Geleceğin dünyasında “döngüsel tasarım”
Şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir kılmak. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları “11. Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” bu hedefle kurumları ve bireyleri çalışmaya davet ediyor.
Dünya nüfusunun yarısı şehirlerde yaşıyor ve bu sayının artması öngörülüyor. İnsanlığın geleceği şehirlerde şekilleniyor. Şehirlerde yoksulluk, iklim değişikliği, sağlık ve eğitim sorunlarına çözüm ihtiyacı da giderek artacak. “Döngüsel tasarım” bir çözüm yolu olabilir mi?
Döngüsel tasarım ile düşük karbon ayak izi
"Döngüsel Tasarım" çalışmalarına Türkiye'de öncülük eden, 30 yıllık deneyimi ile mimari tasarımcı Özgül Öztürk Podcast konuğum oldu. Sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir mimari konusunda ulusal ve uluslararası ödülleri var. Toprak Mimari Danışmanlığını yaptığı Solar Decathlon Afrika kapsamında Fas'ta inşa edilen ReYard House projesi 2019 yılında Ağa Han Ödülü'ne aday gösterildi. "İklim için Yaşam Alanları - Büyük Etki için Tasarlamak" temasıyla 2020 yılında TEDx Labredoor konuşmacılarından biri oldu.
Özgül Öztürk bu alana yönelişini şöyle anlatıyor: 10 yılı aşkın bir süre uluslararası şirketler, oteller ve fabrikalar için iç dekorasyon mimari işleri yaptıktan sonra, inşaat sektörünün küresel enerji tüketimini fark ettiğimde odağımı bilinçli olarak değiştirdim. Dünyaya daha az zarar vererek mimarlık yapmanın nasıl mümkün olabileceğinin peşine düştüm. 15 yıldan daha uzun bir süredir de düşük karbon ayak izli sürdürülebilir yaşam alanları tasarlıyorum. Doğadan mahrum kalan günümüz metropol insanının ferahlık ve esenlik duygularını uyandıran tasarımlar yapıyorum.
Geçmişin bilgeliği bugünün bilgisiyle geleceği tasarlamak
İlk defa 2014 yılında radyo programıma konuk olduğunda Özgül Öztürk ile İTÜ Vakfı Toprak Yapılar Atölyesi üzerine konuşmuştuk. O günden bugüne bu alanının gelişmesi için çalışıyor ve toprak yapıların yaygınlaşmasının önemine değiniyor: Almanya 1945’ten sonra savaştan çıkarken teknoloji ile doğayı buluşturan yapılara yöneldi.
Biz ise mevcut olan bilgeliğimizi bırakıp 1950 yılında betonarme yapılara geçtik.1948-1950 yılları arasında İTÜ’den 12 genç akademisyen 72 farklı yerden toprak numuneleri ile araştırma yapıyor. Hedefleri “Toprak Yapı Enstitüsü” kurmak. Bu enstitü kurulamadı ve o önemli bilgiler değerlendirilemedi. Prof Ruhi Kafescioğlu hocamızdan öğrendiklerimin ışığında, geçmişin bilgeliği ve bugünün bilgisi ile geceği tasarlamak için çalışıyorum.
Sürdürülebilir sağlıklı yaşam alanları
Sürdürülebilir tasarımı şöyle açıklıyor: Ekosistemde birbirini besleyen bir döngü var. Sistemde varolan bir öge tamamen yok olmaz, başka birşeye dönüşür. Döngüsel tasarım doğadaki bu sistemden esinlenir. Döngü içinde atıksız bir yaşam bakış açısıyla, sürdürülebilir, esnek, uzun ömürlü yaşam alanları, ürün, hizmet ve süreç tasarımıdır.
Mekan, insan, çevre ve kültür arasında ağlar ve bağlar kurar, döngü içinde ekolojik dengeyi güçlendirir ve yerel ekonomileri desteklemek için onarıcı bir araç olarak kullanır. Enerji tüketimini en aza indirir ve bulunduğu bölgenin iklimine uyumludur. Bölgesel ihtiyaçlara uygun, doğal ve yerel malzemelerle tasarım yapılır, doğa ile uyumludur. Türkiye’de geçmişe baktığımızda Karadeniz’de ahşap, doğu ve iç Anadolu’da toprak evler var. Yapılar bölgeye göre, ışık ve ısı enerji ihtiyacı en az olacak şekilde tasarlanmış.
Mimaride inovasyon sürdürülebilirlik için şart
Yaşayan, nefes alan yaşam alanlarına ihtiyacımız var. Yaşam alanlarının yenilikçi bir bakış ile yeniden tasarlanması gerekiyor. Mesleki eğitim içerikleri de buna göre güncelleniyor. Geleceğin şehir yerleşimlerde ortak kullanım alanları artacak. Ortak depo, kompost, gıda üretimi gibi alanlar olacak.
* Sürdürülebilir Yaşam Okulu Podcast #008 Sürdürülebilir Sağlıklı Yaşam Alanları. Mimaride Döngüsel Tasarım