Gelecekteki savaşlar ‘siber’ olacak, Milli Teknoloji Hamlesi hızlandırılmalı
Mavi ekranla sadece bizim karşılaşmadığımızı dış basına baktığımızda gördük. Havacılık, sağlık, bankacılık ve yayıncılık gibi temel sektörlerden peş peşe gelen sorun açıklamalarıyla da durumun vahameti gözler önüne serildi.
Haftanın son iş gününde, dünyanın çeşitli ülkelerinde eş zamanlı yaşanan dijital kesintiler, hepimizin aklına komplo teorilerinde baş köşeye oturmuş olan “dijital kaos” konusunu getirdi.
Neler olmuştu?
Cuma sabahı Türkiye saatiyle 08:00 sularında Windows işletim sistemi ile çalışan bazı cihazlar mavi bir ekranla karşılaştı. Mavi ekranla sadece bizim karşılaşmadığımızı dış basına baktığımızda gördük. Havacılık, sağlık, bankacılık ve yayıncılık gibi temel sektörlerden peş peşe gelen sorun açıklamalarıyla da durumun vahameti gözler önüne serildi. Hatta Elon Musk, yaşananları "Şimdiye kadarki en büyük IT fiyaskosu" diye nitelendirdi. Öncesinde sorunun kaynağı Windows işletim sistemi sağlayıcısı Microsoft şirketi olarak görülürken, asıl sorunun bu işletim sistemine hizmet veren ve Crowdstrike adındaki farklı bir siber güvenlik firmasından kaynaklandığı anlaşıldı.
Söz konusu şirket de bir açıklama yaparak, tarihi kaosa kendi güncellemelerinin neden olduğunu kabul etti.
Asıl felaketin fragmanı mı izledik?
İşte bunu kimse bilmiyor ya da kimsenin bilmesi istenmiyor! Çünkü yapılan açıklamalar ilk akla gelen bir siber saldırı ihtimalini çürütür nitelikte ve olay daha çok suçunu kabul eden siber güvenlik şirketinin büyük bir hatası olarak ifade ediliyor.
İnsanoğlu olarak kuşkucu varlıklarız. Dolayısıyla aklımıza son zamanlarda yaşanan garip tesadüfler geliyor hemen…
Neydi onlar?
İran Cumhurbaşkanı bir helikopter kazasında vefat etti. Ama İran ne gariptir ki; kaza mahallini korumaya bile gerek duymadan talihsiz bir kaza olarak kayıtlara geçirdi bu olayı.
Yine geçtiğimiz hafta dünyada en güçlü biçimde korunduğu düşünülen eski ABD başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Trump’a düzenlenen suikastin, okulda zorbalık gördüğü ifade edilen 20 yaşında bir genç tarafından gerçekleştirilmesi…
Tüm bunları bir gün kitaplar yazacak. Ancak şimdilik tesadüf gibi görünen olaylar aklımızı sınamaya devam ediyor.
Dünya’da bu kadar çok tesadüf ardı ardına yaşanırken, yaşadığımız hayatın hemen her alanında kullandığımız teknolojinin tekil bir biçimde kökten kesilerek bizi bir kaosa sürüklemesi ihtimali her gün daha da güçleniyor kafamda. Ve bu sebeple bu konunun ele alındığı ve yapımında eski ABD başkanı Obama’nın da var olduğu, “Dünyayı Ardında Bırak” filmini en az nükleer bir savaş çıkma ihtimali kadar gerçekçi görmeye başladım.
Asıl tehlike siber güvenlik zafiyeti
Günümüzdeki asıl tehlike içinde yaşadığımız teknolojik dönüşüm sürecindeki güvenlik zafiyeti konusudur. Bugün artık egemen uluslar, savaşlarını topla tüfekle yapılanlardan ya da kendi kendini imha edecek bir nükleer kaostan çok, siber istihbarat noktasında ve çok daha etkin bir biçimde bilgiye dayalı olarak gerçekleştirmekteler.
Hal böyleyken Türkiye için “Milli Teknoloji” hamlesinin hızlanarak devam etmesi kaçınılmaz tek gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.