Gecikme kırılgan 5’liyi kırıntı 5’li yapar mı?
Merkez Bankası’nın esnek para politikasından geleneksele kayıyor, kredi derecelendirme kuruluşlarından not indirimi gelebilir uyarıları duyuluyor, bütçeye ek yük, reel sektöre kabaca 170 milyar dolar düzeyindeki açık pozisyonun faturası, 63 milyar dolar cari açığa rağmen %3.7 büyüyebilecek bir Türkiye ekonomisi, seçimler sonrasına bırakılan vergi reformu. Peki, tüm bu yapısal dönüşümleri adeta halının altına süpürüyor olmamız neden? Kapitalizm tek siyasi partiye ve yasama yürütme yargı sisteminde uyuma gereksinim duyuyor. Hükümetlerse iktidarlarını sürdürebilmek için tüm standartları sonuna kadar zorluyor. Yapısal sorunlara elimiz bir türlü uzanmıyor, eğer siyasi süreklilik tehdit altındaysa.
1) Siyasi gerginlik cirmince (sınırlarınca) yer yakan bir ateş değildir. Kendi dışına olan etkileri, kendine verdiklerine eştir ya da ondan büyüktür hep. Çin dahil gelişmekte olan ülkelerin hepsinde bu risk algısı yer alır. Bu kriz gelişmiş ülkelerin derin sorunları nedeniyle bunu derin dondurucuya atmıştı. Son dönemde kırılgan beşli de başta olmak üzere çözdürdük ve menüye sunduk.
2) Suyun gücü ne kadar sürekliliğindense ekonomilerin ve ulusal itibarın varlığı da öyleymiş. Bunu bir kez daha hatırladık. Fed, %0.25 olan ABD risksiz faiz oranlarını 2016 sonuna kadar %2’a taşıyan patikaya girdikçe, küresel sistemik krizin sorunlarıyla boğuşmaktan yorgun uluslararası yatırımcının riski sevmez tutumu öne gelişmekte olan ülkeler özelinde öne çıkacak. Konu reformlara işlerlik kazandırmak olduğunda milli birlik gerekiyor. Yapısal sorunları geciktirmek kimseye yaramadığı gibi, kırılgan beşlileri de kırıntı beşli yapacak sürece de çanak tutmaktan geri durmuyor. Bir de kırılganlığın küresel boyutu eklendiğinde tüm kazanımları bir anda yerle bir edecek bir güç çıkıyor ortaya. Velhasıl, sistemik krizi hazırlayan nedir dediğimizde şu yedi çarpıklık çıkıyor karşımıza.
Krizin yedi meşalesi
■ Ticari dengesizlikler.
■ Küresel bir orak rezerv para sistemi eksikliği.
■ Türev piyasalar.
■ Küresel ekonomik otorite boşluğu
■ Yönetsel, eksiklikler
■ Yer küre için bilgi bağımlılığı geliştiren, bilgi kirliliği yaratan bir hiperkonektivite.
■ Gelir dağılımı bozuklukları.
Gelişmiş ülkelerde oransal bir iyileşme eğilimine rağmen, bankacılık sektörü, konut piyasası, işsizlik, defl asyonist baskı gibi yapısal sorunları hasırın altına süpürülüyor. Bu durumda ancak zaman kazanılabilir. Normalleşme sürecinde gizlenemeyen balonlar vardır. Dünya bir yana biz bir yana. Belki bir sonraki döngüde, gelişmişleri daha fazla kırılmış olarak göreceğiz şu küresel arenada. Bunu fırsata dönüştürmenin yolu da, bugün için daha fazla kırılmamaktan geçiyor. Unutmayalım, bir maddenin kırılmasının atomlarına kadar yolu var.