Geleceğin parlayan meslekleri
Teknolojik gelişmeler, dijital dönüşüm ve küresel ekonomik değişimler, işgücünde büyük dönüşümleri beraberinde getiriyor. Özellikle yapay zekâ, sürdürülebilirlik ve sağlık teknolojilerindeki ilerlemelerin, yeni meslek gruplarına olan ihtiyacı da arttırdığını düşünüyorum. Doktorluk, mühendislik, mimarlık, öğretmenlik, hemşirelik gibi meslek dalları önemini koruyacak olsa da özellikle yetenek ve deneyim gerektirmeyen alanlarda yapay zekânın görev üstlenmeye başladığını söyleyebiliriz…
Yapay zekanın gücü ile mesleklere bakış
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) “Future of Jobs” raporuna göre, 2025 yılına kadar yapay zekâ ve veri analitiği ile ilgili işlerde büyük bir talep artışı olacağı öngörülüyor. Özellikle veri bilimcilerinin ve yapay zekâ uzmanlarının rolleri kritik hale geliyor. WEF raporunda, işverenlerin yüzde 85’inin veri analitiği ve yapay zekâyı iş süreçlerine entegre etmeyi planladığı belirtiliyor. Özellikle veri bilimi, önümüzdeki yıllarda iş gücünün dönüşümünde rol oynayacak en önemli faktörlerden biri olacak.
Sürdürülebilirlik alanında uzmanlık
Öte yandan tüm dünyada küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, yenilenebilir enerji kaynakları büyük önem kazanıyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), 2030 yılına kadar dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe yaklaşık 38 milyon kişilik işgücü yaratılacağını öngörüyor. Güneş enerjisi mühendisleri, rüzgar enerjisi teknisyenleri ve enerji depolama uzmanlarına önümüzdeki yıllarda talep çok daha fazla artacak. Özellikle son yıllarda sürdürülebilirlik ile ilgili planlar şirketlerin stratejik planlarında yer almaya başladı. Bu durum sürdürülebilirlik uzmanları, yeşil mühendislik alanlarında uzmanlaşan kişilere olan ihtiyacı da beraberinde getiriyor.
Sağlık alanında dijitalleşme
Pandemi süreci, sağlık sektöründe dijital dönüşümün ne kadar önemli ve kritik olduğunu gösterdi. Fiziki muayene şartlarının zorlaşması, artan talepler karşısında sağlık personellerinin yetişememesi gibi etkenlerin, sağlık alanında dijitalleşmeye hız kazandırdığını düşünüyorum. Uzaktan sağlık hizmetleri, görüntülü ön muayene, telefonda ön teşhis gibi yenilikler, önümüzdeki yıllarda bu alanlardaki mesleklere talebi artıracak gibi görünüyor. Teknolojinin ve yapay zekanın gücünden faydalanarak teşhis ve tedavi süreçlerinde özellikle operasyonel ve veriye dayalı değerlendirmelerde hızla yol alındığını gözlemliyoruz.
Dijital pazarlama ve ticaret
Özellikle pandemi sürecinden itibaren e-ticaret ve dijital pazarlamanın hızla yükselmesi, bu alanda çalışan profesyonellere olan talebi artırıyor.
Siber güvenlik
İnternetin ve dijitalleşmenin hızla büyümesi, siber güvenliğe olan ihtiyacı artırıyor. Siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen araştırma ve yayın kuruluşlarından Cybersecurity Ventures’ın tahminine göre, 2025 yılına kadar siber güvenlik alanında 3,5 milyon iş pozisyonu açığı olacak. Artan dijital korsanlık saldırılarına karşı şirketler, varlıklarını korumak için siber güvenlik uzmanlarına daha fazla yatırım yapıyor. Bu meslek, gelecekte iş dünyasının güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak en önemli alanlardan biri olarak öne çıktığını söyleyebiliriz. Gerek yapılan araştırmalar gerekse hızla değişen dünya şartlarına baktığımızda, geleceğin mesleklerinin teknoloji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında olacağına şüphemiz yok. İşte bu alanlarda kendisini geliştiren, eğitimlerini bu alanda tamamlayan kişilerin iş dünyasına ışık hızı ile gireceğini ve artan hız ile ilerleyeceğini düşünüyorum.