi isteniyor...