Gelecek için dijital dönüşüme devam

Volkan AKI
Volkan AKI İŞ'TEN SOHBETLER [email protected]

Bana sorarsanız zamanı çoktan geldi de geçiyor. Dijital dönüşümü başarmak artık gelecekte hayatta kalabilme mücadelesi demek. Tüm bu dönüşüm sadece teknolojik alt yapı konusu da değil. Dönüşüm, insan kaynaklarından iş süreçlerine hatta yönetim kurullarına kadar bir toplu kültürel değişimi, yeni bir yapı oluşturmayı kapsıyor. Dijital Dönüşüm Direktörleri belki gerekli belki değil ama bunu zaten düşünüyorsanız bir şeylerin farkına varmışsınız demektir. Bu iyi bir şey çünkü inanın değişim kaçınılmaz! My Executive’in yaptığı dijital dönüşüm anketinden bazı önemli ipuçları çıkıyor. 

“Her konudaki iş yapış şekilleri değişiyor aslında, hayatlarımız değişiyor dolayısıyla şirketlerimiz de değişiyor. Artık kimse uçak biletini acenteden almıyor, sinema bileti için gişeye gitmeniz gerekmiyor. Birbirimizle artık görüntülü konuşabiliyoruz. Doğal olarak müşterilerin değişen alışkanlıkları, şirketlerin iş yapış biçimlerini ve tabii aslında organizasyonlarını da etkiliyor. Bunu gözlemliyoruz şirketlerde, örneğin yöneticilerde aranan özellikler değişiyor. Bu konular konuşuldukça ve hayata geçtikçe aslında değişim daha da hızlanıyor. Dolayısıyla biraz oradan yola çıktık. Önce bir araştırma ve anket yapmak istedik, şirketler öncelikle dijitalleşmeyi şirket içinde nasıl konumluyor? Bunun için yeni pozisyonlar nasıl oluşuyor? Sonra onu bir kitap haline getirdik.

Önümüzdeki 5-10 yılda dijital dünya işleyişini bilmeyen, teknolojiye hakim olmayan yöneticilerin CEO olması mümkün olmayacak. Fakat bu profillerin aynı zamanda iş süreçlerine de çok yakın olması gerekiyor. Bilişim Teknolojileri (BT) dediğimiz kademelerde bulunan yöneticilerin hepsi şu anda iş süreçlerine çok yakın değil… BT Yöneticileri veya CIO (Chief Information Officer) dediğimiz dediğimiz yönetici grupları da şu anda önemli bir dönüşüm içinde… Şirketlerin iş süreçlerindeki dönüşüm, birebir yönetici profillerinde de yaşanıyor.”

My Executive Başkanı Müge Yalçın, böyle özetliyor. Dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğu bir süreçte, Yalçın ile değişimin yönünü ve kitaba dönüştürdükleri, dijital dönüşüm anketini konuştuk. 

Herkes dönüşümde hem fikir

My Executive’in çeşitli yöneticilerle yaptığı dijital dönüşüm anketi, dijital dönüşümde nerelerde olduğumuz ile ilgili ipuçları veriyor. İnsan kaynakları bakış açısıyla Müge Yalçın, dijital dönüşümün bütünsel bir dönüşümü kapsadığına dikkat çekiyor. Yalçın, “Çıkan sonuçları değerlendiğimizde neredeyse katılanların tamamı, her sektör, dijital dönüşüm gerekiyor diyor. Önemli bir kısmı bir şeyler yapmaya başlamış… En önemlisi yönetim kurulu seviyesinde ciddi olarak konuşulmaya başlanmış. Aşağıdan bazen bir baskı olarak da hızla yukarıya çıkıyor diyebiliriz. Hükümetin Ar-Ge ve inovasyona verdiği destek. Endüstri 4.0 dediğimiz devrim aslında hep dijital dönüşüm ile ilgili… Dolayısıyla gündeme çok hızlı girdi. Her sektör ilgileniyor, bankacılık belki bunlar arasında teknoloji alt yapısı nedeniyle, en önde olan sektörler arasında görünüyor.”

Yönetici profillerini nasıl etkiliyor? 

Müge Yalçın, insan kaynakları bakış açısıyla değerlendirildiğinde konuya şöyle yaklaşıyor: “Yöneticilerde aranan özellikleri nasıl etkiliyor diye bakarsak, bir kere yönetim kurulundan pazarlama bölümlerine, BT bölümlerine kadar farkındalığın gelişmiş olması ve o gözle bakmaya başlanmış olması gerekiyor.  O da yetmiyor aslında tüm gereklerini yerine getirmesi gerekiyor. Çünkü dünya öyle değişiyor… İş dünyasında dijital dönüşümün önemi ve sağladığı faydalar benimsenmeye başlandı ve bu dönüşümü başarılı bir şekilde yönetecek yeni bir pozisyon olan Dijital Dönüşüm Direktörleri ortaya çıktı. ‘Chief Digital Officer’ yani CDO olarak adlandırılan bu yöneticiler,  üst yönetim katı, yani ‘C’ katında hızla yerini almaya başladı”.

Dönüşüm üst kademenin işi

Aslında bu değişimi tek noktadan başarmak mümkün değil… Müge Yalçın teknolojinin tek başına yeterli olmadığını bütünüyle sahiplenilmiş bir dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Yalçın, “Bütün çalışanların, yöneticisinden yönetim kuruluna her kademede, bir dijital CDO bakış açısıyla bakması gerekiyor. Bu çok önemli bir değişim. 10 yıl sonra geriye dönüp bakıldığında, aslında ne kadar büyük bir değişimden geçtiğimizi göreceğiz. Örneğin bizim bir ofisimiz var ama gerçekten bizim bir ofise ihtiyacımız var mı? Bugün onu sorguluyoruz gerçekten… İnsanların çalışma biçimini etkiliyor. Kimsenin 9-5 ofiste olması gerekmiyor. Herkesin performansını farklı şekilde ölçmek gerekiyor. Şimdi şirketlerin performans sistemlerini de değiştiriyor. Günlük hayatımızın her noktasında dijitalin getirmiş olduğu büyük bir değişim var. Ofisleri, ofiste çalışma biçimlerini yakında sorguluyor olacağız” diyor.

Eleman yerleştirme iyi gidiyor

Dijital dönüşüm ve ekonomideki durgunluk eleman yerleştirmeye nasıl yansıyor? Müge Yalçın son durumu şöyle aktarıyor: “Eleman bulma yerleştirme, ekonomideki bazı sorunlara rağmen kötü gitmiyor. Belki şaşırtıcı ama insanlar global rekabetin baskısında rekabete uyum sağlamaya çalışıyor. Ayakta kalmak için farklı arayışlara giriyor. Örneğin, ihracat pozisyonlarında oldukça fazla taleple karşılaşıyoruz. Yine çok fazla pazarlama direktörü pozisyonu çalışıyoruz. Finans her zaman yüksek oranda yaptığımız bir iş ama pazarlamanın bu kadar yüksek olması farklı bir trend. Perakendede çok fazla pozisyon yapıyoruz ve değişime ayak uydurma, ayakta kalma, çabasını biz en çok orada görüyoruz. Pazarlamada müşteriyi tanıma ve dijitalin baskısı daha fazla hissediliyor. Ekonomide aksaklıklar olsa da bir dönem sonra ayakta kalmak için bugün bazı kararları almazsanız çok geç olabilir. Şirketlerin de bugüne değil, gelecekteki rekabet ortamına bakarak karar verdiklerini düşünüyorum. Bekleyemeyiz diye düşünüyorlar.”

‘Yeterli kaynağı yetiştirmeliyiz’

Bu değişimi destekleyecek insan kaynağımız var mı? Müge Yalçın bu konuyu da şöyle değerlendiriyor: “Türkiye’de bu konulara adapte olmuş yeterli insan kaynağı var diyemem. Ama tabii pek çok kişi bu konularda kendisini yetiştiriyor ancak baktığınızda, ihtiyaç da çok hızlı artıyor. Bu nedenle kaynağı oluşturmak gerekiyor. Kafalar da biraz karışık; örneğin en çok sorulan soru bu konuda sorumluluğu kim almalı. Pazarlama mı almalı, BT bölümü mü almalı, yoksa yepyeni bir şey mi kurmalıyız. Ama sektörüne göre de değişiyor. Örneğin, perakende de başka olacak da, telekomda başka olacak. Üretim şirketlerinde belki başka türlü işleyecek. Belki oralarda bu işleri daha teknik bölümler üstlenecek. Biz akıllı sistemlere, teknolojik değişimlere de çok hızlı adapte oluyoruz açıkçası… Ama işte burada teknolojiyi koymakla yetmiyor. Yeni şekillere göre süreçlerin tanımlanması, çalışanların yönetilmesi gibi pek çok konu gündeme geliyor. İnsan kaynaklarının tekrar organize edilmesi gerekiyor. Her şeyi bütün ve entegre düşünmek gerekiyor. Dijitalleşmeyi hayata geçirirken süreçlerin, insanların uygunluklarını nasıl geliştirmeliyim ona bakmamız gerekiyor. Çalışanların da bu gözle bakmaları ve kendilerini bu sisteme uygun hale getirmeleri gerekiyor.”

Kitaptan bazı yöneticilerin düşünceleri

Kitapta görüşlerine yer verilmiş yönetici ve işadamlarının dijital dönüşümle ilgili görüşlerinden birkaç satırı burada kısaca aktarmaya çalışacağım: 

Tuncay Özilhan (Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)

Şirketler, 2000 yılından itibaren kurumsal stratejilerini oluştururken artık bununla aynı düzlemde dijital stratejilerini de çalışıyor. Şirketlerin dijital stratejinin kurumsal stratejiye giderek daha da yaklaştığını görüyoruz. Şirketlerin yönetiminde geleceğin dinamiklerine karşı esnek olmalı ve ihtiyaçlarımıza göre bu dinamiklerin gerektirdiği dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Yeni kuşaklar, özellikle de günümüzde iş hayatında aktif olarak rol almaya başlayan Y ve Z kuşaklarıyla ihtiyacımız olan doğru iletişimi kurabilmek için onların hayatının merkezinde olan teknolojik ve dijital uygulamaları, çalışacakları ortamda da bulunmalarını sağlamalıyız.

Hakan Ateş (Denizbank Genel Müdürü)

Dijitalleşme, bankaların karlılığı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmesi açısından çok kritik bir role sahip. Dijitalde doğru stratejileri uygulayıp, doğru ürünler geliştiren bankalar, karlarını artırabildikleri gibi, aynı zamanda müşterilerine daha fazla katma değer yaratacak aksiyonlar alabiliyor.

Mehmet Tevfik Nane (Eski CarrefourSA Yeni Pegasus Genel Müdürü)

Günümüzde kullanılan doğru teknolojiler ve yalın iş modelleri şirketleri başarıya götürüyor. Özellikle şirketlerin alt yapılarının tam entegrasyon modeline uygun olması ve kullanılan basit ama işlevsel inovasyonlar hayati önem taşıyor. Hayatı ve dolayısıyla işlerimizi kompleks hale getirmek müşteriye bir değer yaratmıyorsa bundan vazgeçiyoruz ve yalınlaşıyoruz. Bu anlayışı benimseyen şirketler, öncelikli olarak her türlü operasyon sürecinden tasarruf edecektir.” 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar